Abaküs Yazılım
21. Hukuk Dairesi
Esas No: 2017/3168
Karar No: 2017/10828
Karar Tarihi: 21.12.2017

Yargıtay 21. Hukuk Dairesi 2017/3168 Esas 2017/10828 Karar Sayılı İlamı

21. Hukuk Dairesi         2017/3168 E.  ,  2017/10828 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesi

    İLK DERECE
    MAHKEMESİ : ... 9. İş Mahkemesi
    KARAR
    A) Davacı İstemi:
    Davacı; 5510 sayılı Yasa"nın 56/2.fıkrası uyarınca boşandığı eşi ile birlikte yaşadığının tespit edilmesi nedeni ile ölüm aylığının kesilmesine ilişkin davalı Kurum işleminden sonra, 1/9/2015 tarihi itibari ile yetim aylığına yeniden hak kazandığının ve yetim aylığın açılması gerektiğinin tespitine, aksi yöndeki kurum işleminin iptaline fazlaya ilişkin hakların geçmiş döneme ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile 1/9/2015 tarihinden itibaren ödenmeyen birikmiş aylıkların yasal faizleri ile birlikte davalı kurumdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
    B) Davalı Cevabı:
    Davalı SGK vekili özetle; aylık başvurusunun denetim raporundaki tespitler ve kesinleşen mahkeme kararına dayalı olarak reddinde mevzuata aykırılık bulunmadığını beyanla, davanın reddi gereğini savunmuştur.
    C)İlk Derece Mahkemesi Gerekçesi ve Kararı:
    İlk derece Mahkemesince; “Mahkememizin kesinleşen 2013/882 Esas 2014/404 Karar sayılı dosyası celp edilmiş davacı vekilinin ibraz ettiği Yargıtay 10 H.D.nin 2014/1437 Esas sayılı ilam örneği ile 21 H.D.nin 2014/1893 Esas ve Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun2013/21-2218 Esas sayılı ilamları ve davacının ibraz ettiği ... çıktı belgesi SGK emeklilik Hizmetleri Genel Müdürlüğünden gelen 11/9/2015 tarihli yazısı ve davacının imzaladığı taahhüt belge örneği kira sözleşmesi örneği ... Mahalle Muhtarlığının 5/10/2015 tarihli yazı örneği davacının gelir tespiti başvuru belgesi alındı örneği ile celp olunan nüfus kayıt örneği ... Polis Merkezinden gelen dosyadaki yazılar ... nüfus Müdürlüğünden gelen davacı ile boşandığı kocasının nüfus kayıt örneği ... ilçe Seçim müdürlüğünden gelen yazı ... Kaymakamlığından gelen yazı ... Şube Müdürlüğünden gelen yazı ... SGK İl Müdürlüğünden gelen dosyadaki yazı ve kayıtlar ile SGK tahkikat dosyası ... Polis Merkezinden gelen yazı ve tahkikat ve ... SGK İl Kurumundan gelen 28/4/2016 tarihli yazı ve kayıtlar ile bankaların dosyadaki yazıları ve Emniyetten gelen yazı ile dinlenen tanıkların anlatımları ve tahkikat tanıklarının beyanları incelenmiş buna göre davacı ile boşandığı kocasının eylemli birlikteliğinin 1/9/2015 tarihinden önce sona erdiğinin anlaşılmış bulunmadı karşısında ibraz olunan yargıtay ilamları da göz önüne alındığında eylemli birlikteliğin sona erdiği tarihten itibaren diğer koşulların varlığı halinde yeniden gelir/aylık bağlanması gerektiği anlaşılmış olmakla Mahkememizce aşağıdaki gibi hüküm kurulması uygun bulunmuştur. ” gerekçesiyle “Davanın KABULÜ ile ;1/9/2015 tarihi itibari ile davacının yetim aylığına yeniden hak kazandığının tespiti ile bu tarihten itibaren ödenmeyen aylıkların yasal faizleri ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine” karar verilmiştir.
    İstinaf Başvurusu ;
    Davalı Kurum vekili; Yargıtay içtihatlarının öngördüğü kanıtlar toplanmadan, eksik incelemeye dayalı olarak karar verildiğini beyanla, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılması ve davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
    D) Bölge Adliye Mahkemesi Gerekçesi ve Kararı :
    Bölge Adliye Mahkemesince “Kurum işlemi bulunmadığı ve buna dayalı olarak da davacının aylık isteminin reddini gerektirir yasal bir gerekçe bulunmadığı halde; davacının sosyal güvenlik hakkına ulaşmasında daha fazla gecikmeye yol açıp hakkın özünün zedelenmemesi için, yargılama süreci ve istinaf aşamasında da davacının aylık koşullarının bulunmadığı yönünde herhangi bir somut itiraz ve kanıt sunamayan davalı kurum vekilinin dilekçesinde yer verdiği itirazların, sıralanan gerekçeler ışığında yerinde olmadığı; ayrıca, kamu düzenine ilişkin konularda da kararın esasına etkili bir aykırılık bulunmadığı anlaşıldığından; istinaf başvurusunun esastan reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki hüküm fıkrası oluşturulmuştur.” gerekçesiyle “... 9. İş Mahkemesi"nin, 14.12.2016 tarihli, 2016/116 E, 2016/517 K. sayılı kararına yönelik davalı SGK Başkanlığı vekilinin istinaf başvurusunun Hukuk Muhakemeleri Kanununun 353/1-b.1 maddesi gereğince esastan REDDİNE, ” karar verilmiştir.
    E) Temyiz:
    Davalı SGK vekili; Mahkemece gerekli incelemeler yapılmadan hüküm kurulduğu gerekçesiyle Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasını talep etmiştir.
    F) Delillerin Değerlendirilmesi ve Gerekçe:
    Dava; 5510 sayılı Yasa"nın 56/2.fıkrası uyarınca boşandığı eşi ile birlikte yaşadığının tespit edilmesi nedeni ile ölüm aylığının kesilmesine ilişkin davalı Kurum işleminden sonra,1/9/2015 tarihi itibari ile yetim aylığına yeniden hak kazandığının ve yetim aylığının açılması gerektiğinin tespiti, aksi yöndeki kurum işleminin iptali, fazlaya ilişkin hakların geçmiş döneme ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile 1/9/2015 tarihinden itibaren ödenmeyen birikmiş aylıkların yasal faizleri ile birlikte davalı kurumdan tahsili istemine ilişkindir.
    Hüküm, davalı Kurum vekilince temyiz edilmiştir.
    Davanın, yasal dayanağı 01.10.2008 tarihinde yürürlüğe giren 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu’nun 56. maddesinin ikinci fıkrasıdır. Fıkrada: “Eşinden boşandığı halde, boşandığı eşiyle fiilen birlikte yaşadığı belirlenen eş ve çocukların, bağlanmış olan gelir ve aylıkları kesilir. Bu kişilere ödenmiş olan tutarlar, 96. madde hükümlerine göre geri alınır.” düzenlemesine yer verilmiştir. Düzenleme ile ölen sigortalının kız çocuğu veya dul eşi yönünden, boşanılan eşle boşanma sonrasında fiilen birlikte olma durumunda, ölüm aylığının kesilmesi ve ödenmiş aylıkların geri alınması öngörülmektedir. Buna göre, daha önce sosyal güvenlik kanunlarında yer almayan, boşanılan eşle fiilen birlikte yaşama olgusu, gelir veya aylık kesme nedeni ve bağlama engeli olarak benimsenmiştir.
    5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanununun 59/2. maddesinde: “Kurumun denetim ve kontrol ile görevlendirilmiş memurlarının görevleri sırasında tespit ettikleri Kurum alacağını doğuran olay ve bu olaya ilişkin işlemler, yemin hariç her türlü delile dayandırılabilir. Bunlar tarafından düzenlenen tutanaklar aksi sabit oluncaya kadar geçerlidir.” hükmü yer almaktadır.
    5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanununun 56"ncı maddesinin ikinci fıkrasına dayalı açılan bu tür davalarda eylemli olarak birlikte yaşama olgusunun tüm açıklığıyla ve özellikle taraflar arasındaki uyuşmazlık konusu dönem yönünden ortaya konulması önem arz etmektedir. Bu nedenle Anayasanın 20"nci maddesi ile 5510 sayılı Kanun, 5490 sayılı Nüfus Hizmetleri Kanunu, 298 sayılı Seçimlerin Temel Hükümleri Ve Seçmen Kütükleri Hakkında Kanun, 4857 sayılı İş Kanunu, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu, 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu ve diğer ilgili mevzuat hükümleri göz önünde bulundurulmak suretiyle yöntemince araştırma yapılmalı, tarafların göstereceği tüm kanıtlar toplanmalı, bildirilen ve dinlenilmesi istenilen tanıkların ifadeleri alınmalı, davacının ve boşandığı eşinin su, elektrik, telefon aboneliklerinin hangi adreste kimin adına tesis edildiğini saptanmalı, varsa çalışmaları nedeniyle resmi/özel kurum ve kuruluşlara verilen belgelerde yer alan adresler dikkate alınmalı, boşanan eşler 4857 sayılı Kanun hükümleri kapsamında yer almakta iseler adlarına ödeme yapılabilecek özel olarak açılan banka hesabı bulunup bulunmadığı belirlenmeli, davacının ve boşandığı eşinin kayıtlı olduğu adreslerde kapsamlı Emniyet Müdürlüğü/Jandarma Komutanlığı araştırması yapılmalı, tanık sıfatıyla bilgi ve görgülerine başvurulmalı, boşanılan eşle eylemli olarak birlikte yaşama olgusunun gerçekleşip gerçekleşmediği, toplanan kanıtlar ışığı altında değerlendirildikten sonra elde edilecek sonuca göre karar verilmelidir.
    Somut olayda ;davacı ...’ın 26/09/2007 tarihinde eşi ...’den boşandığı, 23/11/2001 tarihinde vefat eden babasından dolayı yetim aylığı bağlandığı, 25.10.2008-24.04.2010 tarihleri arası döneme ilişkin ödemelerin istirdadı yoluna gidildiği; davacı tarafından açılan Kurum işleminin iptali ile Kurum tarafından açılan yersiz ödemelerin istirdadına ilişkin davanın birleştirilerek görülmesi sonucu ... 9. İş Mahkemesince verilen 2013/882 E., 2014/404 K. sayılı, 30.05.2014 tarihli kararla, Kurum işleminin iptaline yönelik istemin reddine, yersiz ödemelerin istirdadına ilişkin takibe yapılan itirazın ise iptaline karar verildiği ve kararın, Dairemizin 17.06.2015 tarih, 2014/18340 E., 2015/13941 K. Sayılı ilamıyla onanarak kesinleştiği; davacı tarafından Ağustos 2015"te yeni bir aylık başvurusu yapıldığı SGK Başkanlığı, Emekli Hizmetleri Genel Müdürlüğü, Hizmet Akdiyle Çalışan Emeklilik Daire Başkanlığı"nın, 3/854652 sayı, 11.09.2015 tarihli Kurum yazısı içeriğinde yer alan, "Kurumumuz denetim elemanlarının tuttuğu raporun aksi sabit oluncaya kadar geçerli olması ve konu hakkında mahkeme kararı olmaması sonucu; hakkınızda Kurumumuzca yapılacak işlem bulunmamakta olup, yargı yoluna başvurabileceğinizi veya varsa aylıklarınızın açılması kararını içeren mahkeme kararının başkanlığımıza gönderilmesi..." gerekçesine dayalı olarak reddedildiği, anlaşılmıştır.
    Bu durumda; Kurumca açılan itirazın iptali davası ve davacı tarafından açılan Kurum işleminin iptaline ilişkin davalar kesinleşmiştir. Denetmen raporuna dayanılarak yapılan Kurum işleminin kapsadığı tarih aralığında davacı ve boşandığı eşinin birlikte yaşadıkları sabittir.Bu durumda davacının yeniden aylık bağlanma talebine ilişkin 2015 Ağustos ayında yaptığı başvuruda, birlikte yaşamadığının ispatı kendisine aittir. Mahkemece davacının yeni talebine ilişkin bazı araştırmalar yapılmıştır. Ancak bunlar iddiayı ispatlamak için yeterli değildir. İspat külfetinin davacıda olduğu gözetilerek tahkikatın genişletilmesi, tüm delillerin eksiksiz toplanıp oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken eksik incelemeyle karar verilmesi isabetsiz olmuştur.
    Öyleyse; yukarıda izah edilen açıklamalar doğrultusunda; öncelikle ispat külfetinin davacının üzerinde olduğu hususu gözönünde tutularak davacının eşinin adres bilgileri kesin olarak tespit edilmeli, davacı ve eşine ait tüm adresler üzerinde abonelik, kolluk ve Medula kayıtlarında inceleme yapılmalı, tespit edilen adreslerdeki komşu ve muhtar beyanları, alındıktan sonra sonuca göre karar verilmelidir.
    O halde, bu maddi ve hukuki olgular göz önünde bulundurulmaksızın, Bölge adliye Mahkemesince eksik inceleme ve araştırma sonucu davalı SGK vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile yeniden hüküm kurulması gerekirken, istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup, temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının, yukarıda yazılı sebepten dolayı BOZULARAK ORTADAN KALDIRILMASI gerekmiştir.
    G)SONUÇ:
    Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının, yukarıda yazılı sebeplerden dolayı 6100 sayılı HMK"nun 373/1. maddeleri uyarınca (KALDIRILMASINA), ilk derece mahkemesi kararının yukarıda belirtilen nedenle (BOZULMASINA), dosyanın ilk derece mahkemesine, kararın bir örneğinin de Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, 21/12/2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi