11. Hukuk Dairesi 2019/2185 E. , 2020/445 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 20. HUKUK DAİRESİ
Taraflar arasında görülen davada...4. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesince verilen 17/01/2018 tarih ve 2016/366 E- 2018/29 K. sayılı kararın davalılar vekilleri tarafından istinaf edilmesi üzerine, istinaf isteminin esastan reddine dair...Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi"nce verilen 07/02/2019 tarih ve 2018/722 E- 2019/99 K. sayılı kararın Yargıtay"ca incelenmesi davalılar vekilleri tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, müvekkilinin 1958"den itibaren Tokat bölgesinde bulunan Narince Üzümünden üretilen şaraplarını Türkiye ve yurtdışında "DİREN" markasıyla pazarladığını, 2012/27878 sayılı "DİREN CADDE" ibareli markanın sahibi olduğunu, ürünler üzerinde kullanılan etiketlerde yer alan "kara kalem cadde" resmini içeren görsellerin de endüstriyel tasarım olarak 2015/05879 numarasıyla tescil ettirildiğini, davalının 2015/28842 sayılı "GÖKKAYA CADDE" ibareli 33. sınıfta yaptığı marka başvurusuna müvekkilinin yaptığı itirazın nihai olarak TPMK YİDK"nın 29.07.2016 tarih ve 2016-M-7378 sayılı kararı ile reddedildiğini, oysa taraf markalarının görsel ve sesçil olarak seri marka izlenimi yaratacak kadar benzer bulunduğunu, davalı markasının kapsadığı mal ve hizmetlerin, davacı markasının kapsadığı emtia ile benzer ve doğrudan bağlantılı nitelikte olup iltibasa yol açtığını, davalının "DİREN CADDE" markasının tanınmışlığından haksız menfaat temin edeceğini, davalı ürününün kalite düşüklüğü ihtimali nedeniyle davacı markasının itibarına da zarar verilebileceğini, marka seçiminde sonsuz özgürlüğü bulunan davalı şahsın kötüniyetle hareket ettiğini ileri sürerek davalı TPMK YİDK"nın anılan kararının iptalini, tescil edilmiş olması halinde diğer davalı markasının hükümsüzlüğüne karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı Türk Patent ve Marka Kurumu vekili, müvekkili kurum kararının usul ve yasaya uygun bulunduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.
Davalı ... vekili, müvekkilinin yıllardır şarap ve meşrubat üretimi alanında Denizli"de faaliyet gösterdiğini, markalarda yer alan "Cadde" ibaresinin yerinin, markaların renk ve yazı karakterinin ve ürün etiketlerinin farklı olduğunu, davacı markasının tanınmış olmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.
İlk derece mahkemesince tüm dosya kapsamına göre; davalının "GÖKKAYA CADDE" ibareli başvuru markasıyla davacının "DİREN CADDE" ibareli tescilli markası arasında, görsel ve sescil olarak ortalama tüketicileri iltibasa düşürecek derecede bir benzerlik bulunduğu, başvuru markasının kapsamında "alkol ve alkollü içecekler (biralar hariç)" malları bulunduğundan, hedef tüketici kesiminin 18 yaşından büyük, alkol alan kişi topluluğundan oluştuğu gözetildiğinde, bu tüketicilerin her iki markada yer alan "CADDE" ibaresi nedeniyle markaları birbirine benzetebileceği ve karıştırabilecekleri, davacı tarafın markalarının tanınmışlığının ve davalı başvurusunda kötü niyet iddialarının sonuca etkili görülmediği gerekçesiyle davanın kabulüne, davalı TPMK YİDK"nın 2016-M-7378 sayılı kararının iptaline, diğer davalı markasının hükümsüzlüğüne karar verilmiştir.
Karara karşı davalılar vekilleri tarafından istinaf yoluna başvurulmuştur.
Bölge Adliye Mahkemesi"nce; tarafların marka olarak kullanmak istedikleri ibarelerin özel yazım tarzı içermediği, her ne kadar günlük yaşamda yaygın kullanılan bir ibare olsa da "Cadde" ibaresinin tescil edilmek istenen "alkol ve alkollü içecekler (bira hariç)" emtiası için ayırt ediciliği zayıf bir ibare olmadığı gibi vasıf da bildirmediği, davalının "GÖKKAYA CADDE" ibareli marka başvurusunun, davacının "DİREN CADDE" ibareli tescilli markasının serisi algısını uyandırdığı, tarafların fiili kullanımlarının benzer olup olmadığı konusundaki iddialarının, 556 sayılı KHK"nın 8/1-b maddesine dayalı YİDK kararının iptaline ilişkin işbu davada tartışılamayacağı gerekçesiyle davalılar vekillerinin istinaf başvurusunun esas yönünden reddine karar verilmiştir.
Kararı, davalılar vekilleri temyiz etmiştir.
Yapılan yargılama ve saptanan somut uyuşmazlık bakımından uygulanması gereken hukuk kuralları gözetildiğinde İlk Derece Mahkemesince verilen kararda bir isabetsizlik olmadığının anlaşılmasına göre yapılan istinaf başvurusunun HMK"nın 353/b-1 maddesi uyarınca Bölge Adliye Mahkemesince esastan reddine ilişkin kararın usul ve yasaya uygun olduğu kanısına varıldığından Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarda açıklanan nedenlerle, davalılar vekillerinin temyiz istemlerinin reddi ile Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın HMK"nın 370/1. maddesi uyarınca ONANMASINA, HMK"nın 372. maddesi uyarınca işlem yapılmak üzere dava dosyasının Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, aşağıda yazılı bakiye 10,00 TL temyiz ilam harcının temyiz eden davalılardan ayrı ayrı alınmasına, 15/01/2020 tarihinde kesin olarak oybirliğiyle karar verildi.