3. Hukuk Dairesi 2021/1055 E. , 2021/2639 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasında birleştirilerek görülen tazminat davalarının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, asıl ve birleşen 2008/455 E. sayılı dava yönünden karar verilmesine yer olmadığına; birleşen 2012/100 E.sayılı davada davalılar İçişleri Bakanlığı ve .... Belediyesi yönünden yargı yolu farklılığı nedeniyle usulden reddine, davalılar ... mirasçıları ve Türkiye Elektrik İletim A.Ş. ... yönünden kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde asıl ve birleşen dosya davacı vekili, birleşen dosya davalısı ... vekili ve birleşen dosya davalısı ... mirasçıları vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı, kiracı olarak yaşadığı taşınmazın çatısında bulunduğu sırada elektrik çarpması sonucu ağır yaralandığını ve uzun süre tedavi gördüğünü, bu olayın taşınmazın yüksek gerilim hattına çok yakın mesafede bulunması ve davalı ev sahibi Nusreddin"in kaçak elektrik hattı çekmiş olması sebebi ile meydana geldiğini, ileri sürerek; elektrik çarpması sonucu uğradığı iş, güç kaybı nedeni ile fazlaya ilişkin haklar saklı kalmak kaydı ile 10.000 TL maddi, 700.000 TL manevi olmak üzere toplam 710.000 TL tazminatın olay tarihinden itibaren işleyecek faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiş, 26/06/2009 tarihli dilekçesi ile maddi tazminat talebini 500.000 TL"ye yükseltmiştir.
Davacı, birleşen 2008/455 E. sayılı davada; meydana gelen olayda ... Belediyesi, İçişleri Bakanlığı ve ...."ın da sorumluluğunun bulunduğunu ileri sürerek, her bir davalı için ayrı ayrı 1.500.000.000"er TL olmak üzere toplam 4.500.000.000 TL manevi tazminatın davalılardan tahsiline karar verilmesini istemiş, 25/07/2008 tarihli ıslah dilekçesi ile ayrıca maddi tazminat isteminde bulunarak her bir davalı aleyhine ayrı ayrı 100.000"er TL maddi tazminata hükmedilmesini talep etmiştir.
Davalılar, davanın reddini istemişlerdir.
Mahkemece, asıl davanın kısmen kabulüne; birleşen davanın, davalı ... Belediyesi ve İçişleri Bakanlığı yönünden yargı yolu bakımından mahkemenin görevsizliği nedeni ile reddine, ..."a (ünvan değişikliği ile BEDAŞ) yönelik davanın ise pasif husumet yokluğu nedeniyle reddine dair verilen karar, davacı ve davalı ..."in temyizi üzerine, Yargıtay 4. Hukuk Dairesinin 09/12/2010 tarihli ve 2010/3056 E. 2010/12673 K. sayılı ilamıyla, davacıya davayı doğru hasıma yöneltmesi için süre verilmesi suretiyle sonucuna göre karar verilmesi gerektiğinden bahisle, davacı yararına bozulmuştur.
Davacı, bozma sonrası açmış olduğu birleşen 2012/100 Esas sayılı davada, dava konusu olay sebebi ile uğranılan zararın tazmini için açmış olduğu ve halen görülmeye devam eden davada maluliyet oranının %66 olarak saptandığını, ancak bu davadan sonra da rahatsızlığının devam ettiğini, ...l Üniversitesi Tıp Fakültesi Adli Tıp Anabilim Dalı Başkanlığı"nın 31/10/2011 tarihli raporu ile maluliyet oranının %76 olarak belirlendiğini, aradaki maluliyet artışı nedeni ile uğradığı zararların da giderilmesi gerektiğini ileri sürerek; fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere, 100.000 TL maddi ve 200.000 TL manevi tazminatın davalılardan tahsiline karar verilmesini istemiştir.
Mahkemece, bozma ilamına uyularak yapılan yargılama neticesinde; asıl ve birleşen 2008/455 esas sayılı davalar bakımından bozma ilamına uyularak yapılan yargılamada, davalılar ..., İçişleri Bakanlığı ve ... yönünden daha önce verilen karar kesinleştiğinden bu davalılar yönünden yeniden karar verilmesine yer olmadığına, davacının ..."a yönelik davasının kısmen kabulüne, 10.000 TL manevi ve 23.960,47 TL maddi tazminatın bu davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya dair talebinin reddine; birleşen 2012/100 E. sayılı davanın ilk kararda aldırılan rapordan sonra artan maluliyete ilişkin olmadığı, dolayısıyla yeni bir davanın konusunu teşkil etmeyeceği gerekçesiyle, davalı ..."e yönelik davasının kesin hüküm nedeniyle, davalılar ... ve İçişleri Bakanlığı yönünden görev (yargı yolu) nedeniyle, davalı ... yönünden derdestlik dava şartı nedeniyle usulden reddine dair verilen karar, davacı ve davalı ..."ın temyizi üzerine Dairece verilen 05/12/2016 tarihli ve 2016/13283 E. 2016/13818 K. sayılı ilamıyla, davacının birleşen 2012/100 E. sayılı dosyasında talep ettiği artan maluliyetine ilişkin artan bir zararı olup olmadığının araştırılarak, maddi ve manevi tazminat koşullarının oluşup oluşmadığı değerlendirilip sonucuna göre karar verilmesi gerektiği gerekçesiyle bozulmuştur.
Bozma ilamına uyan mahkemece; asıl ve birleşen 2008/455 E. sayılı davalarda daha önce verilen karar kesinleştiğinden bu davaların esası yönünden karar verilmesine yer olmadığına; birleşen 2012/100 E. sayılı davada davalılar ... ve İçişleri Bakanlığına karşı açılan maddi ve manevi tazminat davalarının yargı yolu farklılığı nedeniyle usulden reddine; birleşen 2012/100 E.sayılı dosyasında davalılar ... ve ... aleyhine açılan maddi tazminat davasının kısmen kabulü ile 64.669,51 TL maddi tazminatın maluliyet artış tarihi olan 28/05/2015 tarihinden itibaren işletilecek yasal faizi ile birlikte bu davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine; birleşen 2012/100 Esas sayılı dosyasında davalılar ... ve Türkiye Elektrik İletim AŞ aleyhine açılan manevi tazminat davasının kısmen kabulü ile 20.000 TL manevi tazminatın maluliyet artış tarihi olan 28/05/2015 tarihinden itibaren işletilecek yasal faizi ile birlikte bu davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine dair verilen karar, asıl ve birleşen dosya davacı vekili ile birleşen dosya davalısı ... vekilinin temyizi üzerine Dairece verilen 25/03/2019 tarihli ve 2019/1482 E. 2019/2506 K. sayılı ilamıyla; mahkemece sadece davacının %20’lik kusur oranının düşüldüğü miktarların toplamının hüküm altına alınması gerektiği ve birleşen 2012/100 E. sayılı davada hüküm altına alınan maddi ve manevi tazminatlara olay tarihinden itibaren yasal faize hükmedilmesi gerekirken Adli Tıp Genel Kurulu rapor tarihinden itibaren faize hükmedilmesinin hatalı olduğu gerekçeleriyle bozulmuştur.
Mahkemece, bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonucunda; asıl ve birleşen 2008/455 Esas sayılı davalarda daha önce verilen karar kesinleştiğinden bu davaların esası yönünden karar verilmesine yer olmadığına; birleşen 2012/100 E. sayılı dosyasında davalılar ... ve İçişleri Bakanlığına karşı açılan maddi ve manevi tazminat davalarının yargı yolu farklılığı nedeniyle usulden reddine; birleşen 2012/100 E. sayılı dosyasında davalılar Nusrettin Düz mirasçıları ve ... aleyhine açılan maddi tazminat davasının kısmen kabulü ile 78.844,04 TL maddi tazminatın maluliyet artış tarihi olan 25/08/1998 tarihinden itibaren işletilecek yasal faizi ile birlikte bu davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine; birleşen 2012/100 Esas sayılı dosyasında davalılar Nusrettin Düz mirasçıları ve ... aleyhine açılan manevi tazminat davasının kısmen kabulü ile 20.000,00 TL manevi tazminatın maluliyet artış tarihi olan 25/08/1998 tarihinden itibaren işletilecek yasal faizi ile birlikte bu davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine karar verilmiş; hüküm, asıl ve birleşen dosya davacı vekili, birleşen dosya davalısı ... vekili ve birleşen dosya davalısı ... mirasçıları vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına ve bozmanın kapsamı dışında kalarak kesinleşmiş olan yönlere ilişkin temyiz itirazlarının incelenmesinin artık mümkün olmamasına göre; asıl ve birleşen dosya davacı vekili, birleşen dosya davalısı ... vekilinin tüm, davalı ... mirasçıları vekilinin sair temyiz itirazlarının reddi gerekir.
2-Her ne kadar mahkemece, bozma ilamına uyularak yargılama yapılmış ve hükümde olay tarihi olan "25/08/1998" tarihinden itibaren faize hükmedilmiş ise de, yanılgılı değerlendirme ile bu tarihin "maluliyet artış tarihi" şeklinde ifade edilmesi doğru görülmemiştir.
Ne var ki, bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden hükmün düzeltilerek onanması HUMK"nın 438/7 maddesi hükmü gereğidir.
SONUÇ: Yukarıda birinci bentte açıklanan nedenlerle asıl ve birleşen dosya davacı vekili, birleşen dosya davalısı ... vekilinin tüm, davalı ... mirasçıları vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, ikinci bentte açıklanan nedenlerle hüküm fıkrasının 4. ve 5. bentlerinde yer alan "maluliyet artış tarihi olan" ifadelerinin hüküm fıkrasından çıkarılarak yerlerine "olay tarihi olan" ifadelerinin yazılmasına, hükmün düzeltilmiş bu şekliyle ONANMASINA, 5.064,30 TL bakiye temyiz harcının temyiz eden davalı ..."a yükletilmesine, peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz eden davalı ... mirasçılarına iadesine, 6100 sayılı HMK"nun geçici madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK"nın 440.maddesi gereğince kararın tebliğinden itibaren 15 günlük süre içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 15/03/2021 tarihinde oy birliği ile karar verildi.