Abaküs Yazılım
22. Hukuk Dairesi
Esas No: 2018/3692
Karar No: 2018/10517
Karar Tarihi: 03.05.2018

Yargıtay 22. Hukuk Dairesi 2018/3692 Esas 2018/10517 Karar Sayılı İlamı

22. Hukuk Dairesi         2018/3692 E.  ,  2018/10517 K.

    "İçtihat Metni"



    BÖLGE ADLİYE
    MAHKEMESİ : Hukuk Dairesi
    DAVA TÜRÜ : İŞE İADE

    Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle, temyiz talebinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

    Y A R G I T A Y K A R A R I

    Davacı İsteminin Özeti:
    Davacı vekili, müvekkilinin 26.09.2014-05.11.2015 tarihleri arasında ... fabrikasında dikiş makinası bölümünde makineci olarak çalıştığını, 05.11.2015 tarihinde sebep gösterilmeden ve kendisine yeterli bilgi verilmeden birtakım belgeler imzalatılarak ve karşılığında kendisine kıdem tazminatı, ihbar tazminatı ve beş günlük ücret alacağının Aralık ayında ödeneceği beyan edilerek iş akdinin haksız ve hukuka aykırı olarak feshedildiğini ileri sürerek müvekkilinin işe iadesine, işe başlatılmaması halinde müvekkil işçiye 8 aylık ücreti tutarında tazminat ödenmesine, kararın kesinleştirilmesine kadar çalıştınlmadığı süreler için müvekkil işçiye 4 aylık ücret ve diğer tüm haklarının ödenmesine karar verilmesini talep etmiştir.
    Davalı Cevabının Özeti:
    Davalı vekili, davacının iş akdinin sektörel kriz sonucu olarak şirketin daralmaya gitmesi nedeniyle feshedildiğini, davacının alacaklarının eksiksiz ödenerek banka hesabına yatırıldığını ileri sürerek davanın reddini talep etmiştir.
    İlk Derece Mahkemesi Kararının Özeti:
    İlk derece mahkemesince, toplanan kanıtlar ve bilirkişi raporuna dayanılarak, davacının iş akdinin feshin işletme, işyeri ve işin gerekleri nedenlerine dayandığı, yerinde inceleme sonucu bilirkişi tarafından hazırlanan rapordaki tespitlere göre sektörel kriz nedeniyle şirketin daralmaya gittiği, müşterilerin azalması, siparişlerin düşmesi nedeniyle şirketin zarar ettiği, sektörde yaşanan iflaslar dolayısı ile daha az tecrübeli ve işe en son giren 1 yıl ya da daha az tecrübeli personelin iş akdini feshederek küçülme kararı verildiği, işverenin fesihte keyfi davranmadığı davacının iş akdi davalının mali sıkıntı yaşaması, bu sebeple küçülme yoluna gidilmesi dolayısıyla geçerli sebeple feshedildiği gerekçesiyle davanın reddine kabulüne karar verilmiştir.
    İstinaf başvurusu :
    İlk derece mahkemesinin kararına karşı, davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
    Bölge Adliye Mahkemesi Kararının Özeti :
    Bölge adliye mahkemesince, davalı işverenin feshin son çare olduğu ilkesine uyduğunu kanıtlayamadığı gerekçesiyle davacının istinaf başvurusunun kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, davanın kabulüne, işverence yapılan feshin geçersizliğine, davacının yasal sürede işe başvurmasına rağmen, işverenin süresi içinde işe başlatmaması halinde ödenmesi gereken tazminat miktarının işçinin 4 aylık ücreti olarak belirlenmesine, davacının işe iade için işverene süresi içinde başvurması halinde hak kazanılacak olan ve kararın kesinleşmesine kadar doğmuş bulunan en çok dört aylık ücret ve diğer haklarının davacıya ödenmesi gerektiğinin belirlenmesine karar verilmiştir.
    Temyiz başvurusu :
    Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir.
    Gerekçe:
    Taraflar arasında iş sözleşmesinin feshinin geçerli sebebe dayanıp dayanmadığı uyuşmazlık konusu olup, kanuni dayanak 4857 sayılı İş Kanunu’nun 18 ve devamı maddeleridir.
    İşletmenin, işyerinin veya işin gereklerinden kaynaklanan sebepler; sürüm ve satış imkanlarının azalması, talep ve sipariş azalması, enerji sıkıntısı, ülkede yaşanan ekonomik kriz, piyasada genel durgunluk, dış pazar kaybı, hammadde sıkıntısı gibi işin sürdürülmesini imkansız hale getiren işyeri dışından kaynaklanan sebeplerle yeni çalışma yöntemlerinin uygulanması, işyerinin daraltılması, yeni teknolojinin uygulanması, işyerinin bazı bölümlerinin kapatılması ve bazı iş türlerinin kaldırılması gibi işyeri içi sebeplerdir.
    4857 sayılı Kanun’un 18. maddesinde işletmenin, işyerinin veya işin gerekleri kavramına yer verilmiş, işletmesel karar kavramından söz edilmemiştir. İşveren yönetim hakkı kapsamında amaç ve içeriğini belirlemekte serbest olduğu kararlar alabilir. Geniş anlamda işletmesel karar işçinin iş sözleşmesinin feshi dahil olmak üzere işverenin işletme, işyeri ile ilgili ve işin düzenlenmesi konusunda bu kapsamda aldığı her türlü karardır.
    İşletmesel karar söz konusu olduğunda kararın yararlı veya amaca uygun olup olmadığı yönünde bir inceleme yapılamaz. Kısaca işletmesel kararlar yerindelik denetimine tabi tutulamaz. İşverenin serbestçe işletmesel karar alabilmesi ve bunun kural olarak yargı denetimi dışında tutulması şüphesiz bu kararların hukuk düzeni tarafından öngörülen sınırlar içinde kalınarak alınmış olmalarına bağlıdır.
    4857 sayılı Kanun’un 20. maddesinin 2. fıkrasında feshin geçerli nedenlere dayandığının ispat yükü işverene verilmiştir. İşveren ispat yükünü yerine getirirken feshin biçimsel koşullarına uyduğunu içerik yönünden fesih nedenlerinin geçerli veya haklı nedene dayandığını kanıtlamalıdır. Bu kapsamda işveren fesihle ilgili karar aldığını, bu kararın istihdam fazlası meydana getirdiğini, tutarlı şekilde uyguladığını ve feshin kaçınılmaz olduğunu ispatlamalıdır.
    Feshin işletme, işyeri ve işin gereklerinden kaynaklanan nedenlerle yapıldığı ileri sürüldüğünde bu konuda işverenin işletmesel kararı aranmalı, işgörme ediminde ifayı engelleyen, bir başka anlatımla istihdamı engelleyen durum araştırılmalı, işletmesel karar ile istihdam fazlalığının meydana gelip gelmediği, işverenin bu kararı tutarlı şekilde uygulayıp uygulamadığı (tutarlılık denetimi), işverenin fesihte keyfi davranıp davranmadığı (keyfilik denetimi) ve işletmesel karar sonucu feshin kaçınılmaz olup olmadığı (ölçülülük denetimi-feshin son çare olması ilkesi) açıklığa kavuşturulmalıdır.
    Somut olayda, davacının iş sözleşmesi üretim miktarında yaşanacak/yaşanan düşüş doğrultusunda işletmenin ve işin gereğinden kaynaklanan geçerli nedenlerle feshedilmiştir. Mahkemece yerinde inceleme yetkisi verilmek suretiyle dosyaya kazandırılan bilirkişi raporunda, davalının 2015 yılında yutiçi alıcılarından on birinin eksildiği, incelenen son üç yılda duran varlıklarında önemli sayılabilecek bir değişim olmadığı, özkaynaklarda düşüş olmakla birlikte şirketin varlığını sürdürdüğü, ekonomik kriz ve siparişlerin azalması nedeniyle küçülmeye gidilmesine ilişkin 29.12.2016 tarihli Yönetim Kurulu Kararı alındığı, genellikle kıdem yükü az olması hedeflenerek işe yeni giren işçilerin iş akdinin bu sebeple feshedildiği yönünde tespitlere yer verilmiştir. Yerel mahkeme tarafından da rapordaki tespitlere göre sektörel kriz nedeniyle şirketin daralmaya gittiği, daha az tecrübeli ve işe en son giren personelin iş akdinin bu sebeple feshedildiği,işverenin fesihte keyfi davranmadığı gerekçesiyle iş sözleşmesinin geeçerli nedenle feshedildiği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Ancak davalı vekili tarafından dosyasına sunulan aylık listelerde, davacının iş akdinin feshine kadar aylar itibariyle işçilerin listelerinde fazla mesai saatlerinin işlendiği, davalı şirketin bir yandan ekonomik kriz nedeniyle işçi çıkartırken diğer yandan işçilere fazla mesai yaptırdığı görülmüştür. Bölge adliye mahkemesince de davalı işyerinde fazla çalışma saatlerinin varlığı göz önünde bulundurularak fazla çalışmaları tamamen kaldırmak, işçinin rızası ile çalışma süresini kısaltmak ve bunun için mümkün olduğu ölçüde esnek çalışma şekillerini geliştirmek, işi zamana yaymak gibi uygulamalara ve örneğin işçilere kısmi süreli çalışma önerisi getirmek veya kısım kısım, gruplar halinde ücretsiz izin kullandırmak gibi yollara başvurulmadığı, davalı işverenin feshin son çare olduğu ilkesine uyduğunu kanıtlayamadığı gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir. Ekonomik kriz ve siparişlerin azalması nedeniyle küçülmeye gidilmesine ilişkin 29.12.2016 tarihli Yönetim Kurulu Kararı işletmesel karar niteliğinde olup yukarıdaki açıklamalarda da belirtildiği üzere yerindelik denetimine tabi değildir. Bilirkişi raporundan anlaşılacağı üzere, işveren tarafından alınan bu karar, tutarlı bir şekilde uygulanmış, işçi çıkarıldığı sürede yeni işçi istihdam edilmemiştir. Bu durumda istihdam fazlalığının ortaya çıkması kaçınılmaz olup yargısal denetimin sadece feshin son çare olması ilkesi kapsamında yapılması gerekmektedir. Ancak dosya kapsamında yer alan davalı işverenlik tarafından sunulan aylık listelerde fazla mesai tahakkuklarına yer verilmiş ise de, fazla mesai yapan işçilerin çalıştıkları birimin davacı ile aynı birim olup olmadığı, davacının çalıştığı birimde fazla mesai yapılıp yapılmadığı, davacının kısa süreli eğitim ile fazla mesai yapılan birimlerde işini yapıp yapamayacağı hususlarının araştırılarak feshin son çare ilkesine aykırılık olgusunun somut ve detaylı bir biçimde ortaya konulması gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
    Sonuç:
    Temyiz olunan bölge adliye mahkemesi kararının, yukarıda yazılı sebepten dolayı BOZULMASINA, dosyanın kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, peşin alınan temyiz karar harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 03.05.2018 tarihinde oybirliği ile kesin olarak karar verildi



    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi