Abaküs Yazılım
11. Ceza Dairesi
Esas No: 2017/9861
Karar No: 2018/8290
Karar Tarihi: 23.10.2018

Vergi Usul Kanununa muhalefet - Yargıtay 11. Ceza Dairesi 2017/9861 Esas 2018/8290 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Sanık, Vergi Usul Kanununa muhalefet suçundan mahkum edildi ve hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı verildi. Ancak bu kararın temyiz edilmesi mümkün değildi ve itiraz yolu açıktı. Sanık ayrıca 2010 yılında sahte fatura kullanmak suçundan da yargılandı ve bu suçun zincirleme suç olduğu göz ardı edildi. Mahkeme, dosyadaki belgelerin yeterince incelenmediği gerekçesiyle hükmü bozdu ve faturaların gerçek alım-satım karşılığı olup olmadığına dair kanıtların araştırılmasını istedi. Kararda, 5560 sayılı Kanunla değişik 5271 sayılı CMK'nin 231/12. maddesi uyarınca hükmün bozulduğu belirtildi. Kanun maddeleri: 5320 sayılı Yasa, 1412 sayılı CMUK'nin 318 ve 321. maddeleri, 5271 sayılı CMK'nin 231/12. maddesi, TCK'nin 43. ve 53. maddeleri.
11. Ceza Dairesi         2017/9861 E.  ,  2018/8290 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
    SUÇ : Vergi Usul Kanununa muhalefet
    HÜKÜM : Mahkumiyet

    Yasal koşulları bulunmadığından sanığın duruşmalı inceleme talebinin 5320 sayılı Yasa"nın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nin 318. maddesi uyarınca reddine karar verilip incelenerek gereği görüşüldü;
    Sahte olduğu ve mükellefin kullandığı iddia edilen faturaların dosya arasında olduğu anlaşılmakla tebliğnamedeki bu yönde bozma isteyen düşünceye iştirak edilmemiştir.
    I- Sanık hakkında defter belge ibraz etmemek suçundan verilen hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararına karşı sanığın temyiz isteminin incelenmesinde;
    Hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ilişkin kararların 5560 sayılı Kanunla değişik 5271 sayılı CMK’nin 231/12. maddesi uyarınca temyizi mümkün olmayıp itiraz yasa yoluna tabi olduğundan, sanığın 24.03.2014 havale tarihli temyiz talebinin itiraz dilekçesi olarak kabulü ile merciinde incelenmek üzere dosyanın incelenmeksizin mahalline İADESİNE,
    II- Sanık hakkında 2010 takvim yılında sahte fatura kullanmak suçundan kurulan hükme yönelik temyiz itirazlarının incelenmesine gelince;
    1- Sanığın savunmalarında suçlamaları kabul etmediğini, faturalarda yazılı olan emtiayı aldığını ve ödemelerini müşteri çeki ya da senetleri ile yaptığını beyan etmesi ve dosya arasında çek ve senet bilgileri, tahsilat makbuzları, senet tevdi bordrosu fotokopilerinin yer alması ancak bilirkişi raporunda bu belgelerle ilgili herhangi bir inceleme yapılmamış olması karşısında; gerçeğin kuşkuya yer vermeyecek şekilde tespit edilmesi bakımından, sahte olduğu iddia edilen faturaları düzenleyen şirket yetkilileri hakkındaki İzmir 5. Asliye Ceza Mahkemesi"nin 2012/28 E. sayılı dosyasının getirtilerek incelenmesi ve bu dosyayı ilgilendiren delillerin onaylı örneklerinin dosya arasına alınması, faturaların gerçek alım-satım karşılığı olup olmadığının belirlenmesi yönünden mal ve para akışını gösteren sevk ve taşıma irsaliyeleri, teslim tesellüm belgeleri, bedellerinin ödendiğine ilişkin ticari teamüle uygun kanıtlama yeteneği olan geçerli ödeme belgeleri ve satıcının kasasına ya da banka hesabına girip girmediğinin tespiti ile faturaları düzenleyen mükellefin yeterli üretimi, mal girişi ya da stoğu olup olmadığı da araştırılıp, karşılaştırmalı bilirkişi incelemesi yaptırılmasından sonra sanığın hukuki durumunun takdir ve tayini gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması,
    2- Kabule göre de;
    a- Aynı takvim yılı içerisinde birden fazla sahte fatura kullanmak eyleminin zincirleme suç oluşturduğu ve sanık hakkında TCK"nin 43. maddesi hükümlerinin uygulanması gerektiğinin gözetilmemesi,
    b- 5237 sayılı TCK’nin 53. maddesine ilişkin uygulamanın Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 tarihli 2014/140 Esas ve 2015/85 Karar sayılı iptal kararı ile birlikte yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
    Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nin 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ceza miktarı bakımından sanığın kazanılmış hakkının saklı tutulmasına, 23.10.2018 tarihinde oy birliği ile karar verildi.




    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi