19. Hukuk Dairesi 2015/15067 E. , 2016/6613 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : ... Asliye Ticaret Mahkemesi
TARİHİ : 02/10/2014
NUMARASI : 2011/117-2014/297
Taraflar arasındaki menfi tespit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün davalılar vekilince duruşmalı olarak temyiz edilmesi üzerine ilgililere çağrı kağıdı gönderilmişti. Belli günde davalılar vek. Av. ... gelmiş, diğer taraftan kimse gelmemiş olduğundan onun yokluğunda duruşmaya başlanarak hazır bulunan avukatın sözlü açıklamaları dinlenildikten ve temyiz dilekçesinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
- K A R A R -
Davacı vekili, davalı ..."nin müvekkili aleyhine başlattığı icra takibine konu 2 adet senedin diğer davalıya verilen teminat senedi olduğunu, teminat vasıflarının kalmadığını, davalı şirketlerin ortakları ve adresleri aynı olduğundan iyiniyet iddiasının ileri sürülemeyeceğini belirterek, müvekkilinin takibe konu senetler nedeniyle davalılara borçlu olmadığının tespitine ve % 40 oranında tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı ... vekili, müvekkilinin iyiniyetli hamil olduğunu savunarak, davanın reddini istemiştir.
Diğer davalı, senetlerin davacıya verilen nakit borç para karşılığı düzenlendiğini belirterek, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece benimsenen bilirkişi raporlarına göre, davacı ile senet lehtarı olan davalı Karyapı şirketi arasında, senetlerin tanzim tarihlerinde ticari bir ilişkinin bulunmadığı, senetlerin malen ihdas kaydını içerdiği ve gerçek bir alışveriş karşılığında verilmediği kanaati oluştuğu, davalıların şirket ortaklarının baba-oğul oldukları, davalılar arasında ticari ilişki bulunduğu, senet bedelleri ile eşleşen bir alışverişin bulunduğunun kanıtlanamadığı, bu durumun kötüniyetin varlığı için yeterli görüldüğü gerekçesiyle davanın kabulüne, 200.000 TL"nin % 40"ı oranında kötüniyet tazminatının davalılardan müteselsilen tahsiline karar verilmiş, hüküm davalılar vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, 2 adet senedin teminat olduğu iddiasıyla açılan menfi tespit davasıdır.
Dava konusu 2 adet senedin davalı olan hamil ... tarafından icra takibine konu edildiği, senetlerde borçlunun ... (davacı), lehtarın ... (davalı), lehtar cirosu ile hamilin ... (davalı) olduğu, senetlerin malen ihdas kaydı içerdiği, teminata ilişkin herhangi bir kayıt ihtiva etmediği dosya kapsamı ile sabittir.
Anılan iddia ve savunma gözetildiğinde, malen ihdaslı senetlerin davacı taraf teminat, davalı Karyapı şirketi ise nakit borç karşılığı verildiğini beyan etmekle ihdas nedenini talil etmiştir. Çift taraflı talil nedeniyle ispat külfeti yer değiştirmeyeceğinden somut olayda ispat külfetinin senetlerin teminat olduğunu iddia eden davacı tarafa yüklenmesi isabetli ise de, kambiyo senedinin illetten mücerret olduğu, defter kayıtlarında mal alışveriş kaydının bulunup bulunmamasının sonuca etkili olmayacağı, davacının lehtar olan davalı ... karşı senetlerin teminat olarak verildiği iddiasını yazılı delille ispatlaması gerektiği, lehtara karşı teminat iddiasının ispatlanması aşamasından sonra hamil olan diğer davalıya karşı teminata ilişkin şahsi def"inin ancak TTK"nun 599. maddesi uyarınca kötüniyetli ve bilerek borçlu zararına hareket ettiğinin ispatlanması halinde ileri sürülebileceği hususları gözetilerek sonucuna uygun bir karar verilmesi gerekirken yanılgılı gerekçe ile yazılı şekilde hüküm kurulması isabetsiz olup bozmayı gerektirmiştir.
Kabul şekline göre de, İİK"nun 72/5. maddesi; “Borçluyu menfi tespit davası açmaya zorlayan takibin haksız ve kötüniyetli olduğu anlaşılırsa, talebi üzerine, borçlunun dava sebebi ile uğradığı zararın da alacaklıdan tahsiline karar verilir.” hükmünü içermektedir. Anılan hüküm karşısında dava konusu senetlere dayalı icra takibi başlatmayan davalı ... aleyhine kötüniyet tazminatına hükmedilmesi isabetsizdir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün BOZULMASINA, bozma nedenine göre davalılar vekilinin sair temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, vekili Yargıtay duruşmasında hazır bulunan davalılar yararına takdir edilen 1.350,00 TL duruşma vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalılara ödenmesine, peşin harcın istek halinde iadesine, 14.04.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.