12. Hukuk Dairesi Esas No: 2012/7936 Karar No: 2012/23027
Yargıtay 12. Hukuk Dairesi 2012/7936 Esas 2012/23027 Karar Sayılı İlamı
12. Hukuk Dairesi 2012/7936 E. , 2012/23027 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Ümraniye 1. İcra Hukuk Mahkemesi TARİHİ : 20/12/2011 NUMARASI : 2011/564-2011/1384
Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki şikayetçi tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : İİK.nun 134/2. maddesinde “ihalenin feshini, Borçlar Kanunu’nun 226. maddesinde yazılı sebepler de dahil olmak üzere yalnız satış isteyen alacaklı, borçlu, tapu sicilindeki ilgililer ve pey sürmek suretiyle ihaleye iştirak edenler, yurt içinde bir adres göstermek koşulu ile icra mahkemesinde şikayet yoluyla ihale tarihinden itibaren 7 gün içinde isteyebilirler” hükmüne yer verilmiştir.Anılan Kanun"un 133/2. maddesinde ise, ihaleye katılıp daha sonra ihale bedelini yatırmamak suretiyle ihalenin feshine sebep olan tüm alıcılar ve kefillerin teklif ettikleri bedel ile son ihale bedeli arasındaki farklar ve diğer zararlardan ve ayrıca temerrüt faizinden müteselsilen sorumlu olacakları öngörülmüştür. Somut olayda, şikayetçi ............. San. Ve Tic. Ltd. Şti. birinci açık artırmaya katılıp pey sürmekle ihalenin feshini isteyebilecek ilgili statüsünü kazanmıştır. 10.02.2011 tarihinde yapılan taşınmaz ihalesi, ihale bedelinin yatırılmaması sebebiyle 01.04.2011 tarihli icra müdürlüğü kararı ile, yeniden satışa çıkarılmıştır.Bu durumda İİK.nun 133/2. maddesine göre davacı iki ihale arasındaki farktan sorumlu olacağından ihalenin feshine ilişkin davayı açmakta hukuki yararı vardırYukarıda açıklanan nedenlerle mahkemece, İİK.nun 133. maddesine yapılan ihalenin feshi davasına yönelik şikayetin esası incelenerek sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde istemin reddine dair hüküm tesisi isabetsizdir.Diğer taraftan, HMK"nun 297. maddesinin (1). fıkrasının (e) bendi gereğince hükümde “ gerekçeli kararın yazıldığı tarihin” yer alması zorunlu olup, kanunun bu emredici hükmüne aykırı davranılması da doğru bulunmamıştır. SONUÇ : Şikayetçinin temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK. 366 ve HUMK.’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 28.06.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi.