16. Hukuk Dairesi 2016/6849 E. , 2018/3111 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :... MAHKEMESİ
DAVA TÜRÜ : UYGULAMA KADASTROSU
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca duruşmalı olarak incelenmesi istenilmekle; duruşma için belli edilen gün ve saatte temyiz eden ... vekili Avukat ... ve ... vd. vekili Avukat ... geldi. Aleyhine temyiz istenilen taraftan gelen olmadı. Gelenlerin yüzlerine karşı duruşmaya başlandı. Sözlü açıklamaları dinlendikten sonra duruşmanın bittiği bildirildi. Süresi içinde inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu. GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
3402 sayılı Yasa"nın 22/a maddesi uyarınca Alaşehir İlçesi, çalışma alanında yapılan uygulama kadastrosu sırasında davalı ... adına kayıtlı eski ... ve ... parsel sayılı 30.000 ve 20.600 metrekare yüzölçümündeki taşınmazlar ... ada ... ve ... ada ... parsel numarasıyla, 30.379,72 ve 24.005,09 metrekare, davalı ... ve müşterekleri adına kayıtlı eski ... parsel sayılı 9.000 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz ... ada ... parsel numarasıyla, 9.829,08 metrekare, davalı ... adına kayıtlı eski ... ve ... parsel sayılı 3500 ve 1500 metrekare yüzölçümündeki taşınmazlar ... ada ... ve ... parsel numarasıyla, 3.888,75 ve 2017,83 metrekare, bir kısım davalıların murisi ... adına kayıtlı eski ... parsel sayılı 7000 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz ... ada ... parsel numarasıyla, 6.764,87 metrekare, davalı ... ve ... adına kayıtlı eski ... parsel sayılı 7000 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz ... ada ... parsel numarasıyla, 6.753,56 metrekare, davalı ... adına kayıtlı eski ... parsel sayılı 7000 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz ... ada ... parsel numarasıyla, 7.112,35 metrekare, bir kısım davalıların murisi ... adına kayıtlı eski ... parsel sayılı 7000 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz ... ada ... parsel numarasıyla, 9.050,00 metrekare, davalı ... ve ... adına kayıtlı eski ... parsel sayılı 5000 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz ... ada ... parsel numarasıyla, 4.257,35 metrekare yüzölçümlü olarak tespit edilmiştir. Davacılar ... ve ... tarafından davalılar ... ve ... hakkında açtıkları el atmanın önlenmesi davası, davaya konu ... ve ... parsel sayılı taşınmazlar hakkında uygulama kadastrosu ile tutanak düzenlendiği gerekçesiyle ... Mahkemesine aktarılmıştır. Davacılar ... ve ... askı ilan süresi içinde uygulama kadastrosu ile ... ada ... ve ... ada ... ila ... parsel numaralarını alan taşınmazlar hakkında sınırların yanlış yerden geçirildiğini öne sürerek dava açmıştır. Mahkemece, tutanak asılları ile dava dosyalarının birleştirilerek yapılan yargılama sonunda davanın kısmen kabulü ile; çekişmeli ... ada ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ... ve ... parsel sayılı taşınmazların yenileme ... tutanaklarının iptali ile bu sınırların fen bilirkişi raporuna ekli 7 numaralı krokide düz kesik çizgilerle gösterildiği şekilde yeniden belirlenmesine ve buna göre; ... ada ... parselin 17.642,35 metrekare, ... ada ... parselin 9.000,00 metrekare, ... ada ... parselin 2.885,52 metrekare, ... ada ... parselin 1.592,96 metrekare, ... ada ... parselin 6.838,00 metrekare, ... ada ... nolu parselin 6.236,43 metrekare, ... ada ... parselin 8.543,06 metrekare, ... ada ... nolu parselin 9.050,37 metrekare ve ... ada ... parselin 5.000,00 metrekare yüzölçümüyle tapuya tesciline, aynı kroki de (A) harfi ile gösterilen 4.876,87 metrekarelik kısmın ... adanın son parseli olarak ... adına tapuya tesciline, çekişmeli ... ada ... parsel sayılı taşınmazın yenileme tespiti gibi tapuya tesciline, dosya içerisinde tutanak asılları bulunan ... ada ..., ..., ..., ..., ..., ..., ... ve ... parsel sayılı taşınmazların yenileme ... tutanağında belirtilen miktarlarınca tapuya tesciline karar verilmiş; hüküm, davalı ... vekili, davalı ... ve arkadaşları vekili ile davalılar Ümit ve ... tarafından temyiz edilmiştir.
Uygulama kadastrosu yapılırken öncelikle zeminde bulunan ve tesis kadastrosu tarihinde mevcut olan sabit nokta ve sınırlardan, aynı döneme ya da yöreye ait farklı amaçlarla üretilmiş haritalar ile benzeri verilerden yararlanılarak yapılan teknik çalışmalarla, tesis kadastrosuna ait pafta haritaları ortofoto üzerine işlenmekte; haritanın zemine uygun olmaması halinde farklılıkların nerelerden ve hangi sebeplerden kaynaklandığı tespit edilip varsa hatalar yöntemine uygun şekilde giderilmekte, düzenlenen ada raporu ile yapılan teknik çalışmalar ve gerekçeleri açıklanmakta; bundan sonra yukarıda sözü edilen yönetmelikte açıklanan ilkeler çerçevesinde taşınmazların bütün sınırları tek tek değerlendirmeye tabi tutularak tesis kadastrosu sırasındaki gerçek fiili duruma ulaşılmaya çalışılarak, uygulama tutanağı düzenlenmekte ve uygulama kadastrosu haritaları üretilmektedir. İşte, uygulama kadastrosuna itiraz davaları, uygulama kadastrosu faaliyetinin yöntemine uygun yapılıp yapılmadığının denetlenmesine yönelik davalardır. Bu nedenle mahkemelerce, uygulama faaliyetine eşdeğer ve amaca uygun bir araştırma yapılması zorunludur.
Mahkemece, amacına ve yöntemine uygun bir araştırma yapılabilmesi için öncelikle, denetime veri teşkil etmek üzere, tesis kadastrosunun yapıldığı tarihe en yakın tarihli hava fotoğrafları, temin edilebilen en eski ve güncel ortofoto ve uydu fotoğrafları, tesis kadastrosuna ait pafta haritası, varsa bu haritada değişiklik yapan ifraz haritaları, mahkeme ilamları ve eki olan haritalar, varsa uygulama kadastrosu sırasında yararlanıldığı anlaşılan diğer haritalar, çekişmeli taşınmaza ilişkin tesis kadastrosu ve uygulama kadastrolarına ait ölçü çizelgesi, hesap cetveli ve ölçü krokileri gibi bilgi ve belgelerin toplanması gerekmektedir. Bundan sonra mahallinde, yerel bilirkişiler, taraf tanıkları, harita ya da jeodezi mühendisi fen bilirkişisinin katılımı ile keşif yapılmalıdır. Keşif sırasında çekişmeli taşınmaz ve çevresinin toprak yapısı, bitki örtüsü, zeminde mevcut ağaçların yaşı gibi hususlar ile zeminin jeolojik yapısının değerlendirilmesine ihtiyaç duyulan hallerde uzman ziraat bilirkişisi ile jeoloji mühendisi bilirkişi de keşif heyetine dahil edilmelidir. Yapılacak keşif sırasında yerel bilirkişi ve tanıklardan tesis kadastrosu sırasında da zeminde mevcut olan sabit sınır ya da yapılar bulunup bulunmadığı sorularak varsa yerleri fen bilirkişisine işaretlettirilmeli, fotoğrafları çekilmeli, taraflar keşif sırasında hazır bulunmakta ise zeminde ortak sınır üzerinde uzlaşıp uzlaşmadıkları tespit edilip gerektiğinde imzaları ile beyanları tevsik edilmeli, uzlaşılan sınırlar ile iddia edilen sınırlar fen bilirkişisi tarafından haritasında işaretlenmeli, keşif sırasında hazır edilmeleri halinde ziraat bilirkişisi ile jeoloji mühendisi bilirkişisinden, taşınmazlar arasında değişmeyen doğal ya da yapay sınırlar bulunup bulunmadığı, sınırlarda mevcut ağaçların yaşları gibi hususlarda bilgi alınmalı, fen bilirkişisinden denetime veri teşkil etmek üzere dosya içine getirtilen bilgi ve belgeler ile bilirkişi ve tanık anlatımlarından yararlanarak uygulama kadastrosunu denetlemesi istenmelidir. Fen bilirkişisinden, tesis kadastrosunun, paftaların üretim yılı, üretim tekniği, altlığı ve ölçeği gibi hususları da açıklar tarzda hangi yöntem ve tekniklerle yapıldığı, uygulanan yöntemlerin hata paylarının ne olduğu, üretilen haritaların zeminle uyumsuz bulunması halinde farklılığın nereden ve hangi sebeplerden kaynaklandığı, sırasıyla tersimat hatası, hesap hatası, ölçü hatası ve sınırlandırma hatası bulunup bulunmadığı, uygulama kadastrosu sonucu tespit edilen yeni sınırların niteliğinin ne olduğu ve yönetmelik hükümlerine uygun olarak belirlenip belirlenmediği, uygulama kadastrosunda hata yapılmış ise doğru sınır ve haritanın nasıl olması gerektiği gibi hususlarda ve "ada raporu" ile "uygulama tutanağı ve haritasını" irdeler şekilde, teknik ve bilimsel verilere dayalı, gerekçelendirilmiş, denetlenebilir ve ayrıntılı rapor ve haritalar alınmalıdır. Raporun denetime elverişli olması için fen bilirkişisinden, düzenleyeceği haritalardan iki tanesinde hava fotoğrafı üzerinde, iki tanesinde ise ortofoto (yoksa uydu fotoğrafı) üzerinde ilk tesis kadastrosu paftası ve uygulama kadastrosu paftasını çakıştırması istenmeli; çakıştırmaların birer tanesinin ada bazında değerlendirme yapmaya elverişli geniş ölçekli olması, diğerinin ise çekişmeli taşınmaz ve çevresini gösterir şekilde daha dar ölçekli olması istenmelidir. Fen bilirkişi haritasında, uygulama kadastrosunda yanlışlık varsa, infazı kabil bir hükme esas olmak üzere doğru sınırların nasıl olması gerektiği de gösterilmelidir. Açıklanan yönteme uygun inceleme ve araştırma yapıldıktan sonra tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmelidir.
Somut olaya gelince; çekişmeli taşınmazların öncesinde tek bir parsel iken ... tarafından dağıtılması sonrasında kullanılan sınırların bu güne kadar hiç değişmeden kullanıldığı ... adına kayıtlı ... parsel hakkında açılan el atmanını önlenmesi davası sonucunda bu sınırın değiştiği, ... parselin doğuya doğru kaydırıldığı, bunun sonucunda da doğu tarafta bulunan parsel maliklerinin de kendi komşu taşınmaz maliklerine karşı açtıkları el atmanın önlenmesi davaları sonucunda bütün parsellerin doğuya doğru kaydırıldığı, yenileme çalışmaları sırasında da bu sınırlara itibar edilerek belirlendiği ancak dağıtım sonucunda zemindeki fiili sınırlara göre uygulama sınırının da belirlenmesi gerektiği belirtilerek yazılı şekilde hüküm kurulmuş ise de yapılan araştırma ve inceleme karar vermeye yeterli bulunmadığı gibi dosya kapsamına göre dahi varılan sonuç usul ve yasaya uygun bulunmamaktadır. Zira bir kısım taraflar arasında görülen el atmanın önlenmesi davaları sonucunda taşınmazların arasındaki sınırların belirlenerek kesin hüküm niteliğini alıp almadığı , bu nedenle bağlayıcı olup olmadığı tartışılmamış, eldeki davanın davanın uygulama kadastrosuna itiraz davası olduğu, mülkiyet ihtilafını çözme görevinin bulunmadığı bu nedenle artık parsel olarak bir kısım yerin ... adına tesciline karar verilemeyeceği düşünülmemiştir.
O halde; doğru sonuca ulaşılabilmesi için; harita mühendisi sıfatına sahip önceki bilirkişiler dışında oluşturulacak üç kişilik uzman bilirkişi kurulu eliyle yukarıda belirtilen şekilde inceleme ve araştırma yapılmalı, bir kısım taraflar arasında görülen el atmanın önlenmesi davaları sonucunda verilen kararlar sonucunda taşınmazlar arasındaki belirlenen sınırların taraflar arasında kesin hüküm niteliğinde bulunup bulunmadığı, kesin hüküm kabul edildiği takdirde mahkemece resen gözetilmesi gerektiği düşünülmeli, uygulama kadastrosuna itiraz davalarında mülkiyet ihtilafının çözümlenemeyeceği gözetilmeli, bundan sonra toplanan ve toplanacak tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmelidir. Hal böyle olunca; Mahkemece, eksik araştırma ve inceleme sonucunda karar verilmesi isabetsiz olduğu gibi dava konusu olmayan ancak dosya arasına getirtilen ... ada ... ila ... parsel (... nolu parsel hariç) sayılı taşınmazlara ait tutanak asıllarının (başkaca dosyalarda dava konusu edilmediği taktirde) olağan yollarla kesinleştirme işlemlerinin tamamlanması için ... müdürlüğüne iadesine karar verilmesi gerekirken hakkında tescil hükmünün kurulması, dosya içinde iki ayrı fen bilirkişi raporu bulunmasına rağmen hangisinin hükme esas alındığı hüküm yerinde gösterilmeksizin infazda tereddüt yaratılması dahi isabetsiz olup, temyiz itirazları açıklanan nedenle yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün BOZULMASINA, Yargıtay duruşması için belirlenen 1.630,00 TL vekalet ücretinin aleyhine temyiz olunan taraftan alınarak, duruşmada kendisini vekil ile temsil ettiren davalılara verilmesine,
peşin yatırılan temyiz karar harcının talep halinde temyiz eden davalılara iadesine, 08.05.2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.