MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi


Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.

-KARAR-

Davacı vekili, müvekkili şirketin davalı bankanın maliki olduğu fabrika binasındaki tüm makineleri, eklentileriyle birlikte satın aldığını, müvekkilinin sözleşmeden doğan tüm edimlerini yerine getirmiş olmasına rağmen , davalının sözleşmeye uymayarak satışa konu malların eklentilerini teslim etmediğini, aksi belirtilmedikçe , asıl eşyaya ilişkin tasarrufun onun eklentilerini de kapsayacağını ileri sürerek , fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla kendisine teslim edilmeyen malların bedelinin şimdilik 20.000 TL"sinin temerrüt tarihinden işleyecek ticari faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiş, 06/02/2015 havale tarihli dilekçesi ile talep sonucunu 415.205,84 TL olarak ıslah etmiştir.
Davalı vekili, huzurdaki davanın kısmi dava olarak açılmasının hukuken mümkün olmadığını, ayrıca, davacıya fabrika binasındaki makine ve teçhizatları söküp alması için ek süre dahi verildiği, davacı bazı malları teslim almadıysa , bu hususun kendi sorumluluğunda olduğunu, müvekkili bankaya atfedilecek kusur bulunmadığını belirterek davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, toplanan deliller, alınan bilirkişi raporları, davacının ıslah talebi ve tüm dosya kapsamına göre, davacının, davalıya ait fabrikadaki makine ve teçhizatlarını satın aldığı, makinelerin eklentisi niteliğindeki bazı parçaların haksız olarak davacıya teslim edilmediğinin sabit olduğu, bilirkişi incelemesi ile davacıya teslim edilmeyen bazı ekipmanların, bütünleyici parça niteliğinde olduğunun tespit edildiği, taraflar arasındaki sözleşmede, bütünleyici parça ve eklentilerin kapsam dışı olduğuna dair bir ibare bulunmadığından , Medeni Kanun hükümleri gereğince, sözleşmeye dahil olduklarının kabulünün gerektiği, kabule göre, davacının teslim edilmeyen mal bedelini talep etmekte haklı olduğu gerekçesiyle davanın kabulüne, 415.205,84 TL"nin 23/03/2013 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiş hüküm davalı vekilince temyiz edilmiştir.
Mülkiyeti davalı bankaya ait olan taşınmaz üzerindeki fabrika binası içindeki makine ve teçhizatların davacıya satıldığında uyuşmazlık bulunmamaktadır. Satış sözleşmesi uyarınca davacı alıcı yer tesliminden itibaren 3 ay içinde fabrika binası içindeki makine ve teçhizatı tahliye etmekle yükümlüdür. Davacı taşınmazı 22/11/2011 tarihinde teslim almış olup, 3 ay içinde tahliyeyi gerçekleştiremediğinden ek süre talebinde bulunmuş ve 19/03/2012 tarihinde kendisine ek süre verilmiştir.
22/11/2011 tarihli ""Yer teslim tutanağı"" incelendiğinde, satışa konu makine ve teçhizatın davacı alıcıya teslim edildiği ve satılan malda meydana gelecek zarardan alıcının sorumlu olacağı kararlaştırılmıştır. Bu durumda makinelerin teslim hususunun gerçekleştiği ve makinelerin davacı tarafından tahliyesinin sağlanması gerektiği, mallarda meydana gelecek ziya ve hasardan alıcı davacının sorumlu olacağı gözetilmeden, eksik inceleme ile düzenlenen bilirkişi raporuna göre, ayrıca, delil takdirinde de hataya düşülerek, yazılı şekilde karar verilmesi isabetsizdir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün davalı yararına BOZULMASINA, bozma nedenine göre davalının diğer temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, peşin harcın istek halinde iadesine, 13/04/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.