Yargıtay 5. Hukuk Dairesi 2020/4957 Esas 2020/9669 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
5. Hukuk Dairesi
Esas No: 2020/4957
Karar No: 2020/9669
Karar Tarihi: 10.11.2020

Yargıtay 5. Hukuk Dairesi 2020/4957 Esas 2020/9669 Karar Sayılı İlamı

5. Hukuk Dairesi         2020/4957 E.  ,  2020/9669 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

    Taraflar arasındaki 4650 sayılı Kanunla değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 10. maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın davacı idare adına tescili davasından dolayı yapılan yargılama sonunda: Davanın davalı ... vd. yönünden kabulüne, ... vd. yönünden karar kesinleştiğinden karar verilmesine yer olmadığına dair verilen yukarıda gün ve sayıları yazılı hükmün Yargıtay"ca incelenmesi, davacı idare ile davalı ... vekillerince verilen dilekçeler ile istenilmiş olmakla, dosyadaki belgeler okunup uyuşmazlık anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü:
    - K A R A R -
    Dava, 4650 sayılı Kanunla değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 10. maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın davacı idare adına tescili istemine ilişkindir.
    Mahkemece uyulan bozma kararı gereğince inceleme ve işlem yapılarak hüküm kurulmuş; karar, davacı idare vekili ile davalı ... vekilince temyiz edilmiştir.
    Davacı idare vekili ile davalı ... vekilinin aşağıdaki bent kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazları bozma ile kesinleşen yönlere ilişkin olduğundan yerinde değildir. Şöyle ki;
    1)Yerel mahkeme kararı, bozma kararı ile birlikte ortadan kalkıp hukuki geçerliliğini yitirmekte olup, bozulan karar sonraki kararın eki niteliğinde değildir. Bu nedenle, bozma kararından sonra mahkemece kurulacak yeni hüküm HMK"nın 297.
    maddesine uygun olarak oluşturulmalıdır. Mahkemece hüküm fıkrasında yer alan ve bozmaya konu yapılmayan bölüm yönüyle de ilk hükümdeki gibi karar vermesi gerekmektedir.
    Açıklanan nedenlerle mahkemece bozmadan sonra verilen nihai kararda yeniden hüküm kurulması gerektiği gözetilmeden ilk kararın davalılar ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ... ve ... yönünden kesinleştiğinden bahisle karar verilmesine yer olmadığına dair hüküm kurulması,
    2)Fazla yatan ve davacı idareye iade edilmesi gereken bedelin hüküm fıkrasında açıkça gösterilmeyerek infazda tereddüte yol açılması,
    Doğru görülmemiştir.
    Davacı idare vekili ile davalı ... vekilinin temyiz itirazları yerinde olduğundan hükmün açıklanan nedenlerle H.U.M.K.nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, temyiz edenlerden peşin alınan temyiz harçlarının istenildiğinde iadesine ve temyize başvurma harçlarının Hazineye irad kaydedilmesine, 10/11/2020 gününde oybirliğiyle karar verildi.

    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.