Abaküs Yazılım
11. Ceza Dairesi
Esas No: 2016/8269
Karar No: 2018/8305
Karar Tarihi: 23.10.2018

213 sayılı yasaya muhalefet - Yargıtay 11. Ceza Dairesi 2016/8269 Esas 2018/8305 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Sanıkların sahte fatura organizasyonu için üçüncü kişilerin mükellefiyet bilgilerini kullandıkları ve faturaları taklit edip komisyon karşılığı sattıkları iddiasıyla yargılandıkları ve mahkum edildikleri belirtilmektedir. Ancak, mahkemenin delilleri yetersiz incelediği ve hükümleri eksik kurduğu belirtilerek kararın bozulması gerektiği sonucuna varılmıştır. Ayrıca, her takvim yılında işlenen sahte fatura düzenlemek eylemlerinin ayrı suçları oluşturduğu ve hangi takvim yılından hüküm kurulduğunun belirtilmesi gerektiği açıklanmıştır. 5237 sayılı TCK'nin 53. maddesinin 1. fıkrasının (c) bendinde yer alan hakların koşullu salıverilme tarihine kadar sadece sanığın kendi alt soyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri yönünden uygulanması gerektiği hatırlatılmıştır. Kanun maddeleri olarak da 213 sayılı yasa ve 5237 sayılı TCK'nin 53. maddesinin 1. fıkrasının (c) bendi belirtilmiştir.
11. Ceza Dairesi         2016/8269 E.  ,  2018/8305 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
    SUÇ : 213 sayılı yasaya muhalefet
    HÜKÜM : Mahkumiyet

    1-Alınan bir ihbar üzerine ... Petrol Oto Yedek Parça San. Tic. Ltd. Şti."ye ait görünen 063253 seri numaralı sahte irsaliyeli faturayı vererek bu fatura bilgisine göre kaşe yaptırmaya çalışan ... ve ... isimli sanıkların Pendik Emniyet Müdürlüğü ekiplerince yakalandığı, sanıkların işaret ettiği ... isimli sanığın iş yerinde yapılan arama sonucu muhtelif mükelleflere ait boş faturaların ele geçirildiği böylece sanıkların sahte fatura organizasyonu için üçüncü kişilerin mükellefiyet bilgilerini kullanarak faturalarını taklit edip bastırdıkları, bastırdıkları faturaları da herhangi bir mal ve hizmet akışı olmadan komisyon karşılığı sattıkları iddia ve kabul edilen somut olayda; sanıkların ele geçirilen faturalarla bir ilgilerinin olmadığını beyan ederek suçlamayı kabul etmemeleri karşısında; gerçeğin kuşkuya yer vermeyecek şekilde tespiti bakımından,
    a)Faturaları kullandığı belirlenen mükellefler tespit edilip faturalar temin edilerek, faturalardaki yazı ve imzaların sanıklara ait olup olmadığı konusunda uzman bir kurum veya kuruluştan rapor alınması,
    b)Faturalardaki yazı ve imzaların sanıklara ait olmadığının anlaşılması halinde;
    aa)Faturaları kullanan mükellefler haklarında karşıt inceleme raporu düzenlenip düzenlenmediğinin ilgili vergi dairesinden sorularak, düzenlenmiş ise onaylı örneklerinin getirtilmesi,
    bb)Aynı mükellefler hakkında dava açılıp açılmadığının araştırılması; dava açılmış ise, dosyalarının getirtilerek incelenmesi ve bu davayla ilgili belgelerin onaylı örneklerinin çıkartılarak dosya içine konulması,
    cc)Faturaları kullanan mükellef yetkililerinin CMK"nin 48. maddesi uyarınca çekinme hakları hatırlatılarak tanık sıfatıyla dinlenmesi; kendilerinden, sözü edilen faturaları hangi hukuki ilişkiye dayanarak kimden aldıklarının, sanıkları tanıyıp tanımadıklarının sorulması,
    Sonucuna göre, tüm deliller birlikte tartışılarak sanıkların hukuki durumunun belirlenmesi gerekirken, eksik araştırma ve inceleme ile yazılı şekilde hükümler kurulması,
    2-Kabule göre de;
    a)Her takvim yılında işlenen sahte fatura düzenlemek eylemlerinin her bir takvim yılı için birbirinden bağımsız ve ayrı suçları oluşturduğu, aynı takvim yılında birden fazla fatura düzenlenmesi halinde zincirleme suç hükümlerinin uygulanması gerektiği gözetilmeden zincirleme suç hükümleri uygulanmaksızın ve hangi takvim yılından hüküm kurulduğu da belirtilmeksizin tek suçtan ceza tayini,
    b)5237 sayılı TCK’nin 53. maddesinin 1. fıkrasının (c) bendinde yer alan haklardan sanığın sadece kendi alt soyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri yönünden koşullu salıverilme tarihine kadar uygulanması gerektiğinin gözetilmemesinin Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 tarih ve 2014/140 Esas, 2015/85 Karar sayılı iptal kararı ile birlikte yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
    Bozmayı gerektirmiş, sanıkların temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde görülmüş olduğundan, 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nin 321. maddesi uyarınca hükümlerin BOZULMASINA, 23.10.2018 tarihinde oy birliği ile karar verildi.



    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi