17. Hukuk Dairesi 2017/5456 E. , 2019/12399 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki muvazaalı işlemin iptali davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine dair verilen hükmün süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacı vekili, davalı borçlu ... aleyhine takip yaptığını, takibin semeresiz kaldığını, borçlunun mal kaçırmak amacıyla adına kayıtlı taşınmazlarının önce çıplak mülkiyetini sonra intifa hakkını oğlu ..."e devrettiğini, ...(inde taşınmazları davalılar ..., ... ve ..."e sattığını belirterek, davalılar arasındaki muvazaalı satış işlemlerinin iptalini talep etmiştir.
Mahkemenin, davalı ... yönünden davanın reddine, diğer davalılar yönünden kabulüne ilişkin kararı, dairemizin 19.04.2016 tarih 2016/2560 Esas 2016/5017 Karar sayılı ilamı ile mahkemenin gerekçesini hem TBK"nun 19. Maddesinde düzenlenen muvazaa hukuksal nedenine dayalı iptal davası hem de İİK"nun 277 ve devamı maddeleri gereğince açılmış tasarrufun iptali davası olarak oluşturması isabetli görülmediği, davanın TBK"nun 19.maddesi gereğince açılmış muvazaa hukuksal nedenine dayalı iptal davası olduğu kabul edilerek mevcut delillerin anılan yasal düzenleme gereğince değerlendirilmesi ve sonucuna göre karar verilmesi; muvazaanın ispatlanamaması halinde davanın reddine, aksi takdirde yani muvazaanın ispatlanması halinde de kademeli olarak değil tüm tasarruflar yönünden (borçlunun 1/4 hissesiyle sınırlı olarak) İİK"nun 283/1 maddesi kıyasen uygulanarak tapu iptali ve tescile karar verilmeden davacının dava konusu alacak ve ferileriyle sınırlı olarak anılan taşınmazlarda (1/4 hisse oranında)haciz ve satış yetkisi verilmesi şeklinde hüküm tesisi gerektiği, kabule göre de borçlu tarafından dava konusu taşınmazların 1/4 hissesi davalı ..."e, ... tarafından da tamamı davalı 4.kişiler ..., ... ve ..."e satıldığından kabul edilen taşınmazlar yönünden dava konusu 1/4 hisse ile sınırlı olarak hüküm kurulması gerekirken tapu kayıtlarının tümden iptali ile (Davalı ..."ün 3/4 kadim hissesini de ihlal edecek şekilde)borçlu adına tesciline karar verilmesinin de doğru olmaıdğından bahisle bozulmuş, bozmadan sonra muvazaa ispatlanmadığından davanın reddine karar verilmiş hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava BK"nun 19. maddesine dayalı olarak açılan muvazaalı işlemin iptaline ilişkindir.
1-Dosyadaki yazılara toplanan delillere hükmün dayandığı gerektirici sebeplere ve bozma ilamı gereğince karar verilmiş bulunmasına, davalılar ... ve ..."ın kötüniyetinin somut delillerle ispatlanmamış bulunmasına göre davacı vekilinin aşağıda yazılı bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
2.Dava konularından 1029 ada 5 parsel 10-11-12 ve 16 nolu bağımsız bölümler borçlu tarafından 1/4 hissesi borcun doğmundan sonra oğlu davalı ..."e satılmıştır ve bu bağımsız bölümler üçüncü kişi oğul tarafından devir görmediğinden, baba-oğul arasındaki bu satışların muvazaalı olduğunun kabulüne karar verilmesi gerekirken reddi usul ve yasaya aykırı olmuştur.
Dava konusu 1029 ada 5 parsel 1-2 ve 3 bağımsız bölümler de borçlu tarafından önce oğlu ..."e onun tarafından da, borçlu ve üçüncü kişinin muhasebecisi olan, taşınmazların bulunduğu yerde oturan ve apartman yöneticilği yapan ..."a devredilmiştir.Davalı ..."ın borçlunun bu satışı mal kaçırma amacı ile yaptığını bilebilecik şahıslardan olduğundan bu bağımsız bölümler yönünden de davanın kabulü ile davacıya haciz ve satış isteme yetkisi verilmesi gerekirken aksi düşüncelerle reddine karar verilmesi de isabetsiz olmuştur.
SONUÇ:Yukarda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddine, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA ve peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine, 24/12/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.