16. Hukuk Dairesi 2015/19183 E. , 2018/3187 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :... MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
... sırasında Bozağaç Köyü çalışma alanında bulunan 181 ada 1 parsel sayılı 12.065,21 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan yerlerden olduğu belirtilerek ham toprak vasfıyla ... adına tespit edilmiştir. Çekişmeli taşınmazın niteliği hususunda kontrol memuru ve teknisyen arasında görüş ayrılığı bulunduğu gerekçesiyle tutanağın komisyona intikali üzerine, çekişmeli taşınmazın mera vasfında olmadığı, ham toprak vasıflı bulunduğu kabul edilerek; ancak bu kez de taşınmazın yüzölçümü 7.817,47 metrekare olarak belirlenerek aynı vasıfla yine ... adına tespit edilmiştir. Davacı ...; tapu kaydına; davacı Köy Tüzel Kişiliği ise çekişmeli taşınmazın kadim mera olduğu iddiasına dayanarak ayrı ayrı dava açmışlardır. Mahkemece davalar birleştirilerek yapılan yargılama sonunda davacı ... ile birleşen dosya davacısı Bozağaç Köyü Tüzel Kişiliğinin davalarının reddine; çekişmeli 181 ada 1 parsel sayılı taşınmazın tespit gibi ... adına ham toprak vasfıyla tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiş; hüküm, davacı ... vekili ve davacı Köy Tüzel Kişiliği vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Mahkemece, teknik bilirkişi tarafından düzenlenen ek raporda çekişmeli taşınmazın davacı tarafından sunulan tapu kaydı kapsamında kaldığı belirtilmekle birlikte kaydın, batı hududunda yer alan “yakup” sınırının tespit edilememiş olması nedeniyle sınırlarının sabit sınır kabul edilemeyeceği; miktar itibariyle de dava konusu taşınmazı kapsamayacağı ; öte yandan davacının zilyetliğinin yasada öngörülen, hak kazandırıcı süreye ulaşmadığı; birleşen dosya davacısı Köy Tüzel Kişiliğinin davalı yerin mera olduğuna ilişkin iddiasının ise ziraat bilirkişisinin beyanları ve dosya kapsamı göz önünde bulundurulduğunda yerinde bulunmadığı gerekçesiyle davaların reddine karar verilmiş ise de; yapılan araştırma, inceleme ve uygulama hüküm vermeye yeterli bulunmamaktadır.
Davacının tutunduğu tapu kaydının batı hududu “Yakup” okumakta olup davacı, “Yakup” yerinin çekişmeli 181 ada 1 parsel sayılı taşınmazın batısında bulunan yerleşim yeri olduğunu ve dayandığı tapu kaydının çekişmeli taşınmazı da kapsadığını iddia etmiş; keşif sonucu düzenlenen 28.2.2014 tarihli teknik bilirkişi raporunda çekişmeli 181 ada 1 nolu parselin doğusundan geçen “yo l ve derenin” yakup sınırı olduğu tespit edildikten sonra; 5.11.2014 tarihli ve 23.2.2015 tarihli ek raporlarında ise bu kez de davacının tutunduğu tapu kaydının
181 ada 1 parseli de kapsamına aldığı belirtilerek raporlar arasında çelişki yaratıldığı halde bu çelişki yöntemince giderilmemiş; uyuşmazlık konusu olan “Yakup” sınırı çekişmesiz olarak tespit edilmemiştir. Öte yandan, birleşen dosya davacısı Köy Tüzelkişiliği, çekişmeli taşınmazın mera olduğu iddiasıyla dava açmış olup; taşınmaz başında yapılan keşifte komşu Ulukale Köyü’nden dinlenen yerel bilirkişiler ... Akyürek, Nureddin Göktürk, Bahattin Göktürk, çekişme konusu taşınmazın köy merası olarak kullanıldığını beyan ettikleri halde; zirai bilirkişi tarafından düzenlenen raporda mera olup olmadığı yönünde bir değerlendirme yapılmaksızın yalnızca ham toprak vasfında olduğu belirtilmekle yetinilmiştir. Eksik inceleme ile hüküm kurulamaz. Hal böyle olunca doğru sonuca ulaşılabilmesi için, çekişmeli taşınmaz başında komşu ve aynı köyden tespit edilecek olabildiğince yaşlı, taraflarla husumeti bulunmayan yerel bilirkişiler, tespit bilirkişiler taraf tanıkları eşliğinde yeniden keşif yapılmalı, çekişmeli taşınmazın kuzey sınırında bulunan yoldan sonra gelen 157 ada 1 parsel sayılı taşınmazın mera olarak sınırlandırıldığı ve dosya arasında bulunan ... tutanak örneğine göre itirazsız olarak kesinleştiği ve bir kısım mahalli bilirkişi beyanlarına göre bu çekişmeli parsel ile 157 ada 1 nolu mera parseli arasında bulunan kadastral yolun önceden var olmadığının beyan edildiği dikkate alınarak, taşınmazın geçmişte ne durumda bulunduğu, kime ait olduğu, kimden nasıl intikal ettiği, kim tarafından, ne zamandan beri ne suretle kullanıldığı, taşınmazın öncesinin mera olup olmadığı, zaman içinde sınırlarında mera yönünden genişleme olup olmadığı, hususunda yerel bilirkişi ve tanıklardan maddi olaylara dayalı, ayrıntılı bilgi alınmalı keşif sırasında davacının dayandığı tapu kaydı okunup hudutlar mahalli bilirkişilere zeminde tek tek göstertilmeli, bilirkişilerin gösteremediği hudutların tespiti için taraflara tanık dinletme imkanı sağlanmalı ve beyanlar arasında çelişki doğduğu takdirde çelişki yöntemince giderilmeye çalışılarak çekişmeli olan “Yakup” sınırı kesin olarak belirlenmeli, dayanılan tapu kaydının kayıt malikleri ile davacı arasında akdi-ırsi ilişki olup olmadığı saptanmalı,teknik bilirkişiye yerel bilirkişi ve tanıkların gösterdiği hudutlar haritasında işaretlettirilmeli, 3 kişilik ziraat mühendislerinden oluşan bilirkişi kurulundan, komşu parsellerle karşılaştırmalı biçimde değerlendirilerek çekişmeli taşınmazın toprak yapısı, eğimi, bitki deseni ve diğer yönlerden komşu mera parselinden nasıl ayrıldığı, mera ile arada doğal ya da yapay ayırt edici bir sınır bulunup bulunmadığı ve tarımsal niteliğini belirten, taşınmazın değişik yönlerden çekilmiş fotoğrafları ile desteklenmiş somut verilere dayalı ayrıntılı rapor alınmalı, çekişmeli taşınmazın davacının dayandığı tapu kaydının kapsamında kalmadığının ve mera olduğunun anlaşılması halinde meralar üzerinde sürdürülen zilyetliğin süresi neye ulaşırsa ulaşsın kazanılamayacağı düşünülmeli, taşınmazın mera vasfında olmaması halinde ise davacının taşınmaz üzerinde sürdürdüğü zilyetliğin süresi ve niteliği göz önüne alınarak sonucuna göre bir hüküm kurulmalıdır. Açıklanan şekilde araştırma ve inceleme yapılmaksızın hüküm kurulmuş olması isabetsiz olduğu gibi, çekişmeli taşınmaz hakkında ... komisyon kararı var olduğu halde “tespit gibi tesciline” şekilde hüküm kurulması dahi isabetsiz olup, temyiz itirazları açıklanan bu nedenlerle yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan temyiz karar harcının talep halinde temyiz eden davacılara iadesine, 10.05.2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.