
Esas No: 2016/1719
Karar No: 2016/2350
Karar Tarihi: 13.04.2016
Yargıtay 23. Hukuk Dairesi 2016/1719 Esas 2016/2350 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
Vek. Av. ...
Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
- K A R A R -
Davacı vekili, müvekkili kooperatife üye olan davalının üyelikten kaynaklanan mükellefiyetlerini yerine getirmediğini, bu sebeple davalı aleyhine .... sayılı dosyası ile, 27.900,00 TL asıl alacak, 9.940,00 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 37.840,00 TL"nin tahsili için başlatılan takibe davalının haksız biçimde itiraz ettiğini ileri sürerek, itirazın iptali ile %20 icra inkar tazminatının tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, taşınmazı dava dışı....’tan satın aldıklarını, başlangıçta taşınmazın natamam olduğunu, müvekkilinin inşaat sürecinde eksik işleri takip etsin diye kooperatife üye yapıldığını, gerçek anlamda kooperatif üyesi olmadığını, dairenin de eksik biçimde teslim edildiğini, işler yürüsün diye bazı ödemeleri yaptığını, ancak daha sonra kooperatiften de istifa ettiğini, kooperatif ödemelerinin dava dışı ..... tarafından yapılacağının taahhüt edildiğini savunarak, davanın reddini ve %20 kötüniyet tazminatının tahsilini istemiştir.
Mahkemece, iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre, davalının herhangi bir kooperatif üyesi olmayı amaçlamadan bağımsız bölüm satın aldığı, taşınmazın bedelini de üyelik aidatı şeklinde değil peşin ödeme yoluyla ve doğrudan mal sahibine ödediği, davacı kooperatifin davalının hangi üyenin hissesini devraldığını yahut hisse karşılığında davalıya hangi bağımsız bölümün verildiğini açıklayamadığı, davacı kooperatifçe davalıya verilen bağımsız bölümün aslında kooperatife ait olduğu, arsa sahibine isabet etmesi gereken dairenin değiştirildiği, arsa sahibine başka bir daire verilerek ondan boşalan ve kooperatife geçen bağımsız bölümün davalıya verildiği ve bu hususun tespiti için bilirkişi incelemesi talep etmiş ise de bu talebin yerinde görülmediği ve bu durumun iyi niyet kurallarına aykırı olduğu, davalıya peşin ödeme ile bir daire satın alacağı söylenip, tapu harç ve masrafları dahi tahsil edilip sonradan üyelik mükellefiyeti iddiasıyla ilave borç ve yükümlülük talep etmenin hukuken kabul edilemeyeceği gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir.
Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.
Dava, üyeliğe dayalı aidat alacağının tahsili amacıyla başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir.
Mahkemece, dava yazılı gerekçe ile reddedilmiş ise de, yapılan araştırma ve inceleme hüküm kurmaya yeterli değildir. Bu itibarla, davalı ... taşınmazını arsa sahibi..."tan satın aldığını ileri sürdüğüne göre, arsa sahibi ile davacı kooperatif .../...
S.2.
arasında yapılmış olan sözleşme de celp edilerek, bu taşınmazın arsa sahibine ait olup olmadığı ve arsa sahibinin sözleşme gereği üzerine düşen edimlerini yerine getirip getirmediği, arsa sahibinin yapmış olduğu bu satışla ilgili olarak davalının üyeliğinin peşin ödemeli üyelik mi yoksa normal üyelik mi olduğu, ayrıca mevcut davalı ödemelerine ilişkin makbuzların aidata ilişkin olup olmadığı, ilişkin değil ise hangi konuda ödeme yaptığı hususlarını açıklığa kavuşturmak için davacı kooperatife ait tüm kayıt, belge ve arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi de getirtilerek, varsa banka kayıtları üzerinde de inceleme yapılmak üzere, kooperatifler hukuku konusunda uzman bir bilirkişi heyeti oluşturularak bilirkişilerden yukarıda belirtilen hususlarda açıklamalı, gerekçeli ve denetime elverişli rapor almak ve oluşacak uygun sonuç dairesinde bir karar vermek gerekirken, eksik incelemeye ve yanılgılı gerekçeye dayalı olarak yazılı şekilde hüküm kurulması doğru olmamıştır.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün, davacı yararına BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 13.04.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.