Yargıtay 23. Hukuk Dairesi 2015/4860 Esas 2016/2369 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
23. Hukuk Dairesi
Esas No: 2015/4860
Karar No: 2016/2369
Karar Tarihi: 13.04.2016

Yargıtay 23. Hukuk Dairesi 2015/4860 Esas 2016/2369 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Dava, sıra cetveline yapılan itiraz üzerine yapılan yargılamada reddedildi. Davacı, davalıların alacaklı olduğu icra dosyalarına itiraz etti ve ayrılan payın müvekkilinin alacağına ödenmesini talep etti. Davalı ise takip dosyalarındaki alacağın gerçek olduğunu, muvazaanın söz konusu olmadığını belirtti ve davacının talebini reddetti. Mahkeme, davacının itirazlarını reddetti. Kararda, takip dosyalarındaki alacağın doğru olduğu belirtilerek, davalının alacağının davacının alacağından daha önce doğduğu, bu nedenle davalının alacağının muvazaalı olmasının mümkün olmadığı vurgulandı ve davacının talebinin reddine karar verildi.
Kanun Maddeleri: -
23. Hukuk Dairesi         2015/4860 E.  ,  2016/2369 K.
"İçtihat Metni"

Asliye Hukuk Mahkemesi


Taraflar arasındaki sıra cetveline itiraz davasının bozma ilamına uyularak yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
-K A R A R-
Davacı vekili, Ankara Gayrimenkul (22) İcra Müdürlüğünün 2004/587 sayılı dosyasında yapılan derece kararı ile, davalıların alacaklı olduğu aynı icra müdürlüğüne ait 2004/587 ve 588 sayılı dosyalarına 1.sırada yer verildiğini, davalı ’in dosya alacaklarını temlik aldığı, davalıların takiplerinin çek alacağına dayalı olduğu, borcun gerçek olmadığını, müvekkilinin 12. İcra Müd. 2011/4456 sayılı dosyasındaki alacağının ise Ankara 18. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2006/126-2010/398 sayılı ilamına dayalı olduğunu, ileri sürerek davalılar adına ayrılan payın müvekklinin alacaklı olduğu 2011/4456 sayılı dosyasına ödenmesini, artan para kalması davalıya bırakılmasını talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, davacı tarafça ileri sürülen hususların doğru olmadığını, söz konusu takip dosyalarındaki alacağın gerçek olduğunu, muvazaanın söz konusu olmadığını, sıra cetvelinin doğru olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.
Mahkemenin 14.02.2013 tarihli ve 2011/233 E. 2013/54 K. sayılı ilamı ile davanın kabulüne dair kararı davalılar vekilinin temyiz etmesi üzerine Dairemizin 29.05.2013 tarih ve 2013/3382 E. 2013/3597 K. sayılı ilamı ile davalı tarafından takibe konulan çeklerin ibraz tarihleri 15.07.2002, 05.08.2002 olup, takip tarihleri 04.10.2002, 07.11.2002 olduğu, davacının takibine dayanak kıldığı ilamın dayanağı olan hırsızlık olayının ise 24.04.2004 tarihinde gerçekleştiği, Bu durumda, davalı alacağının davacı alacağından daha önce doğduğu, davalının alacağının oluştuğu tarihte davacının borçludan bir alacağı bulunmadığı, bu nedenle davalının alacağının muvazaalı olmasının mümkün olmadığı gözetilerek davanın reddine karar verilmesi gerektiği, gerekçesi ile bozulmuştur. Mahkemece usul ve yasaya uygun bozma ilamına uyularak davanın reddine karar verilmiştir.
Kararı davacı vekili temyiz etmiştir.
Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına göre, davacı vekilinin temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edenden alınmasına, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 13.04.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.


Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.