14. Hukuk Dairesi 2018/2953 E. , 2018/9388 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Tüketici Mahkemesi
Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 05.10.2004 gününde verilen dilekçe ile ... iptali ve tescil talebi üzerine bozma ilamına uyularak yapılan duruşma sonunda; davanın reddine dair verilen 19.12.2017 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
K A R A R
Dava, arsa sahibi ile yüklenici arasındaki arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi gereğince yükleniciden bağımsız bölüm temlik alan davacının ... iptali ve tescil istemine ilişkindir.
Davacı, davalılardan ... Konut Yapı Kooperatifi ile diğer davalı yüklenici ... İnşaat San. ve Tic. Ltd.Şti. arasında 46224 ada 1, 46219 ada 1, 46259 ada 1 sayılı parseller üzerinde inşaat yapımı için 15.09.2000 tarihli asıl ve paylaşıma ilişkin 22.03.2001 tarihli ek sözleşmenin bulunduğunu, davalı yüklenici şirketin 15.09.2000 tarihli sözleşme uyarınca kendisine bırakılması kararlaştırılan 46224 ada 1 sayılı parsel A Blok 17 numaralı bağımsız bölümü 40.000,00 TL bedelle 11.04.2002 tarihinde kendisine sattığını, bedelini ödediğini ancak tapuda ferağ işleminin yapılmadığını belirterek taşınmazın ... kaydının iptali ile adına tescilini talep etmiştir.
Davalı yüklenici ... İnşaat San. ve Tic. Ltd.Şti., davaya cevap vermemiştir.
Davalı ..., yüklenicinin edimlerini yerine getirmediğini, sözleşmenin feshedildiğini, açılan davanın reddini savunmuştur.
Davalılardan ..., iyiniyetli kayıt maliki olduğunu belirterek, davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, davanın kabulüne dair verilen ilk hükmün taraflarca temyiz edilmesi üzerine Dairemizin 16.05.2011 tarih 2011/4579 E- 2011/6340 K sayılı kararıyla bozulmasına hükmedilmiştir.
Mahkemece, bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonucundan davanın reddine karar verilmiştir.
Hükmü, davacı vekili temyiz etmiştir.
Mahkemece bozmaya uyulduğu halde bozma gerekleri yerine getirilmemiştir. Şöyle ki; bozma ilamında davalılar arasındaki sözleşmenin feshedildiği, davalılar arasında sözleşmenin tasfiyesini teminen 29.11.2017 tarihli “sulh sözleşmesi” başlıklı belge düzenlendiği ve sözleşme içeriğinden 15.09.2000 tarihli sözleşmenin ileriye etkili olarak feshedildiğinin anlaşıldığı, bu şekilde yapılan fesih işleminde dava konusu 17 numaralı bağımsız bölümün tasfiyede yükleniciye düşüp düşmediğinin belirlenmesi gerektiği belirtilmiş olup, mahkemece hükme dayanak yapılan 22.05.2012 ve 23.06.2014 tarihli bilirkişi raporlarında, yapılması gereken konut sayısının 343 adet olduğu, bunlardan 176 adedinin arsa sahibine, 167 adedinin yükleniciye düştüğü, yüklenicinin inşaatı %65 seviyesinde bıraktığı ve buna göre 109 adet bağımsız bölüme hak kazandığı, arsa sahibinin 16 adedini teminat olarak uhdesinde bıraktığı, normalde 58 adedinin uhdesinde olması gerektiği, dava konusu 17 numaralı bağımsız bölümün yükleniciye düşen taşınmazlardan olmadığı bildirilmişse de bilirkişinin bu sonuca nasıl vardığı anlaşılamamış olduğu gibi, raporlar denetime elverişli de değildir.
Öte yandan, bozma ilamında ... 5. Ağır Ceza Mahkemesinin 2004/271 Esas sayılı dava dosyasının beklenmesi ve ceza mahkemesi tarafından davalı kayıt maliki ... hakkında beraat kararı verilmesi durumunda bu kişinin hukuki durumunun Türk Medeni Kanununun 1023 ve 1024. maddeleri çerçevesinde değerlendirilmesi gerektiğine değinilmiş olup, anılan ceza davası sonucu beklenmeden karar verilmiştir.
O halde mahkemece, bozma ilamında değinilen hususlar gözetilerek, uzman bilirkişilerden dava konusu taşınmazın yükleniciye düşen bağımsız bölümlerden olup olmadığı hususunda denetime elverişli rapor alınarak ve ... 5. Ağır Ceza Mahkemesinin 2004/271 Esas sayılı dava sonucu beklenerek sonucuna göre karar verilmesi gerekirken yanılgılı değerlendirmeyle yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiş, bu nedenlerle hükmün bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, davacı tüketici harçtan muaf olduğundan harç alınmasına yer olmadığına, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 24.12.2018 tarihinde oybirliği ile karar verildi.