......

Taraflar arasında görülen tapu iptali ve tescil davası sonunda, yerel mahkemece davanın kabulüne ilişkin olarak verilen karar davalı vekili tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi ..."nün raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü;

-KARAR-

Dava, muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir.
Davacılar, mirasbırakan ..... 3290 parsel sayılı taşınmazını davalı oğlu .....’a satış suretiyle temlik ettiğini, devirin mirasçılardan mal kaçırmak amacıyla ve muvazaalı biçimde yapıldığını ileri sürerek tapu kaydının iptali ile miras payları oranında taraflar adına tescile karar verilmesini istemişler, yargılama sırasında taşınmazın üçüncü kişilere devredilmesi nedeniyle HMK 125. maddesi gereğince tazminata karar verilmesini istemişlerdir.
Davalı, davanın tazminata dönüştürülemeyeceğini, mirasbırakanın başkaca taşınmazları da olduğunu belirterek davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, temliğin muvazaalı olduğu gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
Dosya içeriği ve toplanan delillerden, mirasbırakan ...16.12.2009 tarihinde ölümü ile geriye mirasçıları davacılar ..., davalı ... ve dava dışı ....kaldıkları, çekişme konusu 3290 parsel sayılı 13.600m2 miktarlı tarla nitelikli taşınmazın 23.05.1988 tarihinde davalı ...’a satış suretiyle temlik ettiği, taşınmazın yargılama sırasında 06.01.2014 tarihinde dava dışı.....evredildiği, dinlenen tanıkların temliğin mal kaçırmak amaçlı ve muvazaalı olduğunu ispat eder beyanda bulunmadıkları, davalı tanıklarından .....’in mirasbırakanın çocuklarının ihtiyacı sebebiyle taşınmazı sattığı, satış bedelinden her çocuğuna 40.000TL verdiğini beyan ettiği anlaşılmaktadır.
Ayrıca, mirasbırakanın ölümünden sonra ortaklığın giderilmesi davası açıldığı, dokuz adet taşınmazın dava konusu edildiği, başka bir deyişle mirasbırakanın başka taşınmazlarının da olduğu, mirasbırakan tarafından davalıya yapılan temliğin bedelsiz ve muvazaalı olduğunun kanıtlanamadığı açıktır.
./..






Hal böyle olunca, davanın reddine karar verilmesi gerekirken yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde hüküm kurulmuş olması doğru değildir.
Davalının yerinde bulunan temyiz itirazlarının kabulü ile, hükmün (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK"un 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 09.05.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.