14. Hukuk Dairesi 2016/14988 E. , 2017/95 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 19.12.2012 gününde verilen dilekçe ile tapu iptali ve tescil, ikinci kademede tazminat istenmesi üzerine yapılan muhakeme sonunda; davanın reddine dair verilen 24.12.2013 günlü hükmün Yargıtayca, duruşmalı olarak incelenmesi davalı vekili ve davacılar vekili tarafından istenilmekle, tayin olunan 10.01.2017 günü için yapılan tebligat üzerine temyiz eden davacılar vekili Av. ... ve davalı ... vekili Av. ... geldi. Başka gelen olmadı. Açık duruşmaya başlandı. Süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra gelenlerin sözlü açıklamaları dinlendi. Duruşmanın bittiği bildirildi. İş karara bırakıldı. Bilahare dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
KA R A R
Dava, tapu iptali ve tescil ikinci kademede tazminat isteğine ilişkindir.
Davacılar vekili, 259 parsel sayılı taşınmazı kadastro tespitinden sonra 5000 m2"lik kısmının Halil İbrahim Kavak tarafından davacılara satıldığını, davacılarının bu şekilde satın alıp kullanmasına davalının itirazı olmadığını, müvekkillerinin 2006 yılına kadar taşınmaz üzerinde tarım yaparak kullandıklarını belirterek tapu iptal ve tescil ikinci kademe tazminat talep etmiştir.
Davalı iddiaların hukuki dayanaktan yoksun olduğu nedeniyle davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, davanın reddine karar verilmiştir.
Hüküm, davacılar vekili ve davalı vekilince temyiz edilmiştir.
Antalya Kadastro Mahkemesinin ...237 parsele sayılı taşınmaza ilişkin 1985/202 Esas, 1988/96 Karar sayılı dosyasının davacıları .... davalıları
2016/14988-2017/95
... olduğu davanın tespite itiraz davası olduğu, yargılama sırasında davalıların kabulü üzerine 237 parselin müstakilen ... adına tesciline, diğer davacıların feragati nedeniyle davalarının reddine karar verildiği anlaşılmış söz konusu taşınmazın keşfi sırasında 18/03/1988 tarihli sulh anlaşması başlıklı belgenin keşif zaptına geçirildiği buna göre taraflar arasında ihtilaflı olan ...Köyü 308 parsel, 237 parsel, 269 parsel ve diğer parsellerle ilgili bir takım anlaşmalar yapıldığı, davalı ..., ....ların karara bağlanan ...Köyü 259 parselde 5000 m2 lik kısmın Halil İbrahim Kavak"a ait olduğu, ..., ..."a sattığı, Halil İbrahim Kavak gerçekten satmış ise ve onlara verilmesine muvafakat ediyorsa 259 parselin 5000 m2"sini adı geçenlere vermeyi kabul ediyoruz şeklinde beyanlarının bulunduğu, söz konusu sulh anlaşmasına göre davacılar 259 parsele ait Kadastro Mahkemesinin 1987/73 Esas-1988/14 Karar sayılı kararını temyiz etmiş olsalar da bu anlaşma ya göre temyizlerinden feragat edeceklerinin kararlaştırıldığı anlaşılmıştır.
Kadastro Mahkemesinin 1987/73 Esas, 1988/14 Karar sayılı dava dosyasında davacıların... ve arkadaşları, orman idaresi,.,. ..., müdahilleri ..., ... davalıları ... ve arkadaşları hakkında ...259 nolu kadastral parsele ilişkin tespite itiraz davası olduğu, tapulama tutanağına uygulanan eski tapu kayıtlarına göre evvelce bir parça halinde ve tamamı 340 hisse itibariyle 20 hissesinin 04/02/1964 tarihli 1 nolu tapu ile ... oğlu ... 320 hissesinin 26/09/1954 tarihli 17 nolu tapu ile 40 hissesi ... ve 30"ardan 144 hissesi ..."lar, 17"şerden 68 hissesi ..., . .. 40 hissesi .., 12 hissesi..., 8 erden 16 hissesi.... a ait olduğu, hissedarlar arasında yapılan harici ve rızai taksimde dava konusu 259 parselin davalı ..., ... tespit ve tescilinin yapıldığı, yapılan keşif ve toplanan delillere göre müdahil ...."nın talebinin reddine, diğer davacıların taleplerinin feragat nedeniyle reddine, davacılar .., ..."un iddiaları ispat edilemediğinden taleplerinin reddine, müdahil ..."ın talepleri davalılar tarafından kabul edildiğinden ..."ın davasının kabulüne, bilirkişi tarafından düzenlenen 18/08/1987 tarihli krokili raporda A harfi ile işaretli 1000 m2 lik yerin bu parselden ifraz edilerek birliğin son parsel numarası verilmek suretiyle Halil İbrahim oğlu ... adına tapuya tesciline, 259 parselin geri kalan 39500 m2 lik kısmının 1/4"er pay olarak davalı ..., .
2016/14988-2017/95 -3-
Karabulut adlarına tapuya tesciline karar verildiği, hükmün davacılar . ... vekili tarafından, 259 parselin 4 dönümünü Halil İbrahim Kavak"tan ..., Hüseyin Yavuz"un satın alındığı, taşınmazın aslında dedelerine ait olduğu, Antalya Kadastro Mahkemesinin ...237 parsele sayılı taşınmaza ilişkin 1985/202 Esas, 1988/96 Karar sayılı dosyasının keşfi sırasında 18/03/1988 tarihli sulh anlaşması başlıklı anlaşmada ...Köyü 259 parselde 5000 m2 lik kısmın Halil İbrahim Kavak"a ait olduğu, ..., ..."a sattığı, Halil İbrahim Kavak gerçekten satmış ise ve onlara verilmesine muvaffakat ediyorsa 259 parselin 5000 m2"sini adı geçenlere vermeyi kabul ediyoruz şeklinde beyanlarının bulunduğunu gerekçesiyle temyiz etmiş ancak davacılar vekili 18.03.1988 tarihli dilekçesiyle sağlanan sulh çerçevesinde temyiz talebinden vazgeçtiğini belirtmiş, karar temyiz edilmeksizin 21/03/1988 tarihinde kesinleşmiştir.
Somut olayda; 237 parsel sayılı taşınmazın keşfi sırasında 18/03/1988 tarihli sulh anlaşması başlıklı belgenin keşif zaptına geçirildiği, buna göre dava konusu ...Köyü... parselde 5000 m2 lik kısmın ... ait olduğu, ... bu kısmı ..., ..."a sattığı, ... gerçekten satmış ise ve onlara verilmesine muvafakat ediyorsa 259 parselin 5000 m2"sini adı geçenlere vermeyi kabul ediyoruz şeklinde tapu malikleri ..... ve. ... imzalı beyanlarının bulunduğu, yine 22.02.1980 tarihli köy senediyle dava dışı ... davacılar ... ve ..."a dava konusu 259 parsel sayılı taşınmazın 3700 m2 lik kısmını sattığı, söz konusu sulh anlaşmasına göre davacıların, 259 parsele ait Kadastro Mahkemesinin 1987/73 Esas, 1988/14 Karar sayılı kararını temyizlerinden feragat ettikleri, davalı ......"un 08.11.2013 tarihli beyan dilekçesiyle... bu yeri gerçekten satmış ise davayı kabul ettiği yönünde beyanda bulunduğu tespit edilmiştir.Davacıların sulh anlaşması gereğince 259 parsele ait Kadastro Mahkemesinin 1987/73 Esas, 1988/14 Karar sayılı kararını temyizlerinden feragat ettikleri değerlendirildiğinde davacıların sulh sözleşmesi gereğince üzerine düşen yükümlülüğü yerine getirdiği anlaşılmaktadır. Mahkemece bu durumda 18/03/1988 tarihli sulh anlaşması başlıklı belge, 22.02.1980 tarihli adi yazılı satım sözleşmesi ve tarafların diğer delilleri toplanarak sonucuna göre bir hüküm kurulması gerekirken yanılgılı gerekçe ile davanın kesin hüküm nedeniyle reddine karar verilmesi doğru görülmemiştir.
Kabule göre de dava dilekçesinde davacı vekili tarfından 31.10.2013 tarihinde 24,30 TL başvuru harcı yatırılmış, 19.12.2013 tarihinde de 5.617,90 TL tamamlama harcı yatırılmıştır. Harçlandırılan değer üzerinden davalı lehine nispi vekalet ücreti takdiri gerekirken keşifte belirlenen bedel üzerinden vekalet
2016/14988-2017/95 -4-
ücretine hükmedilmesi doğru değildir. Ayrıca davada taraf sıfatı bulunmayan feri müdahil lehine vekalet ücreti taktiri doğru değildir.
SONUÇ: Yukarıda yazılı nedenlerle temyiz itirazının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, 1.480 TL Yargıtay duruşma vekalet ücretinin davacılardan alınıp davalıya verilmesine yine 1.480 TL Yargıtay duruşma vekalet ücretinin davalıdan alınıp davacılara verilmesine, peşin harcın istek halinde yatıranlara iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 10.01.2017 tarihinde oybirliği ile karar verildi.