MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı Hazine tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:

K A R A R

3402 sayılı Kanunun Ek 4. maddesi gereğince yapılan kulanım kadastrosu sırasında ... mahallesi 182 ada 16 parsel sayılı 104 m² yüzölçümlü taşınmaz, bahçe vasfıyla Hazine adına 2010 yılında tescil edilmiş, taşınmazın 6831 sayılı Kanunun 2/B maddesi gereğince orman sınırları dışına çıkarıldığı şerh düşülmüştür.
Aynı çalışmada 182 ada 17 parsel sayılı taşınmaz 147 m² yüzölçümü ve bahçe vasfıyla Hazine adına tespit ve tescil edilmiş, taşınmazın 6831 sayılı Kanunun 2/B maddesi gereğince orman sınırları dışına çıkarıldığı, bu taşınmaz üzerindeki 2 katlı kargir bina ve bahçenin 10 yıldan beri ... oğlu ..."in kulanımında olduğu şerh düşülmüştür.
Davacı dava dilekçesinde özetle; 1991 yılından bu yana kullanmakta olduğu taşınmazının kadastro sırasında 182 ada 17 parsel olarak yazıldığını oysa kendisinin taşınmazının 182 ada 16 sayılı parsel olup üzerinde 2 katlı binasının olduğunu belirterek 182 ada 17 parsel olarak yazılan taşınmazın 182 ada 16 parsel sayısı ile kendi adına yazılmasını talep ve deva etmiştir.
Mahkemece davanın kabülü ile İstanbul ili, ... ilçesi, ... mahallesi 182 ada, G22-b-06-b-1-d pafta, 16 parsel sayılı taşınmazın 37012451520 TC kimlik numaralı ..."in zilyetliğinde olduğunun tespitine, tapuya şerhine karar verilmiş, hüküm davalı Hazine tarafından temyiz edilmiştir.
Dava dilekçesindeki açıklamaya göre 3402 sayılı Kanunun Ek 4. maddesi gereğince yapılan kullanım kadastrosuna itiraz ilişkindir.
İncelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye göre, yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddi ile usûl ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, Harçlar Kanununun değişik 13/j maddesi gereğince harç alınmasına yer olmadığına 30/05/2017 gününde oy birliği ile karar verildi.