21. Hukuk Dairesi 2017/360 E. , 2017/10807 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
Davacı, murisinin iş kazası sonucu ölümünden doğan maddi ve manevi tazminatın ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kısmen kabulüne karar vermiştir.
Hükmün, davalı vekili tarafından duruşmalı olarak temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan ve temyiz konusu hükme ilişkin dava, Hukuk Muhakemeleri Kanununun 369. maddesinde sayılı ve sınırlı olarak gösterilen hallerden hiçbirine uymadığından Yargıtay incelemesinin duruşmalı olarak yapılmasına ilişkin isteğin reddine karar verildikten sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar verildi.
K A R A R
1- Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle, kanuni gerektirici sebeplere, temyiz kapsam ve nedenlerine göre davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki sair temyiz itirazlarının reddine karar verilmiştir.
2-Dava, 23/10/2010 tarihinde gerçekleşen iş kazası sonucunda vefat eden sigortalının yakınlarının maddi ve manevi zararlarının giderilmesi istemine ilişkindir.
Mahkemece, maddi tazminat isteminin kabulüne, manevi tazminat istemlerinin ise kısmen kabulüne karar verildiği, eş yönünden 10.000,00 TL maddi tazminat, takdiren 35.000,00 TL manevi tazminat, 5 çocuk için ayrı ayrı 7.000,00 er TL maddi tazminat, takdiren 25.000,00 er TL manevi tazminat, anne ve baba yönünden maddi tazminat isteminin reddine, takdiren 20.000,00 er TL manevi tazminat, 8 kardeş için ise takdiren 8.000,00 er TL manevi tazminatın kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacılara verilmesine, fazlaya ilişkin istemlerin reddine hükmedilmiştir.
Davaya konu kazaya karışan ... plakalı aracın Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası ile ... Sigorta Anonim Şirketine sigortalı olduğu anlaşılmaktadır.
21/01/2013 tarihinde davacılar vekili ile ... Sigorta A.Ş. arasında imzalanan sulh protokolüne göre, davacı eş ve çocuklarının 23/10/2010 tarihli iş kazası nedeniyle maddi tazminat istemine karşılık 212.450,00 TL (ana para, faiz ve dava vekalet ücreti ile birlikte ) alarak davalı işvereni ibra ettiği belirtilmiştir. İbraneme içeriğinin davacı tarafça kabul edildiği, ibranamedeki imzaya görülmekte olan dava sırasında itiraz edilmediği, banka kayıtlarına göre ibraname nedeniyle 23/01/2013 tarihinde 212.450,00 TL (ana para, faiz ve dava vekalet ücreti ile birlikte ) ödenmek suretiyle ödemenin gerçekleştirildiği anlaşılmıştır.
Mahkemece hükme esas alınan hesap bilirkişi raporunda dava dışı sigorta şirketince davacılara Zorunlu Mali Mesuliyet Sigortasından yapılan bahse konu bu ödemenin mahsup edilmediği anlaşılmıştır.
Yapılacak iş; ... Sigorta A.Ş. ye her bir hak sahibine ayrı ayrı ne miktarda ödeme yapıldığını sormak, ödemenin yapıldığı tarihteki veriler esas alınarak davacı hak sahiplerinin gerçek zararını saptamak, böylece tazmin edilecek miktar ile buna karşılık alınan meblağ arasında açık oransızlığın bulunup bulunmadığını denetlemek, açık oransızlığın bulunması durumunda ödemeyi “kısmi ifayı içeren makbuz” niteliğinde kabul etmek ve yapılan ödemenin; davacı hak sahiplerinin ödeme tarihindeki, gerçek zararını hangi oranda karşıladığını saptamak; son verilere göre hesaplanan tazminat miktarından, yasal indirimler yapılmak suretiyle belirlenecek gerçek zarardan, ödeme yapılan tarih itibarıyla davacı hak sahiplerinin karşılandığı zararı oranında indirim yapmak ve varsa kalan miktara hükmetmek, açık oransızlığın bulunmadığının tespiti halinde ise davacı hak sahiplerinin maddi tazminat talebinin reddine karar verilmekten ibarettir.
Mahkemece bu maddi ve hukuki olgular göz önünde bulundurulmaksızın yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O halde, davalının bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ:Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde temyiz eden davalıya iadesine
19/12/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.