12. Hukuk Dairesi Esas No: 2012/7940 Karar No: 2012/23028
Yargıtay 12. Hukuk Dairesi 2012/7940 Esas 2012/23028 Karar Sayılı İlamı
12. Hukuk Dairesi 2012/7940 E. , 2012/23028 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Ümraniye 2. İcra Hukuk Mahkemesi TARİHİ : 04/11/2011 NUMARASI : 2011/103-2011/923
Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : Bir mahkeme kararının gerekçesi, o davaya konu maddi olguların mahkemece nasıl nitelendirildiğini, kurulan hükmün hangi nedenlere ve hukuksal düzenlemelere dayandırıldığını ortaya koyar; kısaca, maddi olgular ile hüküm arasındaki mantıksal bağlantıyı gösterir. Tarafların o dava yönünden, hukuk düzenince hangi nedenle haklı veya haksız görüldüklerini anlayıp değerlendirebilmeleri ve Yargıtay"ın hukuka uygunluk denetimini yapabilmesi için, ortada, usulüne uygun şekilde oluşturulmuş; hükmün hangi nedenle o içerik ve kapsamda verildiğini ayrıntılarıyla gösteren, ifadeleri özenle seçilmiş ve kuşkuya yer vermeyecek açıklıktaki bir gerekçe bölümünün bulunması, zorunludur. Bütün mahkemelerin her türlü kararlarının gerekçeli olarak yazılması gerektiğini öngören Anayasa"nın 141/3.maddesi ve ona paralel bir düzenleme içeren HUMK.nun 388.maddesi (6100 sayılı HMK.nun 297. maddesi), işte bu amacı gerçekleştirmeye yöneliktir. Öte yandan, bazen bir mahkeme kararının, başka bir dava yönünden kesin hüküm veya güçlü delil oluşturup oluşturamayacağı gibi konularda yapılacak hukuksal değerlendirmelerin sağlıklı olabilmesi de, o kararın yukarıda açıklanan nitelikte bir gerekçeyi içermesiyle mümkündür. Herhangi bir gerekçe gösterilmeksizin direnme kararı verilmesinin, hakimin yargılama görevini savsaması olarak dahi düşünülmesi mümkündür. (Hukuk Genel Kurulu’nun 18.10.2006 tarih ve 2006/11-620 esas, 2006/659 karar sayılı kararı) Somut olayda, mahkemece verilen kararın, yukarıda açıklanan nitelikte bir yasal gerekçeyi içermediği ve kararın gerekçesi ile hüküm fıkrasının tamamaen birbirinden kopuk olduğu çok açıktır. O halde, mahkeme kararının, işin esasına yönelik herhangi bir inceleme yapılmaksızın, salt bu nedenle bozulması gerekir. Diğer taraftan, HMK.nun 297. madesinin (1). fıkrasının (e) bendi gereğince hükümde “ gerekçeli kararın yazıldığı tarihin” yer alması zorunlu olup, kanunun bu emredici hükmüne aykırı davranılması da doğru bulunmamıştır. SONUÇ : Borçlunun temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK. 366 ve HUMK.’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 28.06.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi.