12. Hukuk Dairesi Esas No: 2012/6482 Karar No: 2012/22776
Yargıtay 12. Hukuk Dairesi 2012/6482 Esas 2012/22776 Karar Sayılı İlamı
12. Hukuk Dairesi 2012/6482 E. , 2012/22776 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Bursa 6. İcra Hukuk Mahkemesi TARİHİ : 27/12/2011 NUMARASI : 2011/619-2011/883
Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü: Alacaklı tarafından başlatılan üç ayrı takibe karşı borçlunun, haline münasip evinin haczedildiğini belirterek her üç dosyadan uygulanan haczin kaldırılması istemi ile icra mahkemesine başvurduğu, mahkemece, tefhim edilen kısa kararda, “davanın kabulüne” karar verildiği halde, gerekçeli kararda “şikayetin kabulü ile Bursa 12.İcra Müdürlüğünün 2009/17973 sayılı takip dosyasında dava konusu taşınmaz üzerindeki haczin kaldırılmasına”hükmedildiği, diğer iki icra dosyası yönünden ise hüküm kurulmadığı, bu suretle kısa karar ile gerekçeli karar arasında çelişki yaratıldığı görülmektedir. T.C. Anayasası, yargılamada aleniyet ilkesini benimsemiştir. Bu nedenle, yargılama açık olarak yapılacak ve yargılama sonunda verilen karar HMK.nun 297/son maddesi hükmü gereği açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde belirtilecektir. Mahkeme hükmü tek olduğundan ve kısa kararla aynı sonuçları taşıyacağından kısa karar ile gerekçeli karar arasında çelişki halinde ortada yasaya uygun bir hükmün varlığından söz edilemez. Nitekim, Yargıtay İçtihatları Birleştirme Genel Kurulunun 10/04/1992 tarih ve 7/4 sayılı kararında, kısa kararla gerekçeli kararın çelişik bulunmasının bozma nedeni sayılacağının belirtilmiş bulunmasına göre, mahkemece, önceki kararlar ile bağlı olmaksızın çelişkinin giderilmesi için vicdani kanaatine göre yeni bir karar verilmek üzere kararın bozulması gerekmiştir. Öte yandan HMK’nun 297. maddesinin (1). fıkrasının (e) bendi gereği hükümde “gerekçeli kararın yazıldığı tarihin” yer alması zorunlu olup, kanunun bu emredici hükmüne aykırı davranılması da doğru bulunmamıştır. SONUÇ :Mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK."nun 366. ve HUMK."nun 428. maddeleri uyarınca re"sen (BOZULMASINA), bozma nedenine göre alacaklının temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 27/06/2012 gününde oybirliğiyle karar verildi.