Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün davacı vekilince duruşmasız, davalılar vekilince duruşmalı olarak temyiz edilmesi üzerine ilgililere çağrı kağıdı gönderilmişti. Belli günde davacı vek. Av. ... ile davalılar vek. Av. ..."nın gelmiş olmalarıyla duruşmaya başlanarak hazır bulunan avukatların sözlü açıklamaları dinlenildikten ve temyiz dilekçelerinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. -KARAR- Dava, taraflar arasındaki bayilik ve intifa sözleşmesinin Rekabet Kurulu kararı nedeniyle sona ermesinden dolayı bakiye süreye isabet eden sabit yatırım, intifa ivaz ve inkişaf bedelleri ile bunların semereleri ve intifa terkin harcının davalılardan tahsili istemine ilişkindir. Davalılar vekili, davanın reddini istemiştir. Mahkemece toplanan deliller ve benimsenen bilirkişi raporuna göre, davacı tarafından davalıya intifa ve bayilik sözleşmesi kapsamında inkişaf bedeli, kalıcı alt yatırım ve intifa bedeli ödendiği, geçersiz kalan süreye ilişkin kullanılmayan süreye isabet eden miktarların davalılardan tahsili gerektiği, her ne kadar bayilik sözleşmesi 2009 yılında sona ermiş ise de, davacının taleplerini 18.09.2010 tarihi itibariyle tüm dikey anlaşmaların geçersiz sayıldığı tarihe göre yaptığı, sebepsiz zenginleşme doğmadan semere talep edilemeyeceği, dava tarihinden önce temerrüt ihtarı bulunmadığı gerekçeleriyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, hüküm taraf vekillerince temyiz edilmiştir. 1)Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalılar vekilinin tüm, davacı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan öteki temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir. 2)Davacı vekilinin temyiz itirazlarına gelince, dosya kapsamından davacının 34.543,42 TL terkin harcı ödediği sabit olup, mahkemece yanılgılı değerlendirmeyle eksik miktara hükmedilmesi isabetsiz olduğu gibi, faize KDV talep edilmesi haklı olup, mahkemece bu yönün gözetilmemesi de doğru görülmemiştir. SONUÇ : Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalılar vekilinin tüm, davacı vekilinin öteki temyiz itirazlarının reddine, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle hükmün davacı yararına BOZULMASINA, vekili Yargıtay duruşmasında hazır bulunan davacı yararına takdir edilen 1.350,00 TL duruşma vekalet ücretinin davalılardan alınarak davacıya ödenmesine, peşin harçların istek halinde iadesine, 12/04/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.