12. Hukuk Dairesi 2017/1168 E. , 2017/3704 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü:
Alacaklı banka tarafından ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile başlatılan ilamlı icra takibine karşı borçlu şirketin icra mahkemesine başvurusunda; sair iddialarının yanında hesap kat ihtarının usulüne uygun tebliğ edilmediğini ileri sürerek takibin iptalini talep ettiği, mahkemece, şikayetin reddine karar verildiği görülmektedir.
İİK"nun 150/ı maddesi uyarınca; krediyi kullandıran tarafça, noter aracılığıyla krediyi kullanan tarafın kredi sözleşmesinde yazılı ya da ipotek akit tablosunda belirtilen adresine gönderilen hesap özetine, borcun ödenmesine ilişkin ihtara ya da gayrinakdi kredi nedeniyle tazmin talebine, tebliğ edildiği veya 68/b maddesi gereğince tebliğ edilmiş sayıldığı tarihten itibaren sekiz gün içinde itiraz edilmemesi halinde ihtardaki borç miktarı kesinleşir. Bu madde uyarınca; kredi sözleşmesindeki adrese çıkarılmış olan tebligat iade edilse bile tebliğ edilmiş sayılır.
7201 Sayılı Tebligat Kanunu"nun 12. maddesine göre, hükmi şahıslara tebligat selahiyetli mümessillerine, bunlar birden fazla ise yalnız birine yapılır. Aynı Kanunun 13. maddesine göre de, tebliğ yapılacak bu kişiler, herhangi bir sebeple mutad iş saatlerinde işyerinde bulunmadıkları veya o sırada evrakı bizzat alamayacak bir halde oldukları takdirde, tebliğ orada hazır bulunan memur veya müstahdemlerinden birine yapılır. Tebliğ tarihi itibariyle yürürlükte olan Tebligat Yönetmeliğinin 21. maddesinde ise, tüzel kişi adına tebligatı kabul edecek kişi herhangi bir sebeple mutad iş saatlerinde bulunmadığı veya o sırada evrakı bizzat alamayacak durumda olduğu takdirde tebliğin, orada hazır bulunan memur veya müstahdemlerinden birine yapılacağı, kendisine tebliğ yapılacak memur veya müstahdemin tüzel kişinin o yerdeki teşkilatı veya personeli içinde vazife itibariyle tüzel kişinin yetkilisinden sonra gelen kimse veya evrak müdürü gibi esasen bu kabil işlerle vazifelendirilmiş biri olması lazım geldiği, bunların da bulunmadığı tebliğ mazbatasında tespit edilmek şartıyla, o yerdeki diğer memur veya müstahdemlerinden birine yapılacağı hüküm altına alınmıştır.
Somut olayda, takibe dayanak yapılan, ... Noterliği’nin 14.04.2015 tarih ve 2520 yevmiye numaralı ihtarnamenin borçlu şirkete tebliğe çıkarıldığı ve “adreste muhatabın sürekli birlikte çalışan tebellüğe ehil daimi çalışan Şaban Yılmaz tebliğ edildi” şerhi ile 17.04.2015 tarihinde tebliğ edilmişse de, tebliğ işlemi yukarıda açıklanan TK"nun 12 ve 13. maddeleri ile Tebligat Kanunu"nun Uygulanmasına Dair Yönetmeliğin 21. maddesinde düzenlenen tüzelkişilere tebligat usulüne aykırı olarak borçlu şirketin yetkilisinin bulunup bulunmadığı tespit edilmeksizin daimi çalışan olduğu belirtilen ...’a tebliğ gerçekleştirildiğinden yapılan tebligat usulsüzdür.
Bu durumda; yöntemine uygun hesap kat ihtarı tebliği bulunmadığından, şikayetçi borçlu hakkında ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla icra emri gönderilmek suretiyle takip yapılması mümkün değildir.
O halde mahkemece, şikayetin bu yönden kabulü ile icra emrinin iptaline karar verilmesi gerekirken, yazılı gerekçeyle istemin reddine dair hüküm tesisi isabetsizdir.
SONUÇ : Borçlunun temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK"nun 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), bozma nedenine göre sair temyiz itirazlarının incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 13.03.2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.