![Abaküs Yazılım](/3.png)
Esas No: 2016/9310
Karar No: 2018/2055
Karar Tarihi: 19.03.2018
Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2016/9310 Esas 2018/2055 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :TİCARET MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen davada ... .... Asliye Ticaret Mahkemesi’nce bozmaya uyularak verilen 22.04.2016 tarih ve 2015/446-2016/402 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili; müvekkili ile asıl borçlu davalı şirket arasında genel kredi sözleşmeleri imzalandığını ve diğer davalıların bu sözleşmelere müşterek borçlu müteselsil kefil olduklarını, davalılar tarafından genel kredi sözleşmelerinden doğan borcun ödenmediğini, ....04.2008 tarihinde noter ihtarnamesi ile hesabın kat edilerek 447.330,02 TL’nin ödenmesinin talep edildiğini, anılan genel kredi sözleşmelerinin teminatı olarak davalılar tarafından müvekkili bankaya verilen ve ciro edilen çeklerin icra takibine konulduğunu, bu takiplerin işlem yapılmadığından bahisle icranın geri bırakılması kararı ile iptal edildiğini, icra takiplerinin iptal edilmesi sebebiyle davalıların sorumluluğun devam ettiğini ileri sürerek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla ....000 TL"nin hesabın kat edildiği tarihinden itibaren %72 faiziyle davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiş, yargılama sırasında talebini 394.609,53 TL olarak ıslah etmiştir.
Davalılar vekili; icranın geri bırakılması kararı ile iptal edilen takip dosyalarında takibin İİK"nın 45/.... maddesine dayalı tahsilde tekerrür olmamak kaydıyla taraflar arasındaki kredi ilişkisinin teminatı olarak ciro edilen çeklerin tahsiline yönelik olarak yapıldığı, müvekkilleri hakkında esas ilişkiye temel olan kredi sözleşmeleriyle ilgili olarak da ... .... İcra Müdürlüğü"nün 2008/5595 sayılı dosyası üzerinden kesinleşmiş icra takibinin bulunduğunu, bu nedenle davacının aynı ilişki nedeniyle hem takip yapmasının, hem de dava açmasının mümkün olmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, bozma ilamına uyularak yapılan yargılamaya göre; davacının işbu davada genel kredi sözleşmelerinin teminatı olarak verilen çek bedellerinin tahsilinin talep edildiği, davaya konu çeklerin davalı şirketin davacı bankadan kullandığı kredinin teminatını oluşturmak amacıyla ciro yolu ile davacı bankaya geçtiği konusunda uyuşmazlık bulunmadığı, ancak çekte rehin cirosunun geçerli olmadığı, bu nedenle de davacı bankanın yetkili hamil olarak kabul edilemeyeceği, diğer yandan davacı bankanın kredi alacağının tahsili amacıyla başlattığı ... .... İcra Müdürlüğü"nün 2008/5595 sayılı takibinin kesinleşmiş olduğu, davacı bankanın bu icra dosyasındaki icra takip işlemlerine devam ederek alacağını tahsil etme imkanının bulunduğu, aksine bir durumun mükerrer tahsilata yol açabileceği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.
1- Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına ve delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davacı vekilinin tüm temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
...- Ancak, dava konusu uyuşmazlık, davalı banka tarafından 2007 yılında davalı şirkete kullandırılan genel kredi sözleşmeleri nedeniyle teminat olarak verildiği ileri sürülen çeklerin tahsil edilememesinden kaynaklanmakta olup, 26.12.2003 tarihinden önce bankacılık teamüllerine göre kullandırılan krediler için geçerli olan 5411 sayılı Bankalar Kanunu"nun geçici .... maddesinde sayılan davalardan değildir. Ayrıca, 492 sayılı Harçlar Kanunu"nun 123. maddesinde 5766 sayılı Kanun ile yapılan değişiklik de somut uyuşmazlığa uygulanamaz. Bu itibarla, işbu davada davacı ... Bankası A.Ş harçtan muaf değildir. Bu durumda, mahkemece, davanın reddine karar verildiğine göre, anılan husus gözetilerek davacı ... Bankası A.Ş"nin karar harcından sorumlu tutulması gerekirken, yazılı şekilde karar verilmesi doğru olmamış, kararın bu nedenle re"sen bozulması gerekmiş ise de yapılan yanlışlığın yeniden yargılamayı gerektirmemesi nedeniyle kararın, HUMK"nın 438/7. maddesi uyarınca düzeltilerek onanması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının reddine, (...) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, hükmün ikinci bendinde yer alan "... Bankası A.Ş harçtan muaf olduğundan, harç alınmasına yer olmadığına" ibaresinin çıkarılarak, yerine "Alınması gereken 35,90 TL maktu karar harcının davacıdan alınarak hazineye gelir kaydına" ibaresinin eklenmesine, kararın bu hali ile DÜZELTİLEREK ONANMASINA, aşağıda yazılı bakiye 6,70 TL temyiz ilam harcının temyiz eden davacıdan alınmasına, 19.03.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.