14. Ceza Dairesi Esas No: 2014/9032 Karar No: 2017/4207 Karar Tarihi: 26.09.2017
Çocuğun nitelikli cinsel istismarı - Yargıtay 14. Ceza Dairesi 2014/9032 Esas 2017/4207 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Çocuğun nitelikli cinsel istismarı suçundan mahkumiyet kararı verilen bir davada, suça sürüklenen çocuklar tarafından yanlarında bulunan diğer kişilerin de bulunduğu belirtilmiştir. Ancak bu kişinin tanıklığına başvurulmadığı ve kararın eksik araştırma yapılarak verildiği tespit edilmiştir. Ayrıca, suçun işlendiği zaman yürürlükte olan kanun ile sonradan yürürlüğe giren kanunların hükümlerinin karşılaştırılması gerektiği vurgulanmıştır. Suça sürüklenen çocuklar hakkında zincirleme suça ilişkin TCK'nın 43. maddesi uygulanması gerektiği belirtilerek, mahkeme kararı 5320 sayılı Kanun'un 8/1. maddesi ve 1412 sayılı CMUK'nın 321 ve 326. maddeleri uyarınca bozulmuştur. Kanun maddeleri detayları ise şöyle belirtilmiştir: \"6545 sayılı Kanunun 58, 59, 60 ve 61. maddeleri ile 5237 sayılı Kanunun 102, 103, 104 ve 105. maddelerinde yer alan cinsel dokunulmazlığa karşı suçların ve 02.12.2016 tarihinde yürürlüğe giren 6763 sayılı Kanunun 13. maddesi ile TCK'ın 103. maddesinin yeniden düzenlenmesi karşısında, 5237 sayılı TCK'nın 7/2. madde-fıkrasındaki 'Suçun işlendiği zaman yürürl
14. Ceza Dairesi 2014/9032 E. , 2017/4207 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Çocuk Ağır Ceza Mahkemesi SUÇ : Çocuğun nitelikli cinsel istismarı HÜKÜM : Beden veya ruh sağlığını bozacak şekilde çocuğun basit cinsel istismarı suçundan mahkûmiyet
İlk derece mahkemesince verilen hükümler temyiz edilmekle dosya incelenerek gereği düşünüldü: Mağdurenin beyanlarında, suça sürüklenen çocukların birlikte cinsel istismarda bulundukları sırada yanlarında ... isimli şahsın da bulunduğunu belirtmesi karşısında soruşturma evresinde beyanına başvurulan ... isimli şahsın tanık olarak dinlenip suça sürüklenen çocukların eylemlerinin çocuğun nitelikli cinsel istismarı suçu kapsamında kalıp kalmadığı hususunda toplanacak deliller birlikte değerlendirilerek karar verilmesi gerekirken eksik araştırma ile yazılı şekilde hükümler kurulması, Kabule göre de; Hükümlerden sonra 28.06.2014 tarihinde yürürlüğe giren 6545 sayılı Kanunun 58, 59, 60 ve 61. maddeleri ile 5237 sayılı Kanunun 102, 103, 104 ve 105. maddelerinde yer alan cinsel dokunulmazlığa karşı suçların ve 02.12.2016 tarihinde yürürlüğe giren 6763 sayılı Kanunun 13. maddesi ile TCK"nın 103. maddesinin yeniden düzenlenmesi karşısında, 5237 sayılı TCK"nın 7/2. madde-fıkrasındaki "Suçun işlendiği zaman yürürlükte bulunan kanun ile sonradan yürürlüğe giren kanunların hükümleri farklı ise, failin lehine olan kanun uygulanır ve infaz olunur." hükmü gözetilerek lehe olan hükmün önceki ve sonraki kanunların bütün hükümleri olaya uygulanarak ortaya çıkan sonuçların birbirleriyle karşılaştırılması suretiyle belirlenmesi ve her iki kanunla ilgili uygulamanın denetime imkan verecek şekilde kararda gösterilerek yeniden değerlendirme yapılmasında zorunluluk bulunması, Suça sürüklenen çocukların üzerlerine atılı cinsel istismar suçunu cebir veya tehdit kullanarak işledikleri sabit olmadığı halde haklarında TCK"nın 103/4. maddesinin uygulanması, Her bir suça sürüklenen çocuğun kendi eylemi yanında diğerinin eylemine de iştirak etmesi nedeniyle haklarında zincirleme suça ilişkin TCK"nın 43. maddesinin uygulanması gerekirken, suça sürüklenen çocuk ... hakkında anılan maddenin tatbik edilmemesi, Kanuna aykırı, suça sürüklenen çocuklar müdafilerinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, ceza miktarları itibariyle kazanılmış hakları saklı kalmak kaydıyla hükümlerin 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gözetilerek 1412 sayılı CMUK"nın 321 ve 326. maddeleri uyarınca BOZULMASINA, 26.09.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.