Yargıtay 16. Hukuk Dairesi 2017/4994 Esas 2018/3211 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
16. Hukuk Dairesi
Esas No: 2017/4994
Karar No: 2018/3211
Karar Tarihi: 30.05.2018

Yargıtay 16. Hukuk Dairesi 2017/4994 Esas 2018/3211 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Bu mahkeme kararı, bir tapu iptali ve tescil davasına ilişkindir. Davacı, çekişmeli taşınmazların tapu kütüklerinde yazılı olan miktar fazlalıklarının paya dönüştürülmesi istemiyle dava açmıştır. Mahkeme ise, hak düşürücü sürenin geçtiği gerekçesiyle davanın reddine karar vermiştir. Ancak Yargıtay, mahkemenin yanılgılı değerlendirme yaparak usulden reddine karar verdiğini belirterek, davacının itirazlarını kabul etmiş ve hükmün bozulmasına karar vermiştir. Kararda belirtilen kanun maddesi, 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 12/3. maddesidir ve bu maddede, belirtilen haklara ait tutanakların kesinleştiği tarihten itibaren on yıl geçtikten sonra, kadastrodan önceki hukuki sebeplere dayanarak itiraz olunamayacağı ve dava açılamayacağı belirtilmektedir.
16. Hukuk Dairesi         2017/4994 E.  ,  2018/3211 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
    DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL

    Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
    ... sonucu ... İlçesi, ... Mahallesi çalışma alanında bulunan ... ada ... parsel sayılı 5.507,00 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz, tapu kütüğünün beyanlar hanesine “2.750,00 metrekare miktar fazlası ... aittir.” şerhi verilerek tapu kaydı nedeniyle ölü ... oğlu ..., ... karısı ... ve ... oğlu ... adına 1/3"er payla tespit ve tescil edildikten sonra 07.12.1984 tarihinde satış suretiyle davalı ... adına tapuda intikal ettirilmiştir. Daha sonra kamulaştırma nedeniyle 1998 tarihinde ifrazla ... ada ... parsel sayılı 3.140,00 metrekare yüzölçümlü, ... ada ... parsel sayılı 2.333,00 metrekare yüzölçümlü ve ... ada ... parsel sayılı 34,00 metrekare yüzölçümlü taşınmazlar oluşmuş, bu taşınmazlardan ... ada ... ve ... parseller yol olarak tapudan terkin edilmiştir. ... ada ... parsel sayılı taşınmaz 2010 yılında kamulaştırmasız el atma davası neticesinde hükmen ifrazla miktar fazlası şerhi tapu kütüklerinin beyanlar hanesine aynen aktarılarak, ... ada ... parsel sayılı 353,39 metrekare yüzölçümlü olarak davalı ... adına; ... ada ... ve ... parsel sayılı 613,00 ve 2.173,61 metrekare yüzölçümlü olarak davalı ... adına tapuda tescil edilmiştir. Davacı ..., çekişmeli taşınmazların tapu kütüklerinin beyanlar hanesinde yazılı miktar fazlalıklarının paya dönüştürülmesi istemiyle dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda hak düşürücü sürenin geçtiği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Dava; ... sırasında çekişmeli taşınmazın ... tutanağında ve tutanağın kesinleşmesi üzerine tapu kütüğünün beyanlar hanesinde ..."ye ait olduğu belirtilen miktar fazlalığının paya dönüştürülmesi istemine yöneliktir. Mahkemece ... sırasında davacı ..."ye çekişmeli taşınmazda malik olarak pay verilmediği, 3402 sayılı ... Kanunu"nun 12/3. maddesi gereğince on yıllık hak düşürücü sürenin geçtiği gerekçesiyle davanın reddine dair hüküm kurulmuşsa da, verilen karar dosya kapsamına ve yasaya uygun düşmemektedir. ... Kanunu"nun 12/3. maddesinde; “Bu tutanaklarda belirtilen haklara, sınırlandırma ve tespitlere ait tutanakların kesinleştiği tarihten itibaren on yıl geçtikten sonra, kadastrodan önceki hukuki sebeplere dayanarak itiraz olunamaz ve dava açılamaz.” hususu düzenlenmiştir. Davacı ..., çekişmeli ... ada ..., ... ve ... parsel sayılı taşınmazların geldisi olan ... ada ... parsel sayılı taşınmazın ... tutanağında belirtilen "miktar fazlası 2.750,00 metrekarenin ... ait olduğu" şerhi ile tutanağa geçirilmiş olan hakkının paya dönüştürülmesi istemi ile dava açtığına göre, davası tutanakta belirtilen hakka karşı olmayıp, aksine bu hakka dayalı olarak açılmış bir dava niteliğindedir. Dolayısıyla; somut olayda 3402 sayılı Yasa"nın 12/3. maddesinin uygulama yeri bulunmamaktadır. Hal böyle olunca; tarafların iddia ve savunmaları doğrultusunda işin esası hakkında bir karar verilmesi gerekirken yanılgılı değerlendirme ile usulden reddine karar verilmesi isabetsiz olup, davacı ... vekilinin temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde bulunduğundan kabulü ile hükmün BOZULMASINA, 30.05.2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.

    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.