11. Ceza Dairesi 2017/1039 E. , 2018/8419 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Resmi belgede sahtecilik,Dolandırıcılık
HÜKÜM : Mahkumiyet
"Uzlaştırma kapsamına giren bir suçun, bu kapsama girmeyen bir başka suç ile birlikte işlenmesi halinde uzlaşma hükümleri uygulanmaz." şeklindeki 5271 sayılı CMK"nin 253. maddesinin 3. fıkrasının son cümlesindeki düzenleme karşısında, sanığın dolandırıcılık suçu ile birlikte resmi belgede sahtecilik suçunu da işlediği anlaşıldığından, açıklanan nedenlerden dolayı temyiz kapsamında bulunan dolandırıcılık suçunun uzlaşma kapsamı dışında olduğu değerlendirilerek yapılan incelemede;
A-Sanık hakkında "dolandırıcılık" suçundan verilen mahkumiyet hükmüne yönelik sanık müdafiinin temyiz itirazlarının incelenmesinde;
Sanığın katılan adına düzenlediği sahte bonoyu tahsil amacıyla bankaya ibraz etmesi şeklindeki eyleminin bankanın araç olarak kullanılması suretiyle TCK"nin 158/1-f maddesindeki suç kapsamında kalmaması nedeniyle tebliğnamede bu hususta bozma isteyen düşünceye iştirak edilmemiştir.
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin soruşturma neticelerine uygun şekilde oluşan inanç ve takdirine, incelenen dosya içeriğine göre sanık müdafiinin sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;
Sanık hakkında dolandırıcılık suçundan açılan davada; 5237 sayılı TCK"nin 157/1. maddesi gereğince hükmolunan hapis cezası asgari hadden tayin olunduğu halde, hapis cezası yanında hükmolunan adli para cezasının birim gün sayısının gerekçe gösterilmeksizin alt sınırdan uzaklaşılarak 12 gün olarak tayini,
Yasaya aykırı olup, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde görüldüğünden, hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nin 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA; ancak yeniden yargılama yapılmasını gerektirmeyen bu hususun aynı Yasanın 322. maddesi uyarınca düzeltilmesi mümkün bulunduğundan, hüküm fıkrasından sırasıyla "11 gün", "6 gün", "5 gün" ve 100 TL” ibarelerinin çıkarılarak yerine sırasıyla "5 gün", "2 gün", "1 gün" ve "20 TL" ibarelerinin yazılması suretiyle, hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
B-Sanık hakkında "resmi belgede sahtecilik" suçundan verilen mahkumiyet hükmüne yönelik sanık müdafiinin temyiz itirazlarının incelenmesinde;
Özel Çağ Eğitim Tic. Ltd. Şti"nin ortağı ve vekalet ile temsile yetkili kişisi olan sanığın şirket tarafından işletilen dersanede kurs alan katılanın kurs ücretlerini tamamen ödemiş olmasına rağmen katılan adına suça konu bonoyu sahte olarak düzenlemek suretiyle resmi belgede sahtecilik suçunu işlediğinin iddia olunduğu olayda; katılanın aşamalarda değişmeyen ifadelerinde kayıt yaptırdığı dershaneye olan tüm borçlarını ödediğini ve buna dair belge aldığını belirtmesi, dosyada Özel Çağ Dershanesi"nin 05.11.2007 tarihli katılanın dershaneye herhangi bir borcunun bulunmadığına ilişkin yazısının bulunması ve 15.01.2008 tarihli bilirkişi raporunda suça konu senedin ön ve arka yüzlerindeki yazılar, rakamlar ve ciro eden imzalarının katılanın eli ürünü olmadığının tespit edildiğinin belirtilmesi karşısında, toplanan tüm delillerin sonucuna göre sanığın resmi belgede sahtecilik suçunu işlediği vicdani kanaatine ulaşan mahkemenin takdir ve kabulünde bir isabetsizlik görülmediğinden, tebliğnamede kabule göre 1 ve 2 nolu bozma isteyen düşüncelere iştirak edilmemiştir.
Uzun süreli hapis cezası ertelenen sanık hakkında 5237 sayılı TCK’nin 53. maddesinin 3. fıkrası gereğince aynı maddenin 1. fıkrasında yazılı hak yoksunluklarının aynı Yasanın 53/3. maddesi de nazara alınarak uygulanması gerektiğinin gözetilmemesi isabetsizliğinin Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 tarihli 2014/140 Esas ve 2015/85 sayılı iptal kararı ile birlikte infaz aşamasında yeniden değerlendirilmesi mümkün görülmüştür.
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin soruşturma neticelerine uygun şekilde oluşan inanç ve takdirine, incelenen dosya içeriğine göre sanık müdafiinin sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;
5237 sayılı TCK’nin 51/3. maddesindeki denetim süresinin kazanılmış hakka konu olamayacağı cihetle, cezası ertelenen sanık hakkındaki denetim süresinin alt sınırının mahkum olunan ceza süresinden az olamayacağının gözetilmemesi,
Yasaya aykırı, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nin 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak yeniden duruşma yapılmasını gerektirmeyen bu hususların aynı Yasa"nın 322. maddesi uyarınca düzeltilmesi mümkün bulunduğundan, hüküm fıkrasından TCK"nin 51/3. maddesinin uygulanmasına ilişkin bölüm çıkarılarak yerine “TCK"nin 51/3. maddesi gereğince 1 yıl 8 ay denetim süresi belirlenmesine” yazılmak suretiyle, sair yönleri usul ve yasaya uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 25.10.2018 tarihinde oy birliği ile karar verildi.