15. Hukuk Dairesi 2019/2632 E. , 2020/898 K.
"İçtihat Metni"
Mahkemesi :Ticaret Mahkemesi
Yukarıda tarih ve numarası yazılı bozmaya uyularak verilen hükmün duruşmalı olarak temyizen tetkiki taraf vekillerince istenmiş olmakla duruşma için tayin edilen günde davacı-karşı davalı birleşen dosya davacıları vekili gelmedi. Davalı-karşı davacı birleşen dosya davalısı vekili Avukat ... geldi. Temyiz dilekçelerinin süresi içinde verildiği anlaşıldıktan ve hazır bulunan davalı-karşı davacı birleşen dosya davalısı avukatı dinlendikten sonra vaktin darlığından ötürü işin incelenerek karara bağlanması başka güne bırakılmıştı. Bu kere dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği konuşulup düşünüldü:
- K A R A R -
Asıl ve karşı dava ile birleşen dava, kat karşılığı inşaat sözleşmesinden kaynaklanan alacak ve tazminat taleplerine ilişkin olup, mahkemece Dairemizin bozma ilamına uyularak asıl ve birleşen davanın kısmen kabulüne dair verilen karar, taraflarca temyiz edilmiştir.
1-Dosyadaki yazılara ve mahkemece uyulan bozma kararı gereğince inceleme yapılarak hüküm verilmiş olmasına, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına ve bozmanın şümulü dışında kalarak kesinleşen cihetlere ait temyiz itirazlarının incelenmesinin artık mümkün olmamasına göre, tarafların aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
2-Davalı-karşı davacı-birleşen dosya davalısı yüklenicinin temyizi yönünden;
Davacı arsa sahipleri asıl davalarında; 14.11.2001 tarihli kat karşılığı inşaat sözleşmesinde belirlenen paylaşım oranına göre eksik verilen tribleks villanın aynen teslimi olmazsa bedeli ile inşaatın süresinde bitirilmemesinden kaynaklanan gecikme tazminatı, eksik kusurlu işler bedelinin tahsili ile manevi tazminatın tahsiline karar verilmesini istemişler, davalı yüklenici savunmasında; davanın reddine karar verilmesini istemiş, karşı davasında ise; kendisine tapu devri yapılmaması nedeniyle maddi manevi tazminatın davacı karşı davalılardan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Asıl dava dilekçesinde davacılar; talepleri arasında bulunan sözleşme harici yapılan kısımla ilgili taleplerini 1.000,00 TL, yüklenicinin elinde kalan ve kendilerine teslimi gereken 3 dairenin eksik kusurlu işler bedelini ise 1.000,00 TL üzerinden harçlandırmışlardır. Mahkemece asıl davadaki taleplerin kısmen kabulüne karar verilmiş, Dairemizce bu karar 12.04.2012 tarihli 2012/469 Esas, 2012/2451 Karar sayılı ilamı ile bozulmuştur.
Bozma ilamından sonra davacılar taleplerini ıslah ederek fazla alan ile ilgili taleplerini 95.000,00 TL’ye, 3 daire ile ilgili taleplerini 15.019,00 TL’ye çıkarmışlar, mahkemece ıslah edilen miktar üzerinden taleplerin kabulüne karar verilmiş ise de, bozmadan sonra ıslah yapılamayacağı halde ıslah edilen miktar üzerinden davanın kabulüne karar verilmesi doğru olmamış, kararın bu nedenle davalı-k.davacı- birleşen dosya davalısı yüklenici yararına bozulması gerekmiştir.
3-Davacı-k. davalı arsa sahiplerinin temyiz itirazlarına gelince;
Mahkemece her ne kadar asıl davada hüküm altına alınan 15.019,97 TL alacak, hüküm kısmında kira kaybı alacağı olarak belirtilmiş ise de; bu bedelin dava dilekçesinde yüklenicinin elinde kalan 3 bağımsız bölümün eksik kusurlu işler bedeli karşılığı olarak talep edilen alacağın bilirkişi raporunda belirlenen miktarı olduğu, mahkemece ayrıca kira kaybı alacağına da hükmedilmesine rağmen bu kalem alacağın maddi hata ile kira kaybı olacağı olarak yazıldığı anlaşıldığından bu husus ayrıca bozma sebebi yapılmamıştır.
Davacı arsa sahipleri, asıl davada kendilerine teslimi gereken bağımsız bölümlerin sözleşmede kararlaştırılan sürede teslim edilmemesi nedeniyle 6.000,00 TL kira tazminatının davalı-k.davacıdan tahsilini istemişler, yargılama sırasında alınan bilirkişi raporunda kira tazminatı alacağı 86.470,00 TL olarak hesaplanmış, Dairemizin bozma kararından sonra birleşen dosyada açtıkları davalarında bakiye kira tazminatı alacağı 80.470,00 TL’nin tahsili ile birlikte ilk dava tarihinden birleşen dava tarihine kadar olan kira alacakları ile ilgili olarak 5.000,00 TL’nin tahsilini istemişler, daha sonra 5.000,00 TL’lik taleplerini ıslah ederek 117.922,00 TL’ye çıkarmışlardır. Mahkemece birleşen dava ıslah edilen 117.922,00 TL üzerinden kabul edilmiş, ancak 80.470,00 TL üzerinden olumlu ya da olumsuz karar verilmemiştir. Diğer taraftan hükmüne uyulan Dairemizin bozma ilamında davalı kullanımında bulunan dairelerin davacılara teslimine karar verilmesi gerektiği belirtilmesine rağmen bu konuda karar verilmemiş olması doğru olmamış, açıklanan bu nedenlerle kararın asıl ve birleşen dosya davacıları- karşı davalı arsa sahipleri yararına bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda 1. bentte açıklanan nedenlerle tarafların diğer temyiz itirazlarının reddine, mahkeme kararının 2. bentte açıklanan nedenlerle asıl ve birleşen dosya davalısı-k.davacı yüklenici, 3. bentte açıklanan nedenlerle asıl ve birleşen dosya davacıları karşı davalı arsa sahipleri yararına BOZULMASINA, 2.540,00 TL duruşma vekâlet ücretinin davacı-karşı davalı birleşen dosya davacısından alınarak Yargıtay"daki duruşmada vekille temsil olunan davalı-karşı davacı birleşen dosya davalısına verilmesine, Yargıtay duruşmasında vekille temsil edilmediğinden davacı-karşı davalı birleşen dosya davacıları yararına vekâlet ücreti takdirine yer olmadığına, ödenenden 5766 sayılı Kanun"un 11. maddesi ile yapılan değişiklik gereğince Harçlar Kanunu 42/2-d maddesi uyarınca alınması gereken 437,00 TL Yargıtay başvurma harcının mahsup edilerek, varsa fazla alınan temyiz harcının temyiz eden asıl ve birleşen dosya davacıları-karşı davalılara iadesine, ödenenden 5766 sayılı Kanun"un 11. maddesi ile yapılan değişiklik gereğince Harçlar Kanunu 42/2-d maddesi uyarınca alınması gereken 655,50 TL Yargıtay başvurma harcının mahsup edilerek, varsa fazla alınan temyiz harcının temyiz eden asıl ve birleşen dosya davalısı-karşı davacıya iadesine,
karara karşı tebliğ tarihinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme isteminde bulunulabileceğine 04.03.2020 gününde oybirliğiyle karar verildi.