22. Hukuk Dairesi 2017/12879 E. , 2018/10448 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : ALACAK
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi davalı ....ve Ortakları İnşaat ve Ticaret. A.Ş. vekili tarafından istenilmekle, temyiz talebinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı isteminin özeti:
Davacı vekili, müvekkilinin davalı firma ve ortağı ...Yapı Ltd.Şti.nin TOKİ inşaatları 400 yataklı hastane inşaatı gibi Adana’nın değişik bölgelerinde inşaat işlerinde boya ve alçı ustası olarak 05.03.2007–07.09.2011 tarihleri arasında çalıştığını, en son işten ayrıldığı tarihte aylık ücretinin net 1.500,00 TL olduğunu , müvekkilinin haftanın 7 günü 07.00-19.00 saatleri arasında çalıştığını , resmi tatillerde ve dini bayramların ilk günleri hariç diğer günlerinde çalıştığını, müvekkiline yıllık ücretli izin hakkının kullandırılmadığını, ayrıca işten ayrılırken tazminatlarının da ödenmediğini iddia ederek, kıdem tazminatı, ihbar tazminatı ile diğer bir kısım işçilik alacaklarının davalılardan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalılar cevabının özeti:
Davalılar vekili, davanın reddi gerektiğini savunmuşlardır.
Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece toplanılan deliller ve bilirkişi raporuna dayanılarak davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Temyiz:
Karar, davalı ....ve Ortakları İnş.ve Tic. AŞ. vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Gerekçe:
1-Dosyadaki yazılara, belgelere ve tüm dosya kapsamına göre; davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2-Taraflar arasında ödenen aylık ücretin miktarı konusunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
4857 sayılı İş Kanununda 32 nci maddenin ilk fıkrasında, genel anlamda ücret, bir kimseye bir iş karşılığında işveren veya üçüncü kişiler tarafından sağlanan ve para ile ödenen tutar olarak tanımlanmıştır.
Ücret kural olarak dönemsel (periyodik) bir ödemedir. Kanunun kabul ettiği sınırlar içinde tarafların sözleşme ile tespit ettiği belirli ve sabit aralıklı zaman dilimlerine, dönemlere uyularak ödenmelidir. Yukarıda değinilen Yasa maddesinde bu süre en çok bir ay olarak belirtilmiştir.
İş sözleşmesinin tarafları, asgarî ücretin altında kalmamak kaydıyla sözleşme özgürlüğü çerçevesinde ücretin miktarını serbestçe kararlaştırabilirler. İş sözleşmesinde ücretin miktarının açıkça belirtilmemiş olması, taraflar arasında iş sözleşmesinin bulunmadığı anlamına gelmez. Böyle bir durumda dahi ücret, Borçlar Kanunun 323 üncü maddesinin ikinci fıkrasına göre tespit olunmalıdır. İş sözleşmesinde ücretin kararlaştırılmadığı hallerde ücretin miktarı, işçinin kişisel özellikleri, işyerindeki ya da meslekteki kıdemi, meslek unvanı, yapılan işin niteliği, iş sözleşmesinin türü, işyerinin özellikleri, emsal işçilere o işyerinde ya da başka işyerlerinde ödenen ücretler, örf ve adetler göz önünde tutularak belirlenir.
Çalışma yaşamında daha az vergi ya da sigorta primi ödenmesi amacıyla zaman zaman, iş sözleşmesi veya ücret bordrolarında gösterilen ücretlerin gerçeği yansıtmadığı görülmektedir. Bu durumda gerçek ücretin tespiti önem kazanır. İşçinin kıdemi, meslek unvanı, fiilen yaptığı iş, işyerinin özellikleri ve emsal işçilere ödenen ücretler gibi hususlar dikkate alındığında imzalı bordrolarda yer alan ücretin gerçeği yansıtmadığı şüphesi ortaya çıktığında, bu konuda tanık beyanları gözetilmeli ve işçinin meslekte geçirdiği süre, işyerinde çalıştığı tarihler, meslek unvanı ve fiilen yaptığı iş bildirilerek sendikalarla, ilgili işçi ve işveren kuruluşlarından emsal ücretin ne olabileceği araştırılmalı ve tüm deliller birlikte değerlendirilerek bir sonuca gidilmelidir.
Somut olayda, davacı davalı işyerinde boya ve alçı ustası olarak 1500,00 TL net ücret ile çalıştığını iddia etmiş, davalı davacının asgari ücretle çalıştığını savunmuştur.
Yargılama süresinde dinlenen davacı tanıklarından Hacı Aldanma yeminli beyanında davacının 40,00 TL yevmiye ile çalıştığını ifade ederken, bir diğer davacı tanığı ... davacının 40,00-50,00 TL yevmiye ile çalıştığını beyan etmiştir.
Mahkemece taraf iddiaları ve tanık ifadeleri dikkate alınarak davacının son aylık net ücretinin 1500,00 TL (brüt 2098,17 TL ) olduğu kabul edilmiştir.
Davacının ücretinin tartışmalı olması karşısında yalnız tanık beyanıyla sonuca gidilemeyeceğinden işçinin meslekte geçirdiği süre, işyerinde çalıştığı tarihler, meslek unvanı ve fiilen yaptığı iş ve fesih tarihi de belirtilerek sendikalarla, ilgili işçi ve işveren kuruluşlarından ve meslek odası başkanlığından emsal işçi ücretinin ne olabileceği araştırılmalı ve tüm deliller birlikte değerlendirilerek ücret belirlenip bilirkişiden ek rapor alınarak davacının hak ettiği işçilik alacakları belirlenen ücrete göre hesaplatılarak sonuca gidilmelidir.
Mahkemece emsal ücret araştırması yapılmadan tanık beyanı ve iddiaya itibar ederek dava konusu alacakları 1500,00 TL (brüt 2098,17 TL ) giydirilmiş brüt ücret üzerinden hesaplama yapan bilirkişi raporuna itibarla hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
SONUÇ: Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı nedenlerle BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde ilgiliye iadesine 03.05.2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.