23. Hukuk Dairesi 2015/4882 E. , 2016/2285 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ:...Asliye Ticaret Mahkemesi
Taraflar arasındaki rücuen tazminat davasının bozma ilamına uyularak yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
- K A R A R -
Davacı vekili; davalı....ile müvekkili idare arasında 29.01.2008 tarihli "Genel Temizliklerin yaptırılması Hizmet Alımı İşine ait Sözleşme" imzalandığını, söz konusu sözleşmenin özel şartlar başlıklı 29 no"lu bendinin " Yüklenici çalıştıracağı personelin sigorta dahil her türlü giderlerini karşılayacağını, bunların işe alınmaları veya işten çıkartılmaları, çalışmaları sırasında İş Kanunu, ilgili Tüzük ve Yönetmelikler çerçevesinde doğacak tüm haklarını da yüklenici verecek olup, bunların hakları ile ilgili kurum veya kuruluşlarla da yüklenici muhatap olup, her türlü işlemleri yapacaktır. İdarenin yüklenicinin çalıştıracağı personelin kanuni hak ve alacakları ile hiçbir ilişkisi bulunmayacaktır." şeklinde düzenlendiğini, davalının sözleşme kapsamında çalıştırdığı personellerden .....İş Mahkemesi"nin 2009/197 esas sayılı dosyası ile müvekkili idare aleyhine kıdem tazminatı ile ilgili dava açtığını ve bu davanın müvekkili idare aleyhine sonuçlanarak 13.06.2012 tarihinde ...sayılı Kararı ile onandığını, yürütülen icra takibinde...15.02.2010 tarihinde 17.056,45 TL ödeme yapmak durumunda kaldığını ileri sürerek, davalı işverenin işçisi olan....için ödenen 17.056,45 TL kıdem tazminatının ödeme tarihinden itibaren en yüksek banka faizi ile birlikte tarafına ödenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı, davaya cevap vermemiştir.
Mahkemece, iddia, savunma, bozma ilamı ve tüm dosya kapsamına göre; üst işverenin alt işverenin işçisi olan kişinin sözleşmesinin sona ermesi nedeniyle yargı kararı gereği ödemiş olduğu kıdem tazminatı alacağını alt işverenden sözleşme hükümleri kapsamında isteyebileceği yargı kararları ile sabit olduğu, taraflar arasında da bu konuda uyuşmazlık bulunmadığı, taraflar arasında düzenlenen 29.01.2008 tarihli temizlik hizmetleri sözleşmesinin 38.29. bendinde ise " Yüklenici çalıştıracağı personelin sigorta dahil her türlü giderlerini karşılayacağını, bunların işe alınmaları veya işten çıkartılmaları, çalışmaları sırasında İş Kanunu, ilgili Tüzük ve Yönetmelikler çerçevesinde doğacak tüm haklarını da yüklenicinin verecek olup, bunların hakları ile ilgili kurum veya kuruluşlarla da yüklenici muhatap olup, her türlü işlemleri yapacaktır. İdarenin yüklenicinin çalıştıracağı personelin kanuni hak ve alacakları ile hiçbir ilişkisi bulunmayacaktır." şeklinde düzenleme getirildiği, davacı üst işverenin davalı son işverene işçisini çalıştırdığı süre gözetilmeksizin İş Kanunu kapsamında işçi alacaklarının tümünden sorumlu olacağından rücu etme imkanının sözleşme ve kanunu hükümlerine göre bulunduğu, kıdem tazminatı alacağının tamamını ödeyen üst işverenin işçinin çalıştığı süreleri ayrı ayrı hesap ederek alt işverenlerin tümüne ayrı ayrı
davalar açmak mecburiyetinde bırakılması kanun ve sözleşme hükümlerine göre uygun bulunmayıp işçi alacaklarının tümünden İş Kanunu"na göre sorumlu bulunan son işverenin gerekli ödemeyi yaptıktan sonra ancak kendi dönemine isabet eden dönemler haricinde kalan kısımlara ilişkin alacaklar için önceki işverenlere rücu etme imkanı bulunacağı gerekçesiyle, davanın kabulü ile; 17.056,45 TL alacağın dava tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir.
Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir.Taraflar arasında, tacirler arası hizmet sözleşmesi ilişkisi mevcuttur. Davalının işçisi, dava dışı.... tarafından kıdem tazminatının tahsili için davacı işveren şirket aleyhine...İş Mahkemesinde 2009/197 esas sayılı dava açılmış, verilen kabul kararı sonucu belirlenen kıdem tazminatı, davacı yanca işçiye ödenmiş, eldeki davada da ödenen bu tutarın yanlar arasındaki 29.01.2008 tarihli sözleşmenin 38.29. maddesi uyarınca rücuen tahsili istenmiştir.
Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmişse de dava dışı işçinin, kıdem tazminatına esas tüm sürede davalı yanında çalışıp çalışmadığı araştırılmamıştır. Davacı işveren, İş Kanunu gereği işçiyi çalıştıran davalı hizmet verenle birlikte sorumlu ise de; rücu davasında sorumluluğu ancak işçiyi çalıştırdığı dönemle sınırlı olarak tayin edilebilir. Dairemizin istikrarlı uygulaması da aynı yöndedir. Bu itibarla mahkemece, dava dışı işçiye ait gerek davalı nezdindeki, gerekse ilgili kurumlardaki kayıtlar getirtilerek, İş Mahkemesince hüküm altına alınan kıdem tazminatına esas sürenin tümüyle davalı yanında geçip geçmediği, geçmediyse işçinin davalı yanında ne sürede çalıştığı tespit edilerek, buna göre davalının sorumlu olabileceği bedelin uyuşmazlık konusunda uzmanlığı bulunan bilirkişi marifetiyle hesaplattırılıp, sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, izah edilen bu hususlar nazara alınmaksızın, eksik incelemeyle sonuca varılması usul ve yasaya aykırı olmuş bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün, davalı yararına BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, kararın tebliğinlden 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 11.04.2016 tarihinde oybirliği ile karar verildi.