Yargıtay 2. Ceza Dairesi 2019/13604 Esas 2019/17468 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
2. Ceza Dairesi
Esas No: 2019/13604
Karar No: 2019/17468
Karar Tarihi: 11.11.2019

Yargıtay 2. Ceza Dairesi 2019/13604 Esas 2019/17468 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Yargıtay 2. Ceza Dairesi, bir kişinin banka hesabından habersiz olarak kardeşinin banka hesabına aktardığı 9.016,92 TL tutarındaki parayı hırsızlık suçunu oluşturabileceğine karar vermiştir. Ancak, sulh ceza hakimliği tarafından yapılan soruşturmada şüphelinin banka hesap bilgilerini nasıl temin ettiği konusunda araştırma yapılmamıştır. Bu nedenle Yargıtay, uzlaştırma işlemi yapılması ve şüphelinin ifadesinin alınarak banka hesap bilgilerinin nasıl temin edildiğine dair araştırma yapılması gerektiği sonucuna varmıştır. Kararda, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 144/1-a maddesi ile hırsızlık suçunun uzlaşma kapsamına alındığı belirtilmiştir. Ayrıca, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 160, 170/2, 172, 173/3 maddeleri de kararda yer almaktadır.
2. Ceza Dairesi         2019/13604 E.  ,  2019/17468 K.

    "İçtihat Metni"



    Banka veya kredi kartlarının kötüye kullanılması suçundan meçhul şüpheli ... hakkında yapılan soruşturma evresi sonunda...Cumhuriyet Başsavcılığınca verilen 19/06/2017 tarihli ve 2017/99579 soruşturma, 2017/53013 sayılı kovuşturmaya yer olmadığına dair karara yönelik itirazın reddine ilişkin mercii...5. Sulh Ceza Hâkimliğinin 19/12/2017 tarihli ve 2017/5593 değişik iş sayılı karar aleyhine Yüksek Adalet Bakanlığınca verilen 12/09/2019 gün ve 94660652-105-06-2061-2018-Kyb sayılı kanun yararına bozma talebine dayanılarak dava dosyası Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 30/09/2019 gün ve 2019/92990 sayılı tebliğnamesiyle dairemize gönderilmekle okundu.
    Kanun yararına bozma isteyen tebliğnamede;
    1-5271 sayılı Kanun’un 160. maddesi uyarınca, Cumhuriyet savcısının, ihbar veya başka bir suretle bir suçun işlendiği izlenimini veren bir hâli öğrenir öğrenmez kamu davasını açmaya yer olup olmadığına karar vermek üzere hemen işin gerçeğini araştırmaya başlaması gerektiği, aynı Kanun’un 170/2. maddesi gereğince yapacağı değerlendirme sonucunda, toplanan delillerin suçun işlendiği hususunda yeterli şüphe oluşturduğu kanısına ulaştığında iddianame düzenleyerek kamu davası açacağı, aksi halde ise anılan Kanun’un 172. maddesi gereği kovuşturma yapılmasına yer olmadığına dair karar vereceği, buna karşın Cumhuriyet savcısının 5271 sayılı Kanun’un kendisine yüklediği soruşturma görevini yerine getirmediği, ortada yasaya uygun bir soruşturmanın bulunmadığı durumda, anılan Kanun’un 173/3. maddesindeki koşullar oluşmadığından, itirazı inceleyen merciin Cumhuriyet savcısının soruşturma yapmasını sağlamak maksadıyla itirazın kabulüne karar verebileceği yönündeki açıklamalar karşısında, somut olayda, müştekinin annesinin vefat ettikten sonra şüpheli kardeşinin annesinin banka hesabından internet üzerinden 9.016,92 Türk lirası parayı hesabına transfer ettiğini bildirerek şikayetçi olması üzerine, şüpheli ve müştekinin mirasçı oldukları, paylarının belirlenmesi konusunun hukuk davası ile çözümlenmesi gerektiğinden bahisle kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verilmiş ise de, şüpheli mirasçı olsa dahi, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu"nun 245/1. maddesinde yazılı suçun bir bütün olarak "verileri hukuka aykırı olarak ele geçirme" suçunu da barındırması sebebiyle müteveffanın banka kartı bilgilerinin nasıl ve ne şekilde ele geçirildiğine yönelik bir araştırma yapılmaksızın kovuşturmaya yer olmadığına karar verildiği gözetilerek, itirazın kabulü yerine yazılı şekilde reddine karar verilmesinde,
    2- Müşteki ..."ın kardeşi olan şüpheli ..."ın müşteki ile ortak murisleri...ın banka hesabından 9.062,92 Türk lirası parayı müştekiden habersiz alarak kendi hesabına aktardığının iddia edildiği olayda, fiilin 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu"nun 144/1-a maddesinde tanımlanan hırsızlık suçunu oluşturabileceği ve bu suçun uzlaşma kapsamında bulunduğu gözetilmeden yazılı şekilde karar verilmesinde, isabet görülmediğinden 5271 sayılı CMK"nın 309. maddesi uyarınca anılan kararın bozulması lüzumu kanun yararına bozma talebine dayanılarak ihbar olunmuştur.
    GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
    Müşteki ...’ın kardeşi olan şüpheli ...’ın, müşteki ile ortak murisleri ...’ın banka hesabından 9.016,92 TL parayı müştekiden habersiz olarak kendi hesabına aktardığının iddia edildiği olayda, eylemin 5237 sayılı TCK’nın 144/1-a maddesinde tanımlanan hırsızlık suçunu oluşturabileceği ve bu suçun 02.12.2016 tarihli Resmi Gazete"de yayımlanarak aynı tarihte yürürlüğe giren 6763 sayılı Kanun"un 34. maddesi ile değişik 5271 sayılı CMK"nın 253. maddesi uyarınca uzlaşma kapsamına alındığı nazara alınarak, uzlaştırma işlemi yapılıp sonucuna göre şüphelinin hukuki durumunun değerlendirilmesi ve şüphelinin ifadesi alınıp ...’ın banka hesap bilgilerini ne şekilde temin ettiği de sorularak, gerekirse bu hususta bir araştırma da yapılması gerektiği gözetilmediğinden itiraz merciince itirazın kabulüne karar verilmesi gerekirken, reddine karar verilmesi nedeniyle kanun yararına bozma istemi yerinde görüldüğünden,.... 5. Sulh Ceza Hakimliğinden kesin olarak verilen 19.12.2017 tarihli ve .... D. İş sayılı kararın 5271 sayılı CMK’nın 309. maddesinin 3. fıkrası uyarınca BOZULMASINA, aynı maddenin 4. fıkra (a) bendi uyarınca sonraki işlemlerin itiraz merciince yerine getirilmesine, 11/11/2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.







    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.