1- Sanıklar Vezir, Mehmet Ali ve ... hakkında mağdur ..."ya, sanık ... hakkında mağdurlar ... ve ..."ya, Sanık ... hakkında mağdur ..."a, sanık ... hakkında mağdurlar ... ve Erkan"a, sanık ... hakkında mağdurlar ..., Mahmut ve Erkan"a yönelik kasten yaralama suçlarından açılan kamu davalarıyla ilgili olarak mahallinde hüküm kurulması mümkün görülmüştür. 2- Toplanan deliller karar yerinde incelenip, sanık ..."ın mağdur ..."ya yönelik kasten öldürmeye teşebbüs suçunun sübutu kabul, oluşa ve soruşturma sonuçlarına uygun şekilde suç niteliği tayin, takdire ilişen cezayı azaltıcı sebebin niteliği takdir kılınmış, savunması inandırıcı gerekçelerle reddedilmiş, sanık ... hakkında mağdur ..."a yönelik kasten yaralama suçundan elde edilen delillerin hükümlülüğüne yeter nitelik ve derecede bulunmadığı gerekçeleri gösterilerek mahkemece kabul ve takdir kılınmış, incelenen dosyaya göre verilen hükümlerde düzeltme nedeni dışında bir isabetsizlik görülmemiş olduğundan, sanık ... müdafiinin temyiz dilekçesi ve duruşmalı incelemedeki suç vasfına Cumhuriyet savcısının sanık ... yönünden sübuta yönelen ve yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle, 24.11.2015 tarihli Resmi Gazetede yayımlanan Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 tarih, 2014/140 esas ve 2015/85 sayılı kararı ile 5237 sayılı TCK"nun 53. maddesinin iptal edilen bölümleri nazara alındığında mahkemenin sanık ... hakkında bu madde ile yaptığı uygulama yasaya aykırı ise de, bu husus yeniden yargılamayı gerektirmediğinden, CMUK.nun 322. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak hüküm fıkrasında yer alan 5237 sayılı TCK"nun 53. maddesinin uygulanmasına ilişkin bölümün "Anayasa Mahkemesinin iptal kararındaki hususlar gözetilerek 5237 sayılı TCK"nun 53/1-2-3. maddelerinin tatbikine" şeklinde değiştirilmesine karar verilmek suretiyle DÜZELTİLEN, mahkumiyet hükmü ile beraat hükmünün tebliğnamedeki düşünce gibi ONANMASINA, 27/01/2016 gününde oybirliği ile karar verildi. 27/01/2016 gününde verilen işbu karar Yargıtay Cumhuriyet Savcısı Burhan Uykun"un huzurunda ve duruşmada savunmasını yapmış bulunan sanık ... müdafii Avukat ..."nın yokluğunda 04/02/2016 gününde usulen ve açık olarak anlatıldı.