5. Hukuk Dairesi 2020/7649 E. , 2020/9615 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Trafik kazası nedeniyle davacıya ait araçtaki haksız fiilden kaynaklı maddi tazminat(araç mahrumiyeti ve pert bedeline) talebine ilişkin olarak açılan davada ... 2. Asliye Hukuk ile ... 1. Asliye Hukuk Mahkemelerince ayrı ayrı yetkisizlik kararı verilmesi nedeni ile dosyada son karar bölge adliye mahkemelerinin faaliyete geçmesinden sonra verilmiş ise de iki farklı bölge adliye mahkemesinin yargı çevresinde kalan mahkemelerce karşılıklı olarak yetkisizlik kararı verilmiş olması ve 5235 sayılı Kanunun 36/3. maddesi gereğince bölge adliye mahkemeleri hukuk dairelerinin görevinin yargı çevresi içerisinde bulunan adlî yargı ilk derece hukuk mahkemeleri arasındaki yetki ve görev uyuşmazlıklarını çözmek olduğundan yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü:
-KARAR-
Dava, trafik kazası nedeniyle davacıya ait araçtaki haksız fiilden kaynaklı maddi tazminat (araç mahrumiyeti ve pert bedeli) istemine ilişkindir.
... 2. Asliye Hukuk Mahkemesi, davacı zarar görenin yerleşim yeri ... ...dir. (HMK 16. maddesince) Davalının yerleşim yeri mahkemesi HMK 6. maddesine göre genel mahkeme olarak Balgat Ankaradır. HMK 16. maddesince haksız fiilin işlendiği veya zararın meydana geldiği yahut gelme ihtimalinin bulunduğu yer yerleşim yeri de kaza tespit tutanağına göre Merkez ...tır. Bu nedenle dava dilekçesine süresinde verilen cevap dilekçesindeki yetki itirazı nazara alınarak, Mahkemenin yetkisiz olup bildirilen ... Nöbetçi Asliye Hukuk Mahkemesi yetkili olduğu gerekçesiyle yetkisizlik kararı verilmiştir.
... 1. Asliye Hukuk Mahkemesince dava haksız fiilden kaynaklanmakta olup kesin yetki hali mevcut değildir. Kesin olmayan yetki hallerinde cevap süresi içerisinde ve cevap dilekçesi ile birlikte yetki ilk itirazında bulunulmalıdır. Yetki ilk itirazının geçerli olup sonuç doğurabilmesi için itirazı öne süren tarafın dilekçesinde yetkili
mahkemeyi, birden fazla yetkili mahkeme varsa hangisini tercih ettiğini bildirmesi gerekir aksi halde yetki ilk itirazı dinlenmez. Bu durumda davanın açıldığı mahkeme yetkili hale gelir. Somut olayda; davalı taraf süresi içinde cevap dilekçesi sunmadığı, cevap dilekçesinin süresi içinde sunulduğu kabul edilse dahi yetkili mahkeme olarak "... veya ... " mahkemeleri şeklinde birden fazla mahkeme gösterildiği ve kanun amir hükmü gereği seçtiği mahkemeyi belirtmediği, bu durumda davalının usulüne uygun olarak yetki itirazında bulunduğunun kabul edilemeyeceği, usulüne uygun yetki itirazında bulunulmadığı durumlarda ise davanın ilk açıldığı mahkemenin yetkili hale geleceği (HMK 19/son) gerekçesiyle yetkili Mahkemenin ... 2. Asliye Hukuk Mahkemesi olduğunun tespitine karar verilmiştir.
6100 sayılı HMK"nun genel yetkiyi düzenleyen 6. maddesinin birinci fıkrasına göre; "Genel yetkili mahkeme, davalı gerçek veya tüzel kişinin davanın açıldığı tarihteki yerleşim yeri mahkemesidir." Yine aynı Kanunun 16. maddesinde ise "Haksız fiilden doğan davalarda, haksız fiilin işlendiği veya zararın meydana geldiği yahut gelme ihtimalinin bulunduğu yer ya da zarar görenin yerleşim yeri mahkemesi de yetkilidir" hükmü yer almaktadır.
6100 sayılı HMK"nun haksız fiillerde yetkiyi düzenleyen 16. maddesinde de esasen HMK"nın 7/I-2. cümlesindeki düzenleme anlamında kesin yetki sözkonusu değildir. Kanun koyucunun maddenin düzenlenmesinde ortaya koyduğu gerekçeden de bu durum fiilden doğan davalarda uygulamada ve doktrinde oluşan görüşler dikkate alınarak haksız fiilin işlendiği yer dışında zararın meydana geldiği yer, gelme ihtimalinin bulunduğu yer ve karşılaştırmalı hukuktaki örnekler de dikkate alınarak zarar görenin yerleşim yeri mahkemesi de yetkili olarak kabul edilmiştir. Bu anlamda; dava sebebi olan haksız fiil halinde dahi HMK"nun 16. maddesi gereğince birden fazla mahkemenin yetkili kılınarak davacıya bir seçimlik hak tanınmış olması gözönüne alındığında, davacı, bu mahkemelerden birinde dava açmak hususunda bir seçimlik hakka sahiptir. Davacı, davasının bu genel ve özel yetkili mahkemelerden hiç birisinde açmaz ve yetkisiz bir mahkeme de açar ise o zaman seçme hakkı davalılara geçer.
6100 sayılı HMK"nun "Yetki itirazının ileri sürülmesi" başlıklı 19/2. maddesinde; "Yetkinin kesin olmadığı davalarda, yetki itirazının, cevap dilekçesinde ileri sürülmesi gerekir. Yetki itirazında bulunan taraf, yetkili mahkemeyi; birden fazla yetkili mahkeme varsa seçtiği mahkemeyi bildirir. Aksi takdirde yetki itirazı dikkate alınmaz" hükmü yer almaktadır.
Davalı vekili 09.05.2019 havale tarihli cevap dilekçesinde yetki itirazında bulundukları mahkemece yetkisizlik kararı verilerek dosyanın öncelikle ... veya ...mahkemelerine gönderilmesi gerektiği beyanında bulunulmuş olup bu durumda, yetkili mahkemelerinden hangisinin seçildiği belirtilmediğinden, HMK’nun 19/2. maddesi uyarınca usulüne uygun bir yetki itirazından söz edilemez.
Dolayısıyla uyuşmazlığın davanın ilk açıldığı yer olan ... 2. Asliye Hukuk Mahkemesinde görülüp, sonuçlandırılması gerekir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 6100 sayılı HMK’nın 21 ve 22. maddeleri ile 5235 sayılı Kanunun 36/3. maddesi gereğince ... 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE, 10/11/2020 gününde oybirliğiyle karar verildi.