Abaküs Yazılım
3. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/20353
Karar No: 2018/6622
Karar Tarihi: 18.06.2018

Yargıtay 3. Hukuk Dairesi 2016/20353 Esas 2018/6622 Karar Sayılı İlamı

3. Hukuk Dairesi         2016/20353 E.  ,  2018/6622 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ

    Taraflar arasındaki sözleşmenin iptali - alacak davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın sulh sözleşmesi gereği esasa ilişkin karar verilmesine yer olmadığına yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:

    Y A R G I T A Y K A R A R I

    Davacı, davalı ile 02.09.2014 tarihli sözleşme ile aralarında adi ortaklık oluştuğunu ve davaya konu edilen işletmeyi kurduklarını, tarafların imzalamış oldukları sözleşme gereğince % 50-% 50 işletmede ortaklıklarının olduğunu, işletmenin çalıştırılması ve mali konuların idaresinin davalı ortak olan ..."e bırakıldığını,davalının sözleşmenin imzalanıp işletmenin çalıştırılmasına başlama tarihi olan 02/09/2014 tarihinden itibaren kendisine herhangi bir ödemede bulunmadığı gibi bilgi de vermediğini, davalıya ... Noterliği’nce ihtarname göndererek ödemeleri yapmasını istediğini, ancak davalının tarafına herhangi bir ödemede bulunmadığını ileri sürerek, sözleşmenin feshine, tarafına ödenmesi gereken işletme kâr payının hesaplanarak davalıdan tahsiline, işletmenin değerinin hesaplanarak kendi payı karşılığı olan tutarların davalı tarafından tarafına ödenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
    Davalı, cevap dilekçesi sunmamıştır.
    Mahkemece, dava sırasında davacı vekilinin 16/10/2015 havale tarihli dilekçesi ve ekindeki taraflar arasındaki ihtilafın sulhle sonuçlandığına dair 01/10/2015 tarihli sözleşmeyi ibraz etmesi nedeniyle davanın esasına ilişkin bir karar verilmesine yer olmadığı gerekçesiyle davanın HMK 315/1 maddesi ikinci cümlesi uyarınca taraflar arasındaki sulh gözetilerek esasa ilişkin bir karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiş,hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Dava; adi ortaklıktan kaynaklı sözleşmenin iptali ve kâr payının tahsili istemine ilişkindir.
    Sulh 6100 sayılı HMK’nun 313 vd. maddelerinde düzenlenmiştir.
    Sulh, görülmekte olan bir davanın taraflarının, karşılıklı anlaşması ile (yani bir sözleşme ile), dava konusu uyuşmazlığa son vermeleridir.
    Mahkeme önünde sulh şekle tabidir.(md. 154,3/ç).Kanunun öngördüğü bu şekil, sulh için geçerlilik şartıdır. Buna göre;
    Taraflar, duruşmada sulh olmak istediklerini hakime bildirince,tarafların mahkeme önünde yaptıkları sulh anlaşması duruşma tutanağına yazılır(md.154,1).Tutanağın sulhe ilişkin bölümü, tarafların önünde okunarak kendilerine imza ettirilir(md.154,3/ç).Tutanağa yazılan sulh anlaşmasının taraflara okunduğunun ve ondan sonra imza ettirildiğinin de tutanağa yazılması zorunludur. Bu şartlara uygun olmayan sulh anlaşması geçersizdir.
    Taraflar mahkeme dışında yapmış oldukları yazılı bir sulh sözleşmesini mahkemeye verirler ve buna (yazılı sulh sözleşmesine) göre davada sulh olduklarını bildirirlerse,bu yazılı sulh sözleşmesinin mahkemeye verildiği duruşma tutanağına yazılır (md.154,3/f).Bu halde, mahkemeye verilen yazılı sulh sözleşmesinin ayrıca tutanağa geçirilmesine (yazılmasına) gerek yoktur.Çünkü,duruşma tutanağında eklendiği yazılı olan belgelerin içeriği de tutanak metni hükmündedir (md.154,4). Ancak, bu halde, mahkemeye verilen yazılı sulh sözleşmesinin duruşmada tarafların önünde okunması, okunduğunun da duruşma tutanağına yazılması ve ondan sonra tutanağın (md.154,3/ç’ye göre) taraflara (veya sulh için vekillerine) imza ettirilmesi gerekir. Böylece, mahkeme dışı sulh,mahkeme içi sulhe dönüşür.(Medeni Usul Hukuku Ders Kitabı, Prof.Dr. Baki Kuru-Prof.Dr.Ramazan Arslan-Prof.Dr. Ejder Yılmaz, bknz. sf.534-535)
    Yukarıdaki açıklamalar ışığında somut olaya bakıldığında ise; mahkemece davacı vekilince 06.10.2015 tarihli dilekçe ekinde sunulan sulh sözleşmesine ilişkin olarak yapılan yargılamada, taraflara çıkarılan ön inceleme gününü bildirir davetiyelerde sulh sözleşmesine ilişkin olarak izlenecek usule yönelik gerekli şerhlerin düşülmediği, yine 15.02.2016 tarihli celsede ise, taraflar duruşmaya gelmedikleri gibi usulüne uygun mazeret de bildirmediklerinden yukarıda belirtilen usule göre mahkeme dışında yapılan sulh mahkeme içi sulhe de dönüştürülemediğinden 6100 sayılı HMK’nun 150/1 maddesine göre dosyanın işlemden kaldırılmasına karar verilmesi gerekirken,eksik inceleme ve yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde hüküm tesisi doğru görülmemiş,bozmayı gerektirmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün HUMK.nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 6100 sayılı HMK"nun Geçici Madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK"nun 440. maddesi gereğince kararın tebliğinden itibaren 15 günlük süre içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 18.06.2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi