22. Hukuk Dairesi 2018/4440 E. , 2018/10594 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : ALACAK
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi davalı ... vekili tarafından istenilmekle, temyiz talebinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin davalı işyerinde çalışmakta iken 15 yıl süre ve prim gün sayısını tamamlayarak kendi isteğiyle işten ayrıldığını, SGK dan aldığı yazıyı davalı işyerine tebliğ ettiğini, davalının yasadan kaynaklanan işçi alacaklarını bugüne kadar ödemediğini, ...’nın üst , davalı şirketin ise alt işveren sıfatına sahip olduklarını, davacının çalıştığı süre boyunca fazla çalışma yaptığını iddia ederek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile kıdem tazminatı, fazla çalışma ücreti, genel tatil, resmi tatil ve yıllık ücretli izin alacağının faizleri ile birlikte davalıdan tahsilini talep etmiştir.
Davalı Cevabının Özeti:
Davalı Bakanlık vekili cevap dilekçesinde özetle; davanın Türkiye Kamu Hastaneleri Kurumuna karşı yöneltilmesinin gerektiğini, bu nedenle müvekkilinin husumet ehliyetinin bulunmadığını, alacaklarının zamanaşımına uğradığını, davacının davalı şirket elemanı olup davacı ile idare arasında herhangi bir iş akdinin bulunmadığını, şirketin yaptığı uygulamalar nedeniyle idarenini sorumlu tutulamayacağını, idare bünyesinde dışarıdan sağlanan hizmet alımlarının sürekli iş mahiyetinde olmayıp, süreli iş kapsamında olduğunu, idarenin ihale eden iş sahibi olup davalı şirket ile arasında hukuki anlamda bir taşeronluk ilişkisinin bulunmadığını iddia ederek davanın reddini talep etmiştir.
Davalı şirket vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının bakanlık işçisi olduğu, şirketin herhangi bir sorumluluğunun bulunmadığı gerekçesi ile davanın reddini savunmuştur.
Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece, kıdem tazminatına ilişkin talep yönünden ..."na karşı açılan davanın kabulüne, davalı şirket açısından kıdem tazminatı talebinin reddine, diğer taleplerin de kısmen kabulüne dair karar verilmiştir.
Temyiz:
Kararı davalı Bakanlık vekili temyiz etmiştir.
Gerekçe:
1-Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre davalının aşağıdaki bendin haricindeki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
2-Taraflar arasında işçilik alacaklarından asıl ve alt işverenin sorumluluğunun tespitine yönelik uyuşmazlık söz konusudur.
Davalılar arasında asıl işveren-alt işveren ilişkisi bulunduğu konusunda ihtilaf yoktur. 10.06.2003 tarihinde yürürlüğe giren 4857 sayılı İş Kanunu"nun 2/6. maddesi göre “Bir işverenden, işyerinde yürüttüğü mal veya hizmet üretimine ilişkin yardımcı işlerinde veya asıl işin bir bölümünde işletmenin ve işin gereği ile teknolojik nedenlerle uzmanlık gerektiren işlerde iş alan ve bu iş için görevlendirdiği işçilerini sadece bu işyerinde aldığı işte çalıştıran diğer işveren ile iş aldığı işveren arasında kurulan ilişkiye asıl işveren-alt işveren ilişkisi denir. Bu ilişkide asıl işveren, alt işverenin işçilerine karşı o işyeri ile ilgili olarak bu Kanundan, iş sözleşmesinden veya alt işverenin taraf olduğu toplu iş sözleşmesinden doğan yükümlülüklerinden alt işveren ile birlikte sorumludur.”
Alt işveren işçisi, alt işveren tarafından alt işverenin aldığı işten dolayı bu süre zarfında sadece bu işte çalışmış ve alt ve asıl işveren arasındaki ilişki sona erdiğinde veya asıl işveren alt işveren ilişkisi devam ederken iş ilişkisi sonlanmış ise, işçinin feshe bağlı alacakları dahil tüm işçilik alacaklarından asıl işveren, alt işverenle birlikte sorumludur. İşçi asıl işveren ilişkisi başlamadan önce de alt işveren işçisi olarak, alt işverenin kendi işinde veya alt işverenin üstlendiği farklı bir asıl işverende çalışmış ve işçinin iş sözleşmesi sonra kurulan asıl alt işveren ilişkisi sırasında veya bitiminde sonlanmış ise, alt işveren tüm süre üzerinden işçilik alacaklardan sorumlu iken, asıl işveren sadece kendi dönemindeki süre ve ücret üzerinden alt işverenle birlikte sorumludur. Asıl işveren ilişkisi sona ermesine rağmen, işçi alt işverenin kendi veya alt işverenin yeni yüklendiği farklı bir asıl işverene ait işte çalışıyor ise, fesih olgusuna bağlı haklar hariç, asıl işverenin kendi dönemindeki ücret ve süre üzerinden ücret ve diğer işçilik alacaklarından alt işverenle birlikte sorumluluğu devam eder. İşçinin iş sözleşmesinin daha sonra sonlandırılması halinde ise asıl işveren-alt işveren ilişkisinin sona erdiği tarihteki süre ve ücret üzerinden, sadece kıdem tazminatı ve gerçekleşen işçilik alacaklarından alt işverenle birlikte sorumlu olacaktır.
Mahkemece davalı Bakanlık ile diğer davalı alt işveren arasında 4857 sayılı Yasanın 2/6 maddesi gereğince asıl işveren alt işveren ilişkisinin bulunduğu, davacının emeklilik nedeni ile iş akdini sonlandırdığı ve kıdem tazminatına hak kazandığı, 6552 sayılı yasanın 8. maddesi gereğince kıdem tazminatından asıl işveren sıfatıyla davalı Bakanlığın sorumlu olduğu ve davalı şirketin kıdem tazminatından sorumlu tutulamayacağına dair karar verilmiş ise de davalı alt işverenin, dava konusu alacaklardan davalı asıl işveren ile birlikte müştereken ve müteselsilen sorumlu olduğu gözetilmeden hüküm kurulması hatalı olup bozma nedenidir.
Sonuç:
Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı nedenle BOZULMASINA, 03.05.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.