16. Hukuk Dairesi 2015/17691 E. , 2018/3197 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :... MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
... sırasında Havza İlçesi Erikbelen Köyü çalışma alanında bulunan temyize konu 113 ada 70, 98, 124, 114 ada 199, 203 ve 208 parsel sayılı sırasıyla 2.756.68, 3.889.15, 3.841.55, 9.391.28, 4.036,09 ve 6.742,54 metrekare yüzölçümündeki taşınmazlar vergi kaydı, hibe, taksim, ifraz ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle davalı ... adına tespit edilmiştir. Davacı ..., çekişmeli taşınmazların müşterek muristen intikal ettiği ve mirasçılar arasında terekenin taksim edilmediği iddiasına, davacı ... ise 114 ada 199 ve 203 parsel sayılı taşınmazlara yönelik miras yoluyla gelen hakka dayanarak dava açmıştır. Mahkemece önceki tarihli usule ilişkin bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonunda davacıların davasının davanın kabulüne, çekişmeli taşınmazların ... tespitlerinin iptali ile 113 ada 70, 98, 124 ve 114 ada 208 parsel sayılı taşınmazların 1/2 payları oranında ... ve ... adına, 114 ada 199 ve 203 parsel sayılı taşınmazların ise 1/3 payları oranında ..., ... ve ... adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiş; hüküm, davalı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Mahkemece, çekişmeli taşınmazların tarafların müşterek murislerinden kaldığı, davalı ...’in keşif sırasında davalı ... yönünden davayı kabul ettiği, davacı ... yönünden ise bu kişinin anneannesi Fadime"nin babasından gelen miras payının hala tereke içinde bulunduğu gerekçe gösterilmek suretiyle yazılı şekilde karar verilmiş ise de; yapılan değerlendirme hatalı olduğu gibi araştırma, inceleme ve uygulama da hüküm için yeterli bulunmamaktadır. Davacı ..., temyize konu taşınmazların miras bırakanı ... Gümüş’ten intikal ettiği ve muris terekesinin taksim edilmediğini ileri sürerek taşınmazların terekeye döndürülmesi istemiyle, davacı ... ise temyize konu taşınmazlardan 114 ada 199 ve 203 parsel sayılı taşınmazların muris ... Gümüş’ten (... Gümüş’ün babası) intikal ettiğini ileri sürerek miras payına yönelik olarak dava açmış, davalı ... ise taşınmazların eşinin babası olan ... Gümüş’ten intikal ettiğini ve taşınmazların taksimen eşi ... Gümüş’e kaldığını, bu kişi tarafından da kendisine hibe edildiğini savunmuştur. Çekişmeli taşınmazların öncesi ... Gümüş’e ait iken ölümü üzerine yapılan paylaşım neticesinde oğlu ... Gümüş’e kaldığı ve 20 yılı aşkın süre ile ... Gümüş ve mirasçılarının kullanımında olduğu dosya kapsamı ile belirlendiği gibi bu husus davacı ...’nin 20.03.2006 tarihli celsedeki “çekişmeli taşınmazların ... Gümüş’ten kaldığı, ...’nın ölümü üzerine mirasçıları olan ..., ... ve ... (Fadime) arasında yapılan paylaşım neticesinde taşınmazların ... Gümüş’e düştüğü, miras bırakanı Fadime’ye (...’ya) ise başka taşınmazlar verildiği, ancak murisine taksimde az yer verildiği için eldeki davayı açtığı” şeklindeki beyanları karşısında davacı ...’nin de kabulündedir. Şu halde; taksimin geçerliliği için miras paylarında eşitlik sağlanmış olması da aranmayacağına göre temyize konu 114 ada 199 ve 203 parsel sayılı taşınmazlarda davacı ...’nin murisinden gelen payı olduğundan söz edilemez. Diğer taraftan, yukarıda açıklandığı üzere çekişmeli taşınmazların ... Gümüş’e ait olduğu sabit olduğu gibi bu husus davacı ... ve davalı ...’ün de kabulündedir. Davalı ..., ... Gümüş mirasçılarından ... Gümüş’ün eşi olup, ... Gümüş halen hayatta olduğundan terekeye karşı 3. kişi durumundadır. Davacı ... Gümüş, ... mirasçıları arasında taksim yapılmadığını ileri sürerek taşınmazların terekeye döndürülmesi istemi ile dava açtığına göre taraflar arasında uyuşmazlık ... mirasçıları arasında yöntemince bir taksim yapılıp yapılmadığı, çekişmeli taşınmazların ... mirasçılarından ...’ya kalıp kalmadığı ve kalmış ise bu kişi tarafından eşi Cennet’e hibe edilip edilmediği noktasındadır. Geçerli bir taksimin varlığından söz edilebilmesi için taksime tüm mirasçıların ya da temsilcilerinin katılmaları, katılmayan mirasçıların taksime muvafakat vermeleri, her mirasçıya hangi mevkiden taşınmaz mal verildiğinin, taşınmaz mal verilmeyen mirasçının ne şekilde razı edildiğinin somut olarak ortaya konulması gerekir. Mahkemece yapılan keşifte; yerel bilirkişiler, tespit bilirkişileri ve taraf tanıklarından ... Gümüş’ün ölümünden sonra tüm mirasçılarının katılımı ile bir taksim yapılıp yapılmadığı, taksim yapılmış ise hangi taşınmazın kime düştüğü hususlarında maddi olaylara dayalı ayrıntılı bilgi alınmamış, taksime katılmayan bir mirasçı bulunmakta ise bu kişinin muvafakatinin alınıp alınmadığı ya da razı edilip edilmediği sorulup saptanılmamış, soyut nitelikteki beyanlara itibar edilerek hüküm kurulmuştur. Kaldı ki; davalı ...’ün keşif sırasındaki “Hatica’nın hakkını henüz vermedik, razı etmedik, bir daha ki celse razı edeceğiz” şeklindeki beyanlarının neye ilişkin olduğu ve kabul niteliğinde bulunup bulunmadığı da karar yerinde tartışılmaksızın hüküm tesis edilmiştir. Hal böyle olunca; mahallinde yerel bilirkişiler, taraf tanıkları ve tüm tespit bilirkişilerinin katılımı ile yeniden keşif yapılmalı, yerel bilirkişiler ve tanıklardan öncesi ... Gümüş’e ait olan temyize konu taşınmazların mirasçıları arasında taksim edilip edilmediği, taksim yapılmış ise ne zaman, nerede, kimlerin katılımı ile yapıldığı, tüm mirasçılarının katılıp katılmadığı, katılmayan mirasçı varsa temsil edilip edilmediği ya da sonradan icazet verip vermediği, hangi taşınmazın kime isabet ettiği, taksimde pay almayan mirasçı varsa nasıl ikna edildiği, muristen kalan taşınmazların hangi tarihten beri hangi sıfatla kim tarafından kullanıldığı ve taşınmazların ... Gümüş’e düştüğünün belirtilmesi halinde davalı ...’e hibe edilip edilmediği hususlarında maddi olaylara dayalı ayrıntılı bilgi alınmalı, beyanların çelişmesi halinde yüzleştirme yapılarak, tespite aykırı sonuçlara ulaşılması durumunda ise tüm tespit bilirkişileri dinlenilerek çelişkiler giderilmeye çalışılmalı, davacı taraf miras bırakanı ... Gümüş’ün halen sağ olan çocuklarının da beyanlarına başvurularak taksime dair bilgileri alınmalı, bundan sonra ... mirasçıları arasında paylaşım yapılmadığı sonucuna varılması halinde davalı ...’ün terekeye göre 3. kişi durumunda bulunduğu gözetilerek ... Kanunu’nun 30/2. maddesine göre bir karar verilmelidir. Mahkemece, açıklanan hususlar göz ardı edilerek yazılı şekilde karar verilmesi isabetsiz olup, temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan temyiz karar harcının talep halinde temyiz eden davalıya iadesine,
14.05.2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.