Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için  Tetkik Hakimi  tarafından  düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü :
Alacaklı tarafından başlatılan genel haciz yolu ile ilamsız icra takibinde, borçluların ihalenin feshi istemi ile icra mahkemesine başvurduğu, mahkemece, taşınmazın üzerinde bulunan binaların borçluya ait olduğuna dair tapu kaydında yapılmış bir düzeltme bulunmadığından kesinleşmiş kıymet taktir raporuna göre taşınmazın borçlulara ait hissesinin arsa bedeli üzerinden ihale edilmesinde usulsüzlük bulunmadığı ve ihalenin usulüne uygun yapıldığı gerekçesi ile şikayetin reddine karar verildiği anlaşılmıştır.
Satışa esas olmak üzere taşınmaz için icra müdürlüğünce yapılan 07.01.2008 tarihli kıymet taktir raporunda, şikayete konu .....İlçesi ...Köyü Çamlıkule mevkiinde kain ..Ada ... parsel sayılı taşınmazın tarla ve zeytinlik vasfında olduğu ancak üzerinde 14 tane binanın olduğu, taşınmazın arsa değerinin 750.000,00 TL 14 adet bina değerinin 5.924088,28 TL toplam değerinin 6.674088,28 TL olduğu, şikayetçi borçlulardan Yahya Uz"un taşınmazdaki 850/10000 pay değerine göre arsa değerinin 53.750,00 TL olduğu, bina değerinin ise 503.547,50 TL olduğu; diğer borçlu şirketin taşınmazdaki 1000/10000 pay değerine göre arsa değerinin 75.000,00 TL, bina değerinin ise 592.408,82 TL olduğunun belirtildiği, satış ilanında ise borçluların hissesinin değeri taşınmazın kıymet taktir raporundaki arsa değeri toplamı olan 138.750,00 TL olarak belirlenek ilan edildiği ve 2. açık artırmada 61.000,00 TL ye ihale edildiği görülmektedir.
Medeni Kanunun madde 718 - Arazi üzerindeki mülkiyet, kullanılmasında yarar olduğu ölçüde, üstündeki hava ve altındaki arz katmanlarını kapsar. Bu mülkiyetin kapsamına, yasal sınırlamalar saklı kalmak üzere yapılar, bitkiler ve kaynaklar da girer. Hükmüne yer verilmiştir. Bu maddeye göre binalar arazinin bütünleyici parçası sayılmaktadır.
Dairemizin yerleşmiş içtihatları ve söz konusu madde hükmü nazara alındığında şikayete konu taşınmazın fiili durumuna göre arsa ve bina bedeli toplamı üzerinden muhammen değerin belirlenip satış ilanının hazırlanması gerekirken bundan zuhul edilerek sadece arsa bedeli üzerinden satışın yapılması doğru değil   Bu durumda mahkemece zarar unsurunun oluştuğu da dikkate alınarak şikayetin kabulü ile ihalenin feshine karar verilmesi yerine yazılı gerekçe ile istemin reddi yönünde hüküm tesisi isabetsizdir.
SONUÇ  : Borçlunun temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK. 366 ve HUMK.’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 26.06.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi.