Yargıtay 1. Hukuk Dairesi 2015/3123 Esas 2018/9992 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
1. Hukuk Dairesi
Esas No: 2015/3123
Karar No: 2018/9992
Karar Tarihi: 08.05.2018

Yargıtay 1. Hukuk Dairesi 2015/3123 Esas 2018/9992 Karar Sayılı İlamı

1. Hukuk Dairesi         2015/3123 E.  ,  2018/9992 K.

    "İçtihat Metni"

    ....

    Taraflar arasında görülen elatmanın önlenmesi-tazminat davası sonunda, yerel mahkemece davanın reddine ilişkin olarak verilen karar davacı vekili tarafından yasal süre içerisinde duruşma istekli temyiz edilmiş olmakla, duruşma günü olarak saptanan 08.05.2018 Salı günü saat 9.15 da daireye gelmeleri için taraf vekillerine tebligat yapıldığı halde gelmedikleri anlaşıldı, incelemenin dosya üzerinde yapılmasına, süresinde verildiği ve kayıt olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelenerek gereği görüşülüp düşünüldü:
    -KARAR-
    Dava, çaplı taşınmaza haksız el atma nedeniyle tazminat isteğine ilişkindir.
    Davacı vekili, davalılara ait 26 nolu parseldeki binanın davacı ... İdaresine ait 89 nolu parsele taşkın bulunduğunu ileri sürerek, tecavüz edilen kısmın değerinin davalılardan tahsilini istemiş; taşınmazın yasa gereği Beldiyeye devri üzerine, Belediye Başkanlığı davayı sürdürmüştür.
    Davalılar, davanın reddini savunmuşlardır.
    Mahkemece, davacı taşınmazına herhangi bir tecavüz bulunmadığının keşfen saptandığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
    Ne var ki, yapılan uygulamanın hükme yeterli olduğunu söyleyebilmek mümkün değildir.
    Bilindiği üzere, çaplı taşınmaza haksız biçimde el atılması davalarında öncelikle çaplı tapu kaydının ya da kayıtlarının getirtilerek tarafların tüm delilleri toplanılmalı, dosya keşfe hazır hale geldikten sonra yapılacak uygulamada, çekişmeli yer ile tarafların ellerinde bulunan kısımların sınırları alınacak ortak beyanlarına göre açıklığa kavuşturulmalı, gerektiğinde bu yön taşınmaz başında dinlenecek yerel bilirkişi ve tanık sözleri ile kuşkuya yer bırakmayacak biçimde saptanmalıdır. Daha sonra belirlenen bu durum gözönünde tutularak hazır bulundurulan kadastro fen memuru veya mühendisi sıfat ve yeteneğini taşıyan uzman bilirkişi veya bilirkişilere kadastro sırasında konan nirengi noktalarından, bunlar yoksa hem paftada hem arazide mevcut sabit noktalardan yararlanılarak gelişmiş aletlerle kadastral yöntemlere uygun biçimde ölçüm yaptırılmalı; bilirkişilerden uygulamayı yansıtan, infazı sağlamaya yeterli ve özellikle davacı tarafın taşınmazına bir tecavüzün bulunup bulunmadığını, varsa miktarını açıkca gösteren kroki ve rapor alınmalıdır.
    ../..


    Somut olayda, hükme esas alınan bilirkişi raporunun dosyaya sunulan delil tespit raporuyla çelişkili bulunduğu gibi, taşınmazın aplikasyon krokisiyle de uyumlu olmadığı görülmektedir.
    Hal böyle olunca, yukarıda değinilen ilkeler çerçevesinde mahallinde uzman bilirkişiler vasıtasıyla yeniden keşif yapılması, bilirkişilere keşfi izlemeye yarayacak içerikte krokili rapor düzenletilmesi; ayrıca, delil tespit raporu ile aplikasyon krokisinin de raporda tartışılması ve hasıl olacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken, yetersiz uygulama ile yetinilip karar verilmesi doğru değildir.
    Davacının temyiz itirazı açıklanan nedenden ötürü yerindedir. Kabulü ile, hükmün (6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu"nun geçici 3. maddesi yollamasıyla) 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu"nun 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, alınan peşin harcın istek halinde temyiz edene geri verilmesine, 08.05.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.


    ....

    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.