(Kapatılan) 18. Hukuk Dairesi 2015/922 E. , 2015/3207 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Dava dilekçesinde,... Köyü 2576, 2590, 2594, 2609, 2614 ve 2598 parsel sayılı taşınmazların kamulaştırmasız el atma nedenine dayalı olarak pilon yeri ve irtifak hakkı bedelinin faiz ve masraflarla birlikte davalı taraftan tahsili istenilmiştir. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm taraf vekillerince temyiz edilmiştir.
Y A R G I T A Y K A R A R I
Temyiz istemlerinin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Mahkemece yapılan araştırma ve inceleme ile alınan bilirkişi raporu hükme elverişli değildir.
Şöyle ki;
1-Bilirkişi raporunda dava konusu taşınmazların kuru arazi niteliğinde olduğu ve kapital faiz oranının %6 alınmasının uygun bulunduğu belirtildikten sonra hesaplama kısmında %5 üzerinden değerlendirme yapılması,
2-Yerleşik Yargıtay içtihatlarına göre, bir yılda çift ürün alınabilen yörelerde dahi bu ürünlerin hazırlık ve yetişme süreleri dikkate alındığında bir yılı aşan süre gerektiği de gözönünde bulundurularak, genellikle iki yılda üç ürün esası uygulanmak suretiyle değerlendirme yapılması gerekmektedir. Bu yön dikkate alınmadan hükme esas alınan raporda 1 yılda iki ürün (buğday-karışık sebze münavebesi) üzerinden değerlendirme yapılmıştır. Ayrıca 2. ürün olarak karışık sebzenin münavebeye alındığı belirtilmiş ancak denetime olanak verecek şekilde hangi ürünün alındığı, ürün adı, verim miktarı, toptan satış fiyatı, maliyeti ve net geliri gösterilmemiştir. Dairemizin yerleşik içtihatlarında belirtildiği şekilde bilirkişi kurulundan münavebeye hangi ürünlerin alındığı açık şekilde belirtilerek ve 2 yılda 3 ürün münavebesi ile değer belirleyecek şekilde rapor alınmak suretiyle karar verilmesi gerektiğinin düşünülmemesi,
3-2942 sayılı Yasanın 4650 Sayılı Yasa ile değişik 11. maddesinin 1. fıkrasının (f) bendi uyarınca; bilirkişi kurulu arazi niteliğindeki taşınmazın kamulaştırma tarihindeki mevki ve şartlarına göre ve olduğu gibi kullanılması halinde getireceği net gelirini esas tutarak bedelin tespitinde etkili olacak bütün nitelik ve unsurları ve her unsurun ayrı ayrı değerini belirtmek suretiyle ve ilgililerin de beyanını dikkate alarak gerekçeli bir değerlendirme raporuna dayalı olarak değerini tespit etmelidir. Yargıtay’ın yerleşmiş uygulamalarında özel ve dikkate alınması gereken haklı bir neden bulunmadıkça tarım arazilerinin olduğu gibi kullanılması halinde getireceği net gelir üzerinden bilimsel yöntemle yapılacak değerlendirmede münavebeye alınacak ürünler için dekar başına elde edilecek ortalama verimine, üretim giderine ve toptan satış fiyatına ilişkin ciddi istatistiki bilgilere dayalı olduğu bilinen o yerdeki gıda, tarım ve hayvancılık müdürlüğü verilerinin esas alınması aranmaktadır.
Bu itibarla; dosyaya getirtilen gıda, tarım ve hayvancılık ilçe müdürlüğü verilerine göre kuru arazi kabul edilen dava konusu taşınmazlarda buğdayın dekara verimi 400 kg, satış fiyatı 0,60 TL ve üretim maliyeti 110,00 TL olduğu halde raporda sırasıyla 500 kg, 0,55 TL ve 82,50 TL alınmak suretiyle değer belirlenmesi,
4-Dava konusu 2614 parsel sayılı taşınmazın değeri tespit edilirken taşınmazın bir bölümünde zeytin ağaçlarının bulunduğu belirtilerek ağaçların maktuen tespit edilen değeri arazi niteliğinde belirlenen net gelirine ilave edilmek suretiyle birim m² değeri hesaplanmıştır. Zeytin ağaçlarının dikim aralıkları, yaş ve verim durumuna göre taşınmazın o bölümünde kapama zeytin bahçesi niteliği oluşturup oluşturmadığı araştırılarak taşınmazın bu kısmının değerinin kapama zeytin bahçesi niteliği ile hesaplanmak suretiyle taşınmazın irtifak bedelinin hesaplanması gerekirken enerji nakil hattı geçmesi nedeniyle taşınmaz üzerinde bulunan ağaçlarda ne şekilde değer düşüklüğü oluştuğu açıklanmadan taşınmaz üzerindeki ağaç bedellerinin de zemin bedeline ilave edilmek suretiyle değerlendirme yapılması,
5-Davacı vekilince 18.12.2012 tarihli celsede ıslah ile 20.524,83 TL talep edildiği dikkate alınmadan taleple bağlı kalındığı belirtilerek (dava dilekçesinde istenen) 5.000,00 TL üzerinden davanın kabulüne karar verilmesi,
6-Dosyada bulunan tapu kayıtlarına göre dava konusu 2590, 2594, 2598, 2609 ve 2614 parsel sayılı taşınmazlarda davacı adına iki ayrı pay bulunduğu, 252/4032 payın edinme nedeninin kadastro, 252/4032 payın ise intikal olup toplam 504/4032 pay sahibi olduğu anlaşıldığı halde 252/4032 hisse üzerinden bedel hesaplanmasına rağmen tescil kararı verilirken pay miktarı belirtilmeden davacının tüm payı üzerinden hüküm kurulması,
7-Taşınmazlardan 2594 parselin irtifak bedeli hesaplanırken irtifak alanının 6829,48 m² yerine 1.615,10 m² alınmak suretiyle değer düşüklüğü oranının ve irtifak bedelinin eksik hesaplanması,
Doğru görülmemiştir.
Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, temyiz peşin harçlarının istek halinde temyiz edenlere iadesine, 03.03.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.