
Esas No: 2014/8697
Karar No: 2017/4204
Karar Tarihi: 26.09.2017
Beden veya ruh sağlığını bozacak şekilde nitelikli cinsel saldırı - konut dokunulmazlığını ihlal - Yargıtay 14. Ceza Dairesi 2014/8697 Esas 2017/4204 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Beden veya ruh sağlığını bozacak şekilde nitelikli cinsel saldırı, konut dokunulmazlığını ihlal
HÜKÜM : Beden veya ruh sağlığını bozacak şekilde basit cinsel saldırı suçundan mahkûmiyet, konut dokunulmazlığını ihlal suçundan kurulan mahkûmiyet hükmünün açıklanmasının geri bırakılmasına
İlk derece mahkemesince verilen hüküm temyiz edilmekle dosya incelendi.
Sanık hakkında konut dokunulmazlığının ihlali suçundan dolayı verilen hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına dair kararın 5271 sayılı CMK"nın 231/12. maddesine göre itirazı kabil kararlardan olup, temyiz yeteneğinin bulunmadığı ve sanık müdafiin anılan hükme yönelik temyiz isteminin CMK"nın 264. maddesi hükmüne göre itiraz kabul edilerek mahallinde itiraz merciince değerlendirilmesi gerektiği anlaşıldığından incelemenin beden veya ruh sağlığını bozacak şekilde basit cinsel saldırı suçundan kurulan hükümle sınırlı olarak yapılmasına ve ayrıca sanık müdafiin duruşmalı inceleme talebinin hükmedilen ceza miktarı nazara alınıp 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gözetilerek 1412 sayılı CMUK"nın 318. maddesi uyarınca reddiyle incelemenin duruşmasız yapılmasına karar verildikten sonra gereği düşünüldü:
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin soruşturma ve kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya içeriğine göre yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine,
Ancak;
Oluş ve kabule göre, sanığın, evine girdiği katılanın uyuduğu sırada kıyafetlerini zorla çıkardığı, katılanın direnmesi üzerine bir defa yapıp gideceğini söylediği, katılanın buna rağmen direnmeye devam ettiği ve bağırdığı, bunun üzerine sanığın korkarak eylemine devam edemediği olayda sanığın kastının organ sokma olduğunu gerek sözlü gerekse eylemsel olarak gösterdiği, ancak mağdurenin direnmesi ve bağırması nedeniyle eylemini tamamlayamadığı, bu itibarla eyleminin nitelikli cinsel saldırı suçuna teşebbüs kapsamında kaldığı gözetilmeden TCK"nın 102/2, 35 ve 102/5. maddesi uyarınca mahkûmiyeti yerine suç vasfının tayininde hataya düşülerek yazılı şekilde hüküm kurulması,
Hükümden sonra 28.06.2014 tarihinde yürürlüğe giren 6545 sayılı Kanunun 58, 59, 60 ve 61. maddeleri ile 5237 sayılı Kanunun 102, 103, 104 ve 105. maddelerinde yer alan cinsel dokunulmazlığa karşı suçların yeniden düzenlenmesi karşısında, 5237 sayılı TCK"nın 7/2. madde-fıkrasındaki "Suçun işlendiği zaman yürürlükte bulunan kanun ile sonradan yürürlüğe giren kanunların hükümleri farklı ise, failin lehine olan kanun uygulanır ve infaz olunur" hükmü gözetilerek lehe olan hükmün önceki ve sonraki kanunların bütün hükümleri olaya uygulanarak ortaya çıkan sonuçların birbirleriyle karşılaştırılması suretiyle belirlenmesi ve her iki kanunla ilgili uygulamanın denetime imkan verecek şekilde kararda gösterilmesi ve hükümden sonra 24.11.2015 günlü, 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 gün ve 2014/140 Esas, 2015/85 Karar sayılı ilamı ile 5237 sayılı TCK"nın 53. maddesi yönünden kısmi iptal kararı verildiğinden, anılan husus nazara alınarak yeniden değerlendirme yapılmasında zorunluluk bulunması,
Bozmayı gerektirmiş, sanık müdafiin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, ceza miktarı itibariyle kazanılmış hakkı saklı kalmak kaydıyla hükmün 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gözetilerek 1412 sayılı CMUK"nın 321 ve 326. maddeleri uyarınca BOZULMASINA, 26.09.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.