17. Hukuk Dairesi 2019/1763 E. , 2019/12384 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki tazminat davası üzerine yapılan yargılama sonunda asıl ve birleşen davanın kabulüne ilişkin verilen hüküm asıl ve birleşen davada davalı vekili tarafından süresi içinde temyiz edilmekle, dosya incelendi, gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacı ... vekili, 10/07/2011 tarihinde meydana gelen trafik kazası sonucu davacının sürücüsü olduğu davacının eşi ..."ın yolcu olduğu motorsiklete, tescilsiz bir motorsikletin tam kusurlu olarak çarpması sonucu meydana gelen kazada ..."ın vefat ettiğini beyanla, şimdilik 3.000,00 TL destekten yoksun kalma tazminatının temerrüt tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Birleşen davada davacı ... vekili, aynı olaya ilişkin olarak davacının ölenin annesi olduğunu beyanla, şimdilik 3.000,00 TL destekten yoksun kalma tazminatının temerrüt tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece; iddia, savunma, toplanan deliller ve benimsenen bilirkişi raporuna göre; asıl davada; davacı ... tarafından açılan davanın ıslah edilen miktar üzerinden kabulü ile 40.848,00 TL tazminatın 06.03.2012 tarihinden itibaren değişen oranlarda yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, birleştirilen dosyada, davacı ..."in açtığı davanın ıslah edilen miktar üzerinden kabulü ile 24.174,00 TL maddi tazminatın birleşen davadaki dava tarihi olan 28/11/2012 tarihinden itibaren değişen oranlarda yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine karar verilmiş; hüküm, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, trafik kazası sonucu oluşan ölüm nedeniyle, ölenin yakınlarının, 6098 sayılı TBK"nun 53. maddesi gereği, destekten yoksun kalma tazminatı istemine ilişkindir.
TBK"nun 53. maddesi gereği, ölüm neticesi olarak diğer kimseler müteveffanın yardımından mahrum kaldıkları takdirde, onların bu zararını da tazmin etmek lazım gelir. Yasa metninden de anlaşılacağı gibi destekten yoksun kalma tazminatının konusu, desteğin yitirilmesi nedeniyle yoksun kalınan zarardır. Buradaki amaç, destekten yoksun kalanların, desteğin ölümünden önceki yaşamlarındaki sosyal ve ekonomik durumlarının korunmasıdır. Olaydan sonraki dönemde de, destek olmasa bile, onun zamanındaki gibi aynı şekilde yaşayabilmesi için muhtaç olduğu paranın ödettirilmesidir.
Destekten yoksun kalma tazminatının mahiyeti ve amacı, ölenin eylemli yardımını alanların, desteğin ölümünden sonra da bu yardımdan mahrum kalmaması olduğuna göre; destekten yoksun kalma tazminatına hükmedilebilmesi için, her şeyden önce, destek alma hakkı olan kişinin destek alma ihtiyacının devam etmesi gerekir. Bu itibarla; ölenden eş sıfatıyla destek alan kişinin yeniden evlenmesi halinde, bu kişinin desteğinden yararlandığı kişinin yardımından yoksun kaldığından bahsedilemeyeceği ve desteği olan eşinden dolayı destek tazminatına hak kazanamayacağı açıktır.
Somut olaya bakıldığında; davaya konu kazada ölen ..."ın eşi olan asıl davada davacı ..."ın, ölen eşinin desteğinden yoksun kaldığı iddiası ile tazminat talep ettiği; ancak, davacının dava devam ederken (20.10.2012 tarihinde) yeniden evlenmiş olduğu, mahkemenin hükme esas aldığı hesap raporunda ise, davacı eş ..."ın muhtemel bakiye ömür süresinin tamamı için tazminat hesabı yapıldığı; mahkemenin de davacı eş için bu raporla hesaplanan bedeli hüküm altına aldığı görülmektedir.
Oysa, destekten yoksun kalma tazminatının yukarıda ifade edilen amaç ve kapsamı; somut gerçeğin bulunduğu durumda varsayımlara dayalı hesaplama yapılamayacağı; destek alacaklısı davacı eş ..."in ancak eşinin ölüm tarihi ile kendisinin yeniden evlendiği tarih aralığı için tazminata hak kazanabileceği gözetilip hesaplama yapılmalıdır.
Buna göre mahkemece; davacı eş ... için, davaya konu kaza tarihi ile davacının yeniden evlendiği tarih arasındaki süre için tazminatın hesaplanması hususlarında, daha önce rapor düzenleyen bilirkişiden hükme esas alınan rapordaki veriler kullanılarak ayrıntılı, gerekçeli, denetime elverişli ek rapor alınıp oluşacak sonuca göre (kazanılmış haklar da gözetilmek suretiyle) karar verilmesi gerekirken, hatalı tespit ve hesaplama içeren rapor benimsenerek, eksik incelemeyle hüküm tesisi bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle asıl ve birleşen davada davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden asıl ve birleşen davada davalıya geri verilmesine 24/12/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.