11. Ceza Dairesi Esas No: 2018/4348 Karar No: 2018/8324 Karar Tarihi: 23.10.2018
Kamu görevlisinin resmi belgede sahteciliği suçuna iştirak - Yargıtay 11. Ceza Dairesi 2018/4348 Esas 2018/8324 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Mahkeme, kamu görevlisinin resmi belgede sahteciliği suçuna iştirak ettiği gerekçesiyle mahkumiyet kararı verdi. Tapu senetleri üzerinde yapılan incelemede aldatıcı niteliğinin bulunduğuna karar verilen sanık, daha önce bozulmuş olan hükümler için ceza miktarı itibarıyla kazanılmış haklarının olduğu gerekçesiyle fazla ceza almaktan kurtuldu. Kararda, sanık tarafından temyiz edildiği ve sanık aleyhine temyiz talebi bulunmadığı için kazanılmış haklarının gözetilmesi gerektiği ifade edildi. Kanun maddeleri olarak 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 62. maddesi ve 1412 sayılı CMUK'un 326/son ve 321. maddeleri kullanıldı.
11. Ceza Dairesi 2018/4348 E. , 2018/8324 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi SUÇ : Kamu görevlisinin resmi belgede sahteciliği suçuna iştirak HÜKÜM : Mahkumiyet
Suça konu tapu senetleriyle ilgili olarak Çevre ve Şehircilik Bakanlığı – Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğü Teftiş Kurulu Başkanlığı’nın 17.11.2017 tarihli inceleme raporunda ayrıntılı olarak yapılan inceleme sonucunda tapu senetlerinin suç tarihi olan 26.09.2002 tarihi itibariyle aldatıcı niteliğinin bulunduğu zira o tarihte İlçe Tarım Müdürlüğü görevlilerinin tapu sistemi üzerinden belgeleri teyit etme imkanı bulunmadığının bildirilmiş olması, ayrıca Erzurum Polis Kriminal Laboratuvarı tarafından yapılan incelemede de belgelerin aldatıcı niteliğinin bulunduğunun tespit edilmesi, mahkeme heyeti tarafından 22.06.2017 tarihli duruşmada yapılan gözlemde belgelerin suç tarihi itibariyle değerlendirilmemiş olması karşısında; mahkemece dosyaya intikal eden raporlar da birlikte değerlendirilerek aldatıcı niteliğin bulunduğu kanaatine varıldığı gerekçede tartışılmış olduğundan ayrıca, suça konu olup, onaylı ve okunaklı fotokopisi dosya içerisinde bulunan tapu senetleri üzerinde heyet olarak yapılan incelemede, aldatıcı niteliğinin bulunduğu kanaatine varıldığından tebliğnamede bu yönde bozma isteyen görüşe iştirak edilmemiştir. Bozmaya uyularak yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin soruşturma ve kovuşturma neticelerine uygun şekilde oluşan inanç ve takdirine, incelenen dosya içeriğine göre sanığın yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine, ancak; Dairemizin 11.04.2017 tarih ve 2017/2094 Esas-2017/2720 Karar sayılı ilamı ile bozulmasına karar verilen, yerel mahkemenin 12.05.2016 tarih ve 2016/20 Esas-2016/56 Karar sayılı hükmünün, yalnızca sanık tarafından temyiz edildiği, sanık aleyhine temyiz talebi bulunmadığı ve 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nin 326/son maddesi uyarınca sanığın ceza miktarı itibarıyla kazanılmış hakları bulunduğu gözetilmeden yazılı şekilde fazla ceza tayini, Yasaya aykırı, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nin 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak yeniden yargılama yapılmasını gerektirmeyen bu hususun anılan Yasanın 322. maddesi gereğince düzeltilmesi mümkün bulunduğundan; hüküm fıkrasına, 5237 sayılı TCK"nin 62. maddesinin uygulandığı paragraftan sonra gelmek üzere "CMUK"nin 326/son maddesi uyarınca sanığın kazanılmış hakkı gözetilerek sonuç cezanın 1 yıl 3 ay hapis cezasına indirilmesine“ ibaresinin eklenmesi suretiyle, sair yönleri usul ve yasaya uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 23.10.2018 tarihinde oy birliği ile karar verildi.