Yargıtay 1. Hukuk Dairesi 2015/10332 Esas 2018/9918 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
1. Hukuk Dairesi
Esas No: 2015/10332
Karar No: 2018/9918
Karar Tarihi: 07.05.2018

Yargıtay 1. Hukuk Dairesi 2015/10332 Esas 2018/9918 Karar Sayılı İlamı

1. Hukuk Dairesi         2015/10332 E.  ,  2018/9918 K.

    "İçtihat Metni"

    .....

    Taraflar arasında görülen tapu iptali ve tescil davası sonunda, yerel mahkemece davanın usulden reddine ilişkin olarak verilen karar davacı vekili tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi ..."in raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü;


    -KARAR-
    Dava, 2004 sayılı İİK.nun 94. maddesi uyarınca açılan tapu iptali ve borçlu adına tescil istemine ilişkindir.
    Davacı, ... 2. Asliye Hukuk Mahkemesi"nin 2003/1012 esas ve 2006/414 karar sayılı kararı ile mirasbırakan ... ....’in tek mirasçısı olan ... aleyhine açılan rücuen tazminat istemli davanın kabul ile sonuçlandığını, anılan kararın infazının istendiği .... 2. İcra Müdürlüğünün 2010/3283 esas sayılı takip dosyasında borçlu Durmuş’un ödemeden aciz içinde olduğunun anlaşıldığını, borçlu .....’un borcunu ödememek için mirasbırakanı ..... intikal etmesi gereken taşınmazlar hakkında dava açmadığını, icra müdürlüğünün ilgili dosyasında muvazaa nedeni ile tapu iptal ve tescil davası açılabilmesi için kendisine yetki verildiğini, mirasbırakan .....’in 2 nolu bağımsız bölümü mirastan mal kaçırma amaçlı ve muvazaalı olarak devrettiğini ileri sürerek, taşınmazın tapu kaydının iptali ile borçlu ..... adına tesciline karar verilmesini istemiştir.
    Davalı ..., muris muvazaasının söz konusu olmadığını satışın gerçek olduğunu belirterek davanın reddini savunmuş, davalı ... ise, davacı şirketin muvazaa nedeni ile tapu iptali tescil davası açma hakkının bulunmadığını belirterek öncelik davanın usulden reddini, olmazsa satışın gerçek olduğunu belirterek davanın esas yönünden de reddini savunmuştur.
    Mahkemece, davacının taraf sıfatının olmadığı gerekçesiyle davanın usulden reddine karar verilmiştir.
    ./..



    Bilindiği üzere, 6100 sayılı HMK. nun 26. ve 33. maddelerine göre; olayları bildirmek ve ileri sürmek taraflara, bu kapsamda nitelemeyi yapmak ve belirlenecek hukuki tavsifle ilgili olarak tatbik edilecek kanun hükümlerini tesbit ve tayin ederek uygulamak hâkime aittir.
    Hemen belirtilmelidir ki, dava dilekçesi ve iddianın ileri sürülüş biçiminden; davacının, davalıların babası ...’den alacaklı olduğunu, ......’un borcunu ödemeye yeterli mal varlığı bulunmadığını, borçlu ....’un murisi .....’in çekişmeli taşınmazı davalılara muvazaalı bir şekilde aktardığını, ancak davalıların babası Durmuş tarafından muvazaaya dayalı bir dava açılmadığını, davalılar adına oluşan kaydın iptali ile borçlu ..... adına tescili isteği ile eldeki davanın açıldığı anlaşılmaktadır.
    Davada, iddianın açıklanan bu niteliği itibari ile muris muvazaası hukuksal nedenine dayanılmamış olup, davacıya icra dairesince 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunun 94. maddesi uyarınca verilen yetki kapsamında dava açılmıştır.
    Hal böyle olunca, işin esasının incelenmesi gerekirken hukuki nitelemede yanılgıya düşülerek davacının dava açma sıfatının bulunmadığı gerekçesiyle yazılı şekilde karar verilmesi doğru değildir.
    Davacının yerinde bulunan temyiz itirazlarının kabulü ile, hükmün (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK"un 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 07.05.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.













    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.