23. Hukuk Dairesi 2015/8774 E. , 2016/2290 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkem...
DAVACILAR : 1-... 2-...
Vekilleri Av. ...
Vek. Av. ...
Taraflar arasındaki kooperatif yönetim kurulunun ihraç kararının iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
- K A R A R -
Davacı vekili, müvekkillerinin davalı kooperatifin ortaklarından olduklarını, davalı kooperatif yönetim kurulunun 27.06.2014 tarih ve 013 numaralı kararı ile gönderilen iki ihtara rağmen borçlarını ödemedikleri gerekçesiyle ortaklığından çıkarıldıklarını, müvekkili davacılara borç olarak çıkarılan ve 31.03.2014 tarihli genel kurulda alınan sermaye artırım kararına istinaden belirlendiği iddia edilen bedelin sadece davacılardan talep edildiğini, bunun dışında başka hiç bir ortaktan bu yönde bir talepte bulunulmadığını, bu durumun dahi davalının kötüniyetinin açık kanıtı olduğunu, kooperatif anasözleşmesinin 14. maddesinde belirtilen yasal sürelere uyulmadığını, alınan kararın kooperatif anasözleşmesine ve 1163 sayılı Kooperatifler Kanunu"na aykırı olduğunu ileri sürerek, kooperatif yönetim kurulunun ihraç kararlarının iptalini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, davacı ..."ın ödemeyi banka kanalıyla yaptığını ve ödeme belgesini kooperatife sunmadığını, davalı kooperatifçe yapılan ödemenin farkına varıldığında davacılardan ... hakkında 24.08.2014 tarihli olağanüstü genel kurulda hiçbir karar verilmediğini, davacı ...., kooperatif anasözleşmesi hükmüne dayanarak kooperatif yönetim kuruluna itirazda bulunabilmesi için öncelikle yükümlü olduğu borcu ödemesi gerektiğini, itirazı kayıtla ödeme yapmadan böyle bir talepte bulunmaya hakkı bulunmadığını, davacı .... hakkında verilen çıkartma kararının usulüne uygun ve geçerli olduğunu savunarak, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, iddia, savunma ve dosya kapsamına göre, kooperatif anasözleşmesinin 14/2. maddesi gereğince parasal yükümlülüklerini 30 gün geciktiren üyeler için yönetim kurulu tarafından noter aracılığıyla ihtar gönderilerek ihtarın tebliğinden itibaren 10 gün içinde yükümlülüğün yerine getirilmesinin istenebileceği, bu süre zarfında yükümlülük yerine getirilmediği takdirde ikinci kez ihtar gönderilerek ihtarın tebliğinden itibaren 30 gün içerisinde yükümlülüğün yerine getirilmesinin istenebileceği, bu süre içerisinde yükümlülük yerine getirilmezse ortağın ortaklıktan çıkarılmasına karar verilebileceği hususunun düzenleme altına alındığı, davacı ..."ye .... 12.05.2014 tarih ve 3630 yevmiye numaralı ihtarnamesi gönderilerek ödeme için 10 günlük süre verildiği, ihtarın davacı ..."ye 20.05.2014 tarihinde tebliğ edildiği, verilen 10 günlük ödeme süresi dolmadan davalı kooperatif tarafında....26.05.2014 tarih ve 4006 yevmiye numara ihtarnamesi gönderilerek ödeme için 10 günlük süre verildiği, bu süre içerisinde ödeme yapılmadığından bahisle kooperatif yönetim kurulunun 27.06.2014
...
tarihli 013 sayılı kararı ile davacı ..."ın ortaklıktan çıkarılmasına karar verildiği, yine diğer davacı ..."e.... 12.05.2014 tarih ve 3629 yevmiye numaralı ihtarnamesi gönderilerek ödeme için 10 günlük süre verildiği, ihtarın davacı ..."e 23.05.2014 tarihinde tebliğ edildiği, verilen 10 günlük ödeme süresi dolmadan davalı kooperatif tarafından .... 26.05.2014 tarih ve 4005 yevmiye numaralı ihtarnamesi gönderilerek ödeme için 10 günlük süre verildiği, bu süre içerisinde ödeme yapılmadığından bahisle kooperatif yönetim kurulunun 27.06.2014 tarihli 013 sayılı kararı ile davacı ..."in ortaklıktan çıkarılmasına karar verildiği, yapılan bu işlemlerin kooperatif anasözleşmesinin 14/2. maddesine aykırı olduğu gerekçesiyle, davanın kabulüne karar verilmiştir.
Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir.
1- Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalı vekilinin davacı ..."a yönelik temyiz itirazlarının reddi ile, hükmün davacı ... yönünden onanması gerekmiştir.
2- Davalı vekilinin davacı ..."e yönelik temyiz itirazları yönünden;
Dairemizin 19.01.2015 tarih ve....sayılı ilamında da açıklandığı üzere, 1163 sayılı Kooperatifler Kanunu"nun 16/4. maddesi uyarınca, yönetim kurulunun alacağı ihraç kararı üzerine ortak, genel kurula itiraz edebileceği gibi, mahkemeye iptal davası da açabilir.
Anılan Kanun"un 16/3-4 ile 4. maddeleri davalı kooperatif anasözleşmesinin 14/2. ve 3. maddelerinde "Ortak çıkarma kararının tebliğ tarihinden itibaren üç ay içinde iptal davası açabilir. Tebliğ edilen karar yönetim kurulunca verilmiş ise ortak üç aylık süre içinde genel kurula da itiraz edebilir. Bu itiraz, ilk toplanacak genel kurula sunulmak üzere, yönetim kuruluna noter aracılığı ile tebliğ ettirilecek bir yazı ile yapılır. Genel kurula itiraz edildiği takdirde yönetim kurulunun çıkarma kararı aleyhine itiraz davası açılamaz. İtiraz üzerine genel kurulca verilecek karara karşı itiraz davası hakkı saklıdır. Üç aylık süre içinde genel kurula veya mahkemeye başvurmak suretiyle itiraz edilmeyen çıkarılma kararları kesinleşir." hükmüne yer verilmiştir. Bir üyenin yönetim kurulunun ihraç kararına itirazı ihraç kararının iptali davasından önce yönetimce genel kurula intikal ettirilmiş ve üye aleyhine davadan önce karar verilmiş ise, davanın yönetim kurulu kararına karşı açılmadığı, genel kurulca verilen karara karşı süresinde itiraz davası olarak açıldığı kabul edilerek, bundan sonra davanın esasına girilmesi; genel kurulca itirazın kabulüne karar verilmesi halinde, ortaklık devam ettiğinden davanın reddine karar verilmesi; şayet yargılama aşamasında bu itiraz genel kurula intikal ettirilmiş ise, genel kurul kararı sonucu beklenilerek bu karar ortak aleyhine çıktığı takdirde davaya genel kurul kararının iptali olarak devam edilmesi; genel kurulca itirazın kabulüne karar verilmesi halinde davanın konusunun kalmayacağının düşünülmesi; itiraz genel kurula davadan önce ya da sonra intikal ettirilmemiş ve intikal ettirilmeyecekse, üyeliğin askıda ve devam ettiği, yönetim kurulunun ihraç kararına karşı dava açılamayacağı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmesi gerekir. Genel kurulun, üyenin ihraç kararına yaptığı itirazı üzerine esasen yetkisinde olan itirazı . görüşerek karara bağlaması halinde, artık itirazın geç yapıldığına bakılmaksızın, ya da üyenin ihracının gündeme alınması üzerine genel kurulun kendiliğinden görüşüp karar bağlaması halinde davanın ihracı onaylayan genel kurul kararının tebliğinden itibaren üç ay içerisinde açılıp açılmadığı belirlenmelidir.
Ortakların tümünü ilgilendiren konularda alınan genel kurul kararları tebliğe ihtiyaç göstermeden genel kurula katılan, katılmayan bütün ortakları bağlar. Ortaklardan bir kısmı hakkındaki şahsi nitelik taşıyan kararların ise bağlayıcı olabilmesi için tebliği gerekmektedir.
Somut olayda, davacı ..."in 27.06.2014 tarihli yönetim kurulu kararıyla ihraç edildiği, bu kararın iptali için açılan davanın devamı sırasında 24.08.2014 tarihli genel
....
kurulda yönetim kurulunun davacı hakkında vermiş olduğu ihraç kararı (bu davacının itirazı olmaksızın gündeme alınıp) görüşülerek kabulüne dair şahsi nitelikte karar alındığı görülmektedir. Süresi içinde işbu dava açılmış olup, davacı genel kurula itiraz yoluna başvurmamıştır.
Davacı ..."in hukuki durumu, yukarıda belirtilen yasa ve anasözleşme hükümlerindeki düzenlemeye tamamen uymamaktadır. Ne var ki, ortada ihracı onaylayan bir genel kurul kararı da bulunmaktadır. İşbu dava, genel kurul kararından önce açılmış olmakla, artık davanın davacı ... yönünden genel kurul kararının iptali davası olarak ele alınıp, bu çerçevede sonuçlandırılması zorunluluğu bulunmaktadır. Aksi halde, süresi içinde dava açan ve genel kurula itiraz hakkını kullanmak istemeyen davacının durumu haksız yere ağırlaşmış olacaktır. Genel kurul davacının itirazı olmasa da esasen itirazı incelemeye görevli olduğuna ve görevli olduğu konuda ihraç kararını gündeme alıp, ihracı karara bağladığına göre, mahkemece artık, itirazın yapılmadığına bakılmaksızın ve anılan genel kurul kararının varlığından haberdar olduğu cevaba cevap dilekçesinde anlaşılan davacının, anılan genel kurul kararının iptali için ayrı bir dava açıldığının iddia ve ispat edilemediği de gözetilerek, davanın genel kurulda alınan ihraç onama kararının iptali olarak ele alınması ve yönetim kurulu kararının dayanağı olan ihtarnameler değerlendirilerek genel kurul kararının iptaline karar verilmesi gerekir. Davacılardan ... hakkında da yönetim kurulunun dayanağı olan ihtarnameler doğru olarak karar yerinde tartışılarak ihraç kararının yerinde olmadığı sonucuna varılmış, gerekçede ve hüküm fıkrasında kooperatif yönetim kurulunun vermiş olduğu ihraç kararının iptaline karar verilmesi doğru olmamış ise de karar sonucu itibariyle doğru olduğundan, HUMK"nın 438/son maddesi uyarınca gerekçesi kısmen değiştirilerek ve hüküm fıkrasında yapılan yanlışlığın düzeltilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, HUMK"nın 438/7. maddesi uyarınca aşağıda yazılı olduğu şekilde kararın düzeltilerek onanması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin davacı ..."a yönelik temyiz itirazlarının reddi ile, hükmün bu davacı bakımından ONANMASINA, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, kararın gerekçesi kısmen değiştirilerek ve hüküm fıkrasının 1. bendinde "ile" ibaresinden sonra gelen "davacıların" ibaresi çıkartılarak, yerine "davacı ..."a yönelik " ibaresinin yazılması, hüküm fıkrasının 1. bendindeki “İptaline” ibaresinden önce “Davacı ... yönünden ise, davalı kooperatifin 24.08.2014 tarihli genel kurulunda alınan ortaklıktan çıkarılma kararının” ibaresinin eklenmesi suretiyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edenden alınmasına, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 11.04.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.