12. Ceza Dairesi 2017/2347 E. , 2019/3545 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Asliye Ceza Mahkemesi
Suç : Taksirle öldürme
Hüküm : TCK’nın 85/1, 62/1, 50/4, 52/2-4. maddeleri gereğince mahkumiyet
Taksirle öldürme suçundan sanığın mahkumiyetine ilişkin hüküm, katılanlar vekili ve sanık müdafii tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, süre tutum dilekçesi vererek kararı temyiz ettiği anlaşılan katılanlar vekilinin sair temyiz itirazlarının ve sanık müdafiinin, mahkemece dinlenen tanık beyanlarında çelişkiler olduğuna,bilirkişi raporunda sanığın asli kusurlu olmasına dayanak olarak sanığın çalışanlara elektriği kesmeden çalışmaları yönündeki tanık ifadeleri gösterildiği, ancak ölenin elektrik teknisyeni olduğu, olayın meydana gelmesindeki kusurunun ağırlığının yeteri kadar tartışılmadan yetersiz bilirkişi raporuna dayanılarak hüküm kurulduğu, akımın kesilmeden çalışma yapılmasının sanığın baskısı ile değil, bizzat ölenin ağır ihmali ve kusuru neticesinde meydana gelen bir olay olduğu, kazanın meydana geldiği yerde trafodan elektrik akımının kesilmesinin mümkün olup, bunun ise ölen tarafından yapılmasının güçlük arz etmediği,kazanın meydana geldiği onarım işinin, Tedaş’tan ihale yolu ile alınan ve 3 şirketin oluşturduğu bir iş ortaklığının yürüttüğü bir iş niteliğinde olduğu, sanığın sözkonusu iş ortaklığını oluşturan 3 şirketten birinin sahibi ve aynı zamanda koordinatör mühendisi olduğu, onarıma giden ekibin şefinin ve iş güvenliği sorumlusunun bulunmasına rağmen sanık işverenin de bu olayda sorumlular arasına alınmaya çalışılmasının bir dayanağı bulunmadığı, mahkemece bu yönde bir araştırma yapılmadığı, sanığın sadece koordinatör sıfatı cezalandırılma için sebep teşkil ettiği, sahada iş güvenliği önlemlerinin alınmasının sanığın değil ekip şefi ve iş güvenliği sorumlusunun görevi olduğu, mahkemece eksik inceleme yapıldığı hususlarına yönelik temyiz itirazlarının reddine, ancak;
Sanık hakkında hükmedilen uzun süreli hapis cezasının adli para cezasına çevrilmesine karar verilirken uygulanan Kanun maddesinin “TCK’nın 50/4 maddesi yollamasıyla aynı Kanun’un 50/1-a” yerine “TCK"nın 50/4. maddesi” olarak gösterilmesi suretiyle CMK"nın 232/6. maddesine aykırı hareket edilmesi ve tayin olunan 2 yıl 6 ay hapis cezasının, adli para cezasına çevrilmesi esnasında adli para cezasının belirlenmesine esas tam gün sayısının 910 tam gün yerine, 790 gün olarak hesaplanması sonucu netice adli para cezasının 17.800 TL olarak eksik belirlenmesi,
Kanuna aykırı olup, hükmün bu nedenle 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi gereğince halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK"un 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA; ancak, yeniden yargılamayı gerektirmeyen bu hususta, aynı Kanunun 322. maddesi gereğince karar verilmesi mümkün bulunduğundan, aynı maddenin verdiği yetkiye istinaden; hüküm fıkrasının 5. bendinde yer alan ‘50/4” ibaresinin “ TCK"nın 50/4. maddesi delaletiyle TCK"nın 50/1-a maddesi gereğince” ibaresiyle, “790 gün” ibaresinin “910 tam gün” ibaresiyle ve “17.800 TL” ibaresinin “18.200 TL”ibareleriyle değiştirilmesi suretiyle, sair yönleri usul ve kanuna uygun bulunan hükmün isteme uygun olarak DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 13.03.2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.