Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü :
Alacaklı tarafından, borçlu aleyhine ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla takip başlatıldığı, borçlunun takibe itiraz ederek mahkemeye başvurduğu, mahkemece gider avansının kesin süre içerisinde yatırılmadığı gerekçesiyle davanın usulden reddine karar verildiği anlaşılmıştır.
6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu"nun 114/1-g maddesi uyarınca, davacının yatırması gereken gider avansının yatırılmış olması dava şartlarından olup, aynı kanunun 115/1,2 ve 3. maddesinde, "Mahkeme, dava şartlarının mevcut olup olmadığını, davanın her aşamasında kendiliğinden araştırır. Taraflar da dava şartı noksanlığını her zaman ileri sürebilirler. Mahkeme, dava şartı noksanlığını tespit ederse davanın usulden reddine karar verir. Ancak, dava şartı noksanlığının giderilmesi mümkün ise bunun tamamlanması için kesin süre verir. Bu süre içinde dava şartı noksanlığı giderilmemişse davayı dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddeder. Dava şartı noksanlığı, mahkemece, davanın esasına girilmesinden önce fark edilmemiş, taraflarca ileri sürülmemiş ve fakat hüküm anında bu noksanlık giderilmişse, başlangıçtaki dava şartı noksanlığından ötürü, dava usulden reddedilemez."
Aynı yasanın 120. maddesinde ise, "Davacı, yargılama harçları ile her yıl Adalet Bakanlığınca çıkarılacak gider avansı tarifesinde belirlenecek olan tutarı, dava açarken mahkeme veznesine yatırmak zorundadır. Avansın yeterli olmadığının dava sırasında anlaşılması halinde, mahkemece, bu eksikliğin tamamlanması için davacıya iki haftalık kesin süre verilir" hükümleri yer almaktadır.
Somut olaya bakıldığında, mahkemece, yukarıdaki maddeler uyarınca tamamlanması gereken gider avansı için 08.12.2011 tarihli duruşmada, şikayetçi borçlu vekiline iki haftalık kesin süre verildiği, gider avansının 23.12.2011 tarihinde iki haftalık kesin süre geçtikten sonra mahkeme veznesine yatırıldığı ve 19.01.2012 tarihli duruşmada da davanın usul yönünden reddine karar verildiği anlaşılmaktadır. Bu durumda mahkemece, hüküm anında dava şartının yerine getirildiği ve özellikle avanstan gider yapılmasını gerektirecek bir hususun da bulunmadığı gözetilerek işin esasının incelenmesi gerekirken yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir.
SONUÇ : Borçlunun temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK. 366 ve HUMK.’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 26.06.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi.