12. Ceza Dairesi 2017/7636 E. , 2019/3542 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Asliye Ceza Mahkemesi
Suç : Taksirle öldürme
Hüküm : TCK’nın 85/1, 62, 51/1-3, 51/7, 53/6. maddeleri gereğince mahkumiyet
Taksirle öldürme suçundan sanığın mahkumiyetine ilişkin hüküm sanık müdafii, katılanlar vekili ve mahalli Cumhuriyet savcısı tarafından temyiz edilmekle dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, süre tutum dilekçesi vererek kararı temyiz ettiği anlaşılan katılanlar vekilinin ve sanık müdafiinin sair temyiz itirazlarının ve mahalli Cumhuriyet savcısının suç nedeniyle uğranılan zararın tespit edilmeksizin hükmün açıklanmasının geri bırakılması kurumu yönünden değerlendirme yapılmadan, sanık hakkında TCK"nın 51. maddesi uyarınca erteleme hükümlerinin uygulanmasına yönelik temyiz itirazlarının reddine, ancak;
1- Gerekçeli karar başlığında 21.07.2013 olan suç tarihinin 23.07.2013 olarak gösterilmesi,
2-Dosya içeriğine göre sanık sürücünün idaresindeki otomobil ile meskun mahal dışında gece vakti aydınlatmanın bozuk olduğu iki yönlü caddede seyir halindeyken sağa doğru olan viraja geldiğinde, virajı içten alarak yolun sağındaki banket üzerinde yürüyen mağdura aracının sağ ön cam ve sağ dikiz aynası kısımlarıyla banket üzerinde çarpması şeklinde meydana gelen ve mağdurun ölmesi ile sonuçlanan olayda, taksirli suçlar açısından temel cezanın belirlenmesinde TCK"nın 61/1. ve 22/4. madde ve fıkralarında yer alan ölçütlerden olan failin kusuru, meydana gelen zararın ağırlığı, suçun işleniş biçimi ile suçun işlendiği yer ve zaman nazara alınmak suretiyle aynı Kanunun 3/1. maddesi uyarınca işlenen fiilin ağırlığıyla orantılı olacak şekilde maddede öngörülen alt ve üst sınırlar arasında hakkaniyete uygun bir cezaya hükmolunması gerekirken, asli kusurlu olarak meydana getirdiği kaza sonucu bir kişinin ölmesine neden olan sanık hakkında, adalet ve hakkaniyet kuralları uyarınca cezada orantılılık ilkesi gözetilerek alt sınırdan uzaklaşmak suretiyle ceza tayini gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurularak sanık hakkında eksik cezaya hükmolunması,
3-TCK"nın 50. maddesinin sanık hakkında uygulanıp uygulanmamasına karar verilirken sanığın, kişiliği, sosyal ve ekonomik durumu, suçun işlenmesindeki özellikler nazara alınarak, dosyaya yansıyan bilgi ve kanıtlar isabetle değerlendirilip, denetime olanak verecek ve somut gerekçeler de gösterilmek suretiyle takdir hakkının kullanılmasının gerektiği, dosya içeriğine göre; dosyaya yansıyan kişilik özellikleri lehine değerlendirilerek cezasında TCK"nın 62. maddesi gereğince indirim uygulanan, 30.09.2014 tarihli oturumda müdafii tarafından lehe hükümlerin uygulanılması talep edilen sanık hakkında, TCK’nın 50/4. maddesinin uygulanıp uygulanmayacağının karar yerinde tartışılmaması,
4-Hükmolunan hapis cezasının ertelenmesine karar verilen sanık hakkında denetim süresinin iyi halli olarak geçirilmesi halinde cezanın infaz edilmiş sayılacağı ihtarına karar verilirken uygulama maddesi olan TCK"nın 51/8. maddesinin gösterilmemesi suretiyle CMK’nın 232/6. maddesine aykırı davranılması,
5-TCK"nın 53/6. maddesi uyarınca "Belli bir meslek veya sanatın ya da trafik düzeninin gerektirdiği dikkat ve özen yükümlülüğüne aykırılık dolayısıyla işlenen taksirli suçtan mahkûmiyet hâlinde, üç aydan az ve üç yıldan fazla olmamak üzere, bu meslek veya sanatın icrasının yasaklanmasına ya da sürücü belgesinin geri alınmasına karar verilebilir" açık hükmü karşısında, sanık hakkında sürücü belgesinin geri alınmasına karar verilmesi gerekirken, sürücü belgesine el konulmasına karar verilmesi,
Kanuna aykırı olup, sanık müdafiinin, katılanlar vekilinin ve mahalli Cumhuriyet savcısının temyiz itirazları bu nedenle yerinde görüldüğünden, 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi gereğince halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK"un 321. maddesi uyarınca, hükmün isteme aykırı olarak BOZULMASINA; 13.03.2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.