Abaküs Yazılım
20. Hukuk Dairesi
Esas No: 2015/16978
Karar No: 2017/4755
Karar Tarihi: 30.05.2017

Yargıtay 20. Hukuk Dairesi 2015/16978 Esas 2017/4755 Karar Sayılı İlamı

20. Hukuk Dairesi         2015/16978 E.  ,  2017/4755 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Kadastro Mahkemesi

    Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı Hazine tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
    K A R A R
    2007 yılında 3402 sayılı Kanun uyarınca yapılan kadastro sırasında ... köyüne bulunan 1863,16 m2 yüzölçümlü 102 ada 73 parsel tarla vasfı ile, 151,03 m2 yüzölçümlü 102 ada 80 parsel ev ve arsa vasfı ile 7479,20 m2 yüzölçümlü 102 ada 44 parsel tarla vasfı ile 3927,90 m2 yüzölçümlü 103 ada 2 parsel tarla vasfı ile 4799,51 m2 yüzölçümlü 102 ada 218 parsel tarla vasfı ile kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanılarak davalı ... adına tespit edilmiş, tutanaklar 17/01/2008-18/02/2008 tarihleri arasında askı ilanına alınmıştır.
    Davacı Hazine, taşınmazların firari ve mütegayyip kişilerden kaldığını ve bu nitelikteki taşınmazların 3402 sayılı Kanunun 18. maddesine göre Devletin mülk ve tasarrufunda bulunması gerektiğini ileri sürerek, asıl dosyada 102 ada 73 ve 80 parseller, birleşen 2008/214 esas sayılı dosyada 102 ada 44, birleşen 2008/230 esas sayılı dosyada 103 ada2, birleşen 2008/208 esas sayılı dosyada 102 ada 218 parsel sayılı taşınmazlar için davalı adına yapılan tespitin iptali ile taşınmazların Hazine adına tescili istemiyle dava açmıştır.
    Mahkemece; asıl ve birleşen 2008/214 Esas sayılı davanın reddine,
    -Birleşen 2008/208 esas sayılı davanın kısmen kabul, kısmen reddine,
    -Birleşen 2008/230 esas sayılı davanın kabulüne,
    1-Dava konusu .... köyü, 102 Ada 73, 80 ve 44 parsel sayılı taşınmazların kadastro tespiti gibi tapuya kayıt ve tesciline, ... köyü, 102 Ada 218 parsel sayılı taşınmazın ekli fen bilirkişi raporunda (B) harfi ile gösterilen 732,74 m2"lik kısmının kadastro tespitinin iptali ile aynı adanın son parsel numarası verilerek davacı Hazine adına, geriye kalan 4.066,77 m2"lik kısmının kadastro tespiti gibi tapuya kayıt ve tesciline, ... köyü, 103 ada 2 parsel sayılı taşınmazın kadastro tespitinin iptali ile orman vasfı ile Hazine adına tapuya kayıt ve tesciline, 02/01/2014 tarihli fen bilirkişi raporunun kararın eki sayılmasına karar verilmiş, hüküm davalı Hazine tarafından 103 ada 2 parsel dışındaki diğer parsellere yönelik olarak temyiz edilmiştir.
    Dava, kadastro tesbitine itiraza ilişkindir.
    Çekişmeli taşınmazların bulunduğu yörede 5304 sayılı Kanunla değişik 3402 sayılı Kanunun 4. maddesi hükmüne göre orman kadastrosu yapılmış, çekişmeli taşınmazlar orman sınırları dışında bırakılmıştır.
    Mahkemece, çekişmeli taşınmazların bir kısmının 4753 sayılı Kanun uyarınca yapılan çalışmalar sonucunda oluşturulan tevzi haritasındaki tevzi parsellerine denk geldiği, bir kısmının tevzi paftasında herhangi bir parsele isabet etmediği belirtilerek davanın kısmen kabulüne karar verilmişse de; yapılan araştırma ve inceleme hüküm kurmak için yeterli bulunmamaktadır. Hükme dayanak yapılan fen bilirkişi raporunda dava konusu 102 ada 218 sayılı taşınmazın bir kısmının 222 tevzii parsellerine geriye kalan kısmının ise tevzii paftasındaki 425 nolu mera


    parseline denk gelse de mera parselinin sınırının net şekilde belli olmadığı ve mera parselinin kapalı bir alanı oluşturmadığı, dava konusu 102 ada 44 parselin bı kısmının tevzi paftasında dere olarak gösterilen yere, dava konusu 102 ada 73 parselin bi kısmının 231 nolu tevzi parseline denk geldiği kalan kısımları ile 102 ada 80 parselin herhangi bir tevzi parseline tekabül etmediğinin belirtildiği halde, tevzii parsellerin belirtmelik tutanakları ilgili kurumlardan araştırılarak getirtilip dosyasına konulmamış, tapu kaydının iktisap sebebinin doğru olup olmadığı yönünde hayatta olmaları halinde belirtmelik bilirkişilerinin tanık sıfatıyla dinlenmeleri gerekeceği üzerinde durulmamış, mahkemece hükme esas alınan ek rapora ekli krokide uygulamayı izlemeye elverişli nitelikte bulunmadığı halde mera haritası, toprak tevzi haritası ve kadastro paftasında sabit sınırlardan başlanılıp, ölçeği eşitlenerek yöntemince çakıştırılmak suretiyle taşınmazın hangi bölümünün kesin olarak tevzi haritalarının kapsamında kaldığı, hangi bölümünün mera haritası kapsamında kaldığı aynı harita üzerinde net bir şekilde gösterilmemiş, taşınmazların öncesinin zilyetlikle iktisap edilecek yerlerden olması halinde mera olarak sınırlandırma tarihine ve tapu kaydının oluştuğu tarihe kadar 3402 sayılı Kanunun 14. maddesinde öngörülen diğer koşulların da gerçekleşip gerçekleşmediği üzerinde durulmamış, keşif sırasında dinlenilen bilirkişi ve tanıkların davalı tarafın taşınmazlar üzerindeki zilyetliğine ilişkin beyanları 3402 sayılı Kanunun 46/1 ve 14. maddesi kapsamında değerlendirilmemiş, dava konusu taşınmazların tamamı memleket haritası ve hava fotoğrafı üzerindeki gösterilmek sureti ile taşınmazlara zilyet olan kişilerin kullanımın olup olmadığı, varsa süresine ilişkin mahalli bilirkişi ve tanık beyanları denetlenmemiş, tevzi haritasında dereye tekabül eden taşınmaz bakımından paftada gözüken derenin hala mevcut olup olmadığı var ise dava konusu 102 ada 44 parsele konumun neresi olduğu, taşınmazın sınırında ise dere yatağının etkisinde olup olmadığı hususları incelenmemiştir.
    O halde, doğru sonuca varabilmek için öncelikle, toprak tevzii çalışmaları sırasında oluşturulan 231, 232, 222,425,231 nolu parseller hakkında Hazine adına tapu kaydı oluşturulup oluşturulmadığı sorulmalı, varsa tapu kayıtlarının tesisine esas belirtmelik tutanakları araştırılmalı, bulunması halinde 1962 yılında yapılan toprak tevzi çalışmaları sırasında bu taşınmazlar yönünden herhangi bir kayıt ya da belgenin uygulanıp uygulanmadığı belirlenmeli, varsa tesis ve tedavülleri ile birlikte getirtilmelidir. Dosya bu şekilde keşfe hazır hale getirildikten sonra, taşınmazların bir kısmının komisyon haritasına göre mera parseli içerisinde kaldığı iddia edildiğine göre menfaati bulunmayan komşu köylerden seçilecek üç kişilik yerel bilirkişi kurulu, zirai bilirkişi, fen bilirkişisi, hayatta iseler belirtmelik tutanağında imzaları bulunan bilirkişiler, taraf tanıkları ve kadastro tespit bilirkişilerinin huzuru ile yeniden keşif yapılmalıdır. Yapılacak keşif sırasında bilirkişi ve tanıklardan, varsa tevzi çalışmaları sırasında uygulanan kayıt ve belgelerin çekişmeli taşınmazları kapsayıp kapsamadığı, çekişmeli taşınmazların öncesinin ne olduğu, kime ait bulunduğu, kimden kime nasıl intikal ettiği, kim ya da kimler tarafından hangi tarihten itibaren ve ne şekilde kullanıldığı, öncesinin mera, yayla gibi özel mülkiyete konu olamayacak ya da kaçak ve yitik kişilerden kalıp kanunlar uyarınca Hazineye intikal eden yerlerden olup olmadığı bilirkişi ve tanık beyanları komşu parsellere ait kadastro tutanakları ve tespit dayanakları olan belgelerle denetlenmeli, zirai bilirkişiden çekişmeli taşınmazların bitişiğinde 102 ada 3 numaralı orman parseli ile taşınmazlar arasında doğal ya da yapay ayırıcı sınır bulunup bulunmadığı hususlarını da içeren taşınmazların değişik yönlerden gösteren fotoğraflarınında eklenmek suretiyle ayrıntılı, denetlemeye elverişli rapor istenmeli, fen bilirkişisine tapu kaydı, belirtmelik tutanağı, varsa mera tahsis haritası ve dava dosyası kapsamını belirtir keşfi izlemeye elverişli harita düzenlettirilmeli, orman bilirkişisinden en eski ve kadastro tespitinden 15-20 yıl öncesine ait memleket haritası ve hava fotoğrafı üzerinde çekişmeli taşınmazların konumunu çevre parselelrle birlikte gösterecekleri, hava fotoğrafları üzerinde streoskopik inceleme yapılmak sureti ile taşınmazların kullanım sınırı olup olmadığı varsa kullanımın ne şekilde olduğu hangi tarihte başladığı ile ilgili ayrıntılı bilgi veren rapor düzenlemeleri istenmeli, bundan sonra toplanmış ve toplanacak tüm deliller birlikte tartışılıp değerlendirilerek, çekişmeli taşınmazların mera haritası kapsamında kalması halinde Toprak Tevzi Komisyonu tarafından yapılan mera sınırlandırma tarihine, tevzi tapusu kapsamında kalan bölüm olması halinde tapu kaydının oluştuğu tarihe kadar, Kadastro


    Kanununun 46/1, 14 ve devamı maddelerinde sözü edilen kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle mülk edinme koşullarının gerçekleşip gerçekleşmediği belirlenmeli ve sonucuna göre bir karar verilmelidir.
    Diğer taraftan taşınmazlardan 102 ada 218 parsel hakkındaki davanın kısmen kabulüne karar verilmesine rağmen hükme dayanak yapılan bilirkişi raporu ekndeki kroki ölçekli olmayıp infaza elverişli olmadığından mahkemece bu rapor ve eki krokiye dayanılarak hüküm kurulması da isabetsiz olup, davalı Hazinenin temyiz itirazlarının açıklanan nedenlerle kabulü ile hükmün BOZULMASINA 30/05/2017 gününde oybirliği ile karar verildi.





    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi