3. Hukuk Dairesi Esas No: 2016/20013 Karar No: 2018/6558 Karar Tarihi: 07.06.2018
Yargıtay 3. Hukuk Dairesi 2016/20013 Esas 2018/6558 Karar Sayılı İlamı
3. Hukuk Dairesi 2016/20013 E. , 2018/6558 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalı tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı; abone kapamasından dolayı mühürlenen sayacın abonelik işlemleri yapılmadan davalı tarafından kaçak elektrik kullanıldığı tespit edilerek hakkında 26.08.2014 tarihli kaçak elektrik tespit tutanağının düzenlendiğini, ödenmeyen kaçak elektrik bedeli olan 8.703,08 TL"nin tahsili için davalı aleyhine başlatılan icra takibine yapılan itirazın iptali ile %20"den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına karar verilmesini talep etmiştir. Davalı; iş yerinin bulunmadığını, kaçak elektrik kullanmadığını, dava konusu iş yerini kiralamak istediğini ancak oğlunun ..."dan gelmemesi üzerine vazgeçtiğini beyan ederek davanın reddine karar verilmesini dilemiştir. Mahkemece; ... İcra Müdürlüğünün 2014/7933 esas sayılı dosyasında takibin 8703.08 TL asıl alacak, 252.39 TL işlemiş faiz, 45.43 TL işlemiş faiz kdv"si yönünden yapılan itirazın iptaline, bu miktarlar üzerinden takibin devamına, fazlaya ilişkin talebin reddine, karar verilmiş; hüküm süresi içerisinde davalı tarafça temyiz edilmiştir. Dava, kaçak elektrik kullanımdan kaynaklı itirazın iptaline ilişkindir. Türk Medeni Kanunu’nun 6.maddesi hükmü uyarınca; kanunda aksine bir hüküm bulunmadıkça, taraflardan her biri hakkını dayandırdığı olguların varlığını kanıtlamakla yükümlüdür. Gerek doktrinde, gerek Yargıtay içtihatlarında kabul edildiği üzere ispat yükü hayatın olağan akışına aykırı durumu iddia eden ya da savunmada bulunan kimseye düşer. Öte yandan ileri sürdüğü bir olaydan kendi yararına haklar çıkarmak isteyen kimse iddia ettiği olayı kanıtlamakla yükümlüdür. Davalının davaya konu işyerinde elektrik aboneliği bulunmadığından borçtan sorumlu olabilmesi için fiili kullanıcı olduğunu ispat yükü davacı tarafa düşmektedir. Davada, davacı kurumca 26.08.2014 tarihli kaçak elektrik tespit tutanağına istinaden davalı tarafa kaçak kullanım bedeli tahakkuk ettirilmiştir. Alacağın sebebini oluşturan kaçak elektrik tespit tutanağında belirtilen iş yerinin davalı tarafça kullanılmadığı iddia edilmiştir. Bu kaçak elektrik tutanağında davalının isminin yazılı olduğu ancak imzasının bulunmadığı, tutanakta davalı ile bağlantısı olduğu kanıtlanmayan "...Şarküteri ve Kahvaltı Salonu" yazan kaşenin basılı olduğu görülmüştür. Davacı taraf fiili kullanıcının davalı olduğunu ispatlayacak herhangi bir bilgi ve belge dosyaya sunmamıştır. Hal böyle olunca dosya içerisindeki toplanan delillerden davalının fiili kullanıcı, dolayısıyla borçlu olduğu ispat edilemediğinden davanın reddi gerekirken, yukarıdaki şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün HUMK.nun 428. maddesi gereğince davalı yararına BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 6100 sayılı HMK"nun geçici madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK"nun 440. maddesi gereğince karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 07.06.2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.